48.Bölüm

1.8K 140 226
                                    

Selamlar 🤍

Finale doğru giderken kaliteli yazmak istediğim için sizi beklettim.
Sebep sadece bu değil beğeni oranının azlığı.

Benim için değil onlar için beğenin bölümü olur mu? Süveyda ve Levent için.. Lütfen. Beğenmeyen herkesten rica ediyorum.
Gerçekten çok üzülüyorum.
Lütfen yorumlar da buluşalım.
Bol sürprizli ve uzun bir bölüm oldu. 🦋
Yorum sınırını 400 koyuyorum 🤍
Biraz zorlarsak geçilir bence 🧚‍♀️
Beğeni sınırı ise her okuyan kişi beğenirse rahatlıkla geçer.

Yorum 300 / Beğeni 100 olursa bölüm gelir 🤍🤍🤍

Sizleri seviyorum.

Sabahın ilk ışıkları gözlerime vurduğunda zorlukla gözlerimi açtım. Arkamı dönüp Levent'e sarılmak istediğimde boş olduğunu fark etmiştim. Kaşlarım çatıldı. Saatte erkendi bu saate nereye gidebilirdi ki? Ayağıma terliklerimi giyip aşağı indim. Bahçe kapısı açıktı. Yavaş adımlarla oraya yürüdüm. Yan ev ile aramızda olan kapı da Levent ve Şuleyi gördüm. Kaşlarım çatıldı. Sabahımız sekizinde Şule ile ne işi vardı? Kaşlarım çatıldı. Onlara bakmaya devam ettim. Şule elini Levent'in omzuna koyduğun da öfkeyle yutkundum. Levent geri çekildiğin de Şule bir şeyler daha söyleyip gitmişti.

Levent arkasını döndü. Buraya doğru gelirken kollarımı birbirine doladım.
"Senin ne işin var dışarıda güzelim bu gecelikle? Hasta olacaksın."

Kaşlarım çatıldı. İçeriye girdiğimiz de kolumu elinden çektim. "Asıl sen cevap ver Levent bu saatte o kadınla niye orada buluşup konuştunuz?"

Levent yanıma gelip ellerini belime koymak istediğinde geri çekildim.
"Önce bana cevap ver."

"Önemli bir şey değil. Hava almaya çıkmıştım beni çağırdı. Hastane hakkında bir şeyler dedi. Hepsi bu.

Şüpheli bakışlarla ona baktım. Triple başımı sallayıp hızlı adımlarla yukarı çıktım. Bacaklarım buz gibi olmuştu.
Odaya ondan önce girdiğim de gözlerim dolmuştu. Aynada kendime bakıp garip bakışlarla bakıp saçmaladığımı düşünmüştüm. Tekrar yatağa girdiğim de Levent odaya girmişti.

"Sen hangi ara bu kadar kıskanç oldun güzelim?"

Göz göze geldik. Yavaş adımlarla yanıma gelip üzerime eğildi.
"O kadını kıskanacak değilim Levent!"

"Hımm?"

Gülümsedim. "Saçmaladım. Hastaneye gidecek misin?"

Elimi tutup öptü. Alnını alnıma yasladı. "Sen benim hayatımda ki en değerli şeysin.."

Tekrardan gözlerim doğduğunda hafifçe kalktım. Yüzüne uzun uzun öpücüklerimi bırakıp "Bugün fazla duygusal hissediyorum kendimi. Dokunsan ağlarım." demiştim.

"Dokundum." dediğinde oflayarak ayağa kalktım. Bakışları üzerimde uzunca gezindiğinde gülüp perdeyi açtım. "Bugün hastaneye gelsem? Beraber çalışsak? Eskisi gibi olur mu?"

Levent başını salladı. "Hazırlan hemen."

Sevinçle yerimde zıpladım. Dudağına hızlı bir öpücük bıraktım. "Hemen hazırlanıyorum Levent bey."

Gülümsedi. Dışarı da hala kar olduğu için altıma siyah dar pantolon giyip üzerime kısa beyaz kazak giymiştim. Saçlarımı maşa yaptıktan sonra makyaj yapmak için oturmuştum.

"Hazır mısın?"

Levent'e dönüp baktım. Hazırdı. Hazır olmadığımı anlayınca koltuğa oturdu. Kaldığım yerden devam ederken Levent söyleniyordu. Oflayarak ayağa kalkıp yanıma geldi. Kırmızı ruju elimden aldığında şaşkınlıkla ona baktım. "Başka bir renk sür."

SARFINAZAR | 𝑺𝒖𝒗𝒆𝒚𝒅𝒂Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin