51.Bölüm

1.6K 118 71
                                    


Selamlar bakınız erkenden geldim🤍
Bölümü şu kadar kişi okudu bu kadar kişi beğendi şöyle yorum atıldı diye kendimi üzmekten fazlasıyla yoruldum.
Bu yüzden ben sadece yazacağım yanımda olmak isteyenler zaten oluyor.

Hepinizin yorumlarına geri dönüş yapıyorum bu yüzden çekinmeden herkes yazabilir 🤍

Keyifli okumalar ✨

Yorum yok mu yorum? :(

Levent'in anlattıkları karşısında gözlerim dolu dolu gözlerine bakmakla yetinmiştim.

"Yani ben imzaladım onları öyle mi?"

Göz yaşlarım hızla akmaya başladı. Levent derin bir nefes alıp su içtiğinde tekrar yüzüme baktı.
"Ben hastanenin yüzde ellisini senin üzerine yapmıştım. Emir bunu biliyormuş. Sende hafızanı kaybettiğin sıra ona aşık olduğunu sanıyordun."

Hızla ayağa kalktım. Ellerimi başıma götürdüm. "Levent ben evleneceğiz sandım o zaman onunla. İmzala dedi düşünmedim ben hiç.. Zaten ben o sıralarda mantıklı düşünemiyordum ki. Allah kahretsin! Benim yüzümden."

Levent yavaşça ayağa kalkıp yanıma geldi ve elimi tuttu.
"Sen bilemezdin."

"Kime verecek hastaneyi o zaten şuan polisler tarafından aranıyor. Alamaz ki."

Gülümsedi. Sinirli bir gülümsemeydi bu. Canı yanıyordu biliyordum.
"Başkasına verecek. Bu zor bir şey değil. Hastaneyi tanımadığım birisi ile paylaşacak olmam kaybedebileceğim anlamına geliyor."

Uzun süren karmaşık konuşma sonrasında saatler geçmişti.

İçime sinen üzüntü öfke gittikçe dozunu arttırıyordu. Levent her şeyi anlattıktan sonra çıkmaz bir yola girmiş gibi hissediyordum.
Hatta bazı şeyleri saklıyor gibiydi. Göz yaşlarımı silip yüzümü yıkayıp banyodan çıkmıştım. Yavaş adımlarla odamıza girdiğim de saat geç olmuştu.

Levent odamızın balkonun da oturuyordu. Kuruntu mu yapıyordum bilmiyorum ama soğuk gibi hissediyordum. Üzerime kalın bir polar alıp yanına geldim.
"Levent."

Başını kaldırıp yüzüme baktığında kendimi ne kadar sıksam da gözlerim doldu. Hamilelik ve ekstra duygusal olma sorunsalı.
"Halledeceğiz. Söz. Ben izin vermem asla böyle bir şeye. Her şeyi yaparım senin için.." dediğimde yanına oturup poları onunda sırtına koyup elimi koluna koydum.

Fazla garipti.

Şuan da beni öpmesi gerekirdi. Birbirimizi o kadar özlemişken bu kadar soğuk durması saçmaydı.
En ufak bir tepki vermeden karşısına bakmaya devam ettiğinde göz yaşlarım içerisinde konuşmaya başladım.
"Yapma nolur. Ne olduysa beraber çözeceğiz diyorum! Neden bana böyle arkanı dönüyorsun."
Hızla oturduğum yerden kalktım. Göz yaşlarım hızlandığında kolumdan tutup kendine çekti.

"Sorun bu değil. Sorun benim."

Yavaşça ona dönüp yüzüne baktım. Göz yaşlarımı silip burnumun ucunu öptü. "Sorun benim güzelim. Hapise girmeden önce sana söylediğim o cümle yüzünden aramız bozulmuştu. Nasıl bu kadar çabuk unutup yine elimi tuttun?"

Gülmeye başladım. Sinirim bozulmuştu. "Levent ne yapsaydım? Seni çok seviyorum. Pişman olduğunu zaten görüyorum. Öyle düşünmediğini biliyordum. Ne yani ayrılalım mı onu mu istiyorsun?"

Ellerimi tuttu. Şaşkın bakışlarım yüzünde gezindi. "Hayır. Ben 3 haftadır söylediğim şeyin pişmanlığını çekiyorum güzelim. Yüzüne bakarken, bugün seni öperken kulaklarım da hep söylediklerim vardı. Anlıyor musun?"

SARFINAZAR | 𝑺𝒖𝒗𝒆𝒚𝒅𝒂Where stories live. Discover now