52. BÖLÜM

1.7K 114 35
                                    


Duygusal olarak sarsılacağınız bir bölüm olabilir. Ben çok zorlanarak yazdım. Yorumlarınızı beğenilerinizi mutlaka bekliyorum✨
Finale son 4 bölüm falan olabilir 😐

100 Yorum sınırı geçilirse bölüm gelir 🤍

Yorum yok mu yorum? :(

Levent Kurt

Babamın mezarına gelip ona hastaneyi nasıl kaybettiğimi anlatmak benim için çok zordu. Çok üzülmüştüm fakat babam hayatta olmuş olsaydı bana hayatta tek değerli olan şeyin aile olduğunu söylerdi. Benim ailem artık Süveyda olmuştu.

Oturduğum mermerden kalkıp dua ettim. Ardından annemle beraber arabaya binmiştim. Annemin yıllardır geçmek bilmeyen gelin takıntısı vardı. Yıllar önce trafik kazasını yaparken bile sebebi bu olmuştu. Süveyda'ya olan saçma düşmanlığının sebebi de buydu. Süveydayı asla kendisine uygun bir gelin olarak göremiyordu ve günden güne benim sabrım taşmaya başlamıştı.

"Seni eve bırakmadan önce ufak bir işim var."

"Ne işi oğlum?"

Göz göze geldik. "Ev için alışveriş yapmam lazım."

Ters bakışları bana döndüğünde "Hizmetçiler ne güne duruyor?"

"Süveyda için yapacağım. Daha fazla uzatma istersen ne dersin anne?"

"Levent! Ben bir şey demiyorum ama benim yanımda şu kızın ismini anma."

Öfkeyle direksiyonu sıktım.
"Nasıl bu kadar merhametsiz oluyorsun? Çocuğum olacak bu bile umurunda değil dimi?"

"Sonuçta annesi o olacak."

Öfkeli bakışlarım annemi buldu. "En ufak bir merhamet kırıntısı göremiyorum sende anne. Taksiyle eve gidersin."

Arabayı kenara çektiğimde biraz bana bakıp eline aldığı kürkü ile arabadan inmişti. Hızla gaza basıp yola çıktığım da gergindim. Yarın hastanenin yüzde elli ortağı gelecekti. Üzerine annem doğacak çocuğuma bile sevinmiyordu. Sinirle güldüm.

Eve geldiğimde kapıyı hizmetliler açmıştı. İçeriye adım atar atmaz pamuk ayağıma dolanmıştı. Eğilip kucağıma aldığım da yavaş adımlarla yukarıya çıktım. Beni her zaman kapıda karşılayan karımı bu sefer görememek canımı sıkmıştı.

Odanın kapısını açtığım da yatakta elinde bebek dergisi uyuya kaldığını görmüş ve gülümsemiştim. Bütün gerginliğim üzerimden gitmiş gibiydi. Hızla ellerimi yıkayıp yanına geldim. Saçlarını okşayıp alnını öptüm ardından dudaklarına tutkulu bir öpücük kondurdum.

Gözlerini yavaşça açtığında gülümsedi. "Seni bekliyordum ama uyuya kalmışım. Bu arala çok uykum geliyor."

Oturur pozisyona gelip ellerini sırtıma dolayıp başını göğsüme yasladı. Onu kendime çekip sıkıca sarıldım. "Hamilelikten dolayı normal bunlar." başını salladı. Geri çekilip dudaklarıma uzandığında hızla karşılık verdim. Ellerini saçlarımın arasına soktuğunda sırtını yatağa yasladım.
"Süveyda.. Güzelim. Seni hiçbir şeye tercih etmeyeceğimi biliyorsun dimi?"

"Artık çok iyi biliyorum Levent."

Gülümsedi. Gülümsedim ve kendimi yanına attığımda gülümseyerek kollarımın arasına girdi. Ellerim sırtında gezinirken sabahtan beri aradığım huzura kavuştuğumu fark etmiştim.

"Gözlerin kızarmış güzelim."

Başını kaldırıp yüzüme baktı. "Uyumaktan." dediğinde elimi yüzünde gezdirdim.
"Hayır ağlamaktan. Seni mutlu edemiyorum. Neden? Sana iyi misin diye sorduğum da bana doğruları söyle artık. İyi misin güzelim?"

SARFINAZAR | 𝑺𝒖𝒗𝒆𝒚𝒅𝒂Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon