9.BÖLÜM

8.1K 396 20
                                    

Süveyda 👇


"Anne ben iyiyim. Anne lütfen."

Sıkıntıyla arkamda ki koltuğa oturdum. Annemin burada kaldığım için içi rahat etmiyordu.

"Kızım zorlanıyorsan bırak şu işi. Hem adam da iyi oluyormuş artık. Hadi kızım."

Gözlerim doldu. Evet iyi oluyordu ama bu onu bırakabileceğim anlamına gelmiyordu. Tamer amcaya söz vermiştim. Vermemiş olsaydım bile içim rahat etmezdi. Ona alışmıştım. O iyi bir adamdı.

" Annecim söz yarın geleceğim. Tamam mı? "

" Peki kızım. Hadi dikkat et."

Telefonu kapatıp ayağa kalktım. Hava bugün çok sıcaktı. Üzerim de dün giydiğim elbisem vardı. Kıyafetlerimin bir kısmını almalıydım. Salona açılan kapıda durup Levent beye baktım. Kerim bey ile yürümeye çalışıyordu. Gülümsedim. Kerim beyin bakışları beni bulduğunda gülümsedi.

"Süveyda senden artık Leventin yürümesine yardımcı olmanı istiyorum."

Başımı salladım. "Tabi ben yaparım."
Levent bey ile göz göze gelmiştim. Hızla gözlerimi kaçırdım. Ne olmuştu bilmiyorum ama Levent beyin gözlerine bakmaktan çekinmeye başlamıştım. Konuşmaktan onun yakınında olmaktan çekiniyordum.

"O halde ben gidiyorum. Bu arada hazır Levent de iyiyken biraz gezin derim ben. Didem nerede Levent?"

Bakışlarım Levent beye döndü. Bir anda gülümsemişti. Yanağındaki çukura bir süre bakmaktan kendimi alıkoyamadım.
"Didem gitti. Şirkette işi varmış."

Kerim beyin bakışları bana döndü.
"Madem Didem yok oğlum Can'a kaldın Levent. Süveydaya da tatil olur bugün."

Levent bey ile yeniden göz göze geldiğimiz de gülümsedim. İfadesizce suratıma bakıp Kerim beye döndü.
"Hayırsız oğluna söyle. Bir hafta Amerikaya gidicem dedi iki hafta oldu. Ölsem haberi olmayacak."

Kerim bey neşeli bir kahkaha atmıştı.
"Arar o seni. Bir uyansın da. Ben gidiyorum. Kendine iyi bak evlat."

Levent beyin en iyi dostu Can bey, Kerim beyin oğluydu. Gerçekten çok şanslı biriydi. Kerim bey her anlamda çok iyi bir insandı. Eminim babalık görevini de çok iyi yerine getiriyordur.

Kerim bey gittiğinde salonda baş başa kalmıştık. Levent bey koltuk altında ki değnekleri bırakıp yavaşça koltuğa oturdu. Cebinden çıkarttığı paketten bir sigara alıp dudaklarına götürdü.
Derin bir nefes verip yanına ilerledi. İki dudağı arasında ki sigarayı aldım. Hemen arkama saklayıp geri çekildim.
"Napıyosun sen!? Hemşire! Ver şunu!"

"Hayır Levent bey. İyileşir iyileşmez sigaraya başlamanız doğru değil. Hatta hiç başlamayın. Bu çok sağlıksız lütfen."

Cebinden tekrar çıkartıp dudaklarına götürdü ve yaktı.
"Bana iyi gelen şeyleri benden alamazsın hemşire."

SARFINAZAR | 𝑺𝒖𝒗𝒆𝒚𝒅𝒂Where stories live. Discover now