Son Şeker

2.9K 198 118
                                    

Bölüm içindeki hatalar affola...Keyifli okumalar. 🕊❤

(Videoyu hazırlayan arkadaşımız, Balımla Yiğit'in kendi zihnindeki gençliklerini hayal ederek yaptı. Karakterler kendi zihninizdeki fiziksel özelliklerle kalabilir. Temsili bir video. Aklınız karışmasın.)



''Abla bak anladın dimi? Sorarlarsa babamdayım ben. Çok önemli bir işim var, şimdi Tahire söyleyip telaşa sokmak istemiyorum. '' dedi telefonda Nefes. Varmak istediği yere gelmişti.

''Ne işler çeviriysın acaba Nefes hanum? '' derken bir yandan da evin ampullerini değiştiren Denize bakıp, kontrol ediyordu Asiye. Hasta ziyaretine gelen damadını bırakmamak için türlü işler buluyordu. Bi bıraksa, annesine gidecek, annesi aklını bulandıracak diye korkuyordu.

''Ablam sonra anlatırım bak kapatıyorum şimdi. '' dedi Nefes, olduğu yerde durarak.

''Nefes dur kapatma. Bu Funda denen kadınla konuştum dediydın. Bana bak, bu karının anlaşacağı yok, kandırmuş seni. Oğlunu zırt pırt arayıp durayi ha, yanına çekmek için. Ben savaş açtım buna haberin ola. '' derken, Nefes görüyor gibi çattı kaşlarını Asiye.

Nefes gözlerini devirerek; ''Ne savaşı ya? Biz uzlaşalım diyoruz, sen bileniyorsun kadına yani abla aşk olsun. Bak bir şey yapma sakın ben bi geliyim, o meseleyi de hallederiz tamam mı? ''

''Eyi hayde tamam yapmıyorum bi şey. ''

''Abla bak kurban olıyım dediğimi unutma. Tahirle Yiğit kalkar kumluğa uğrarlar bugün. Abime de, babama gidicez de. Tahirler de sorarsa öyle de. Birkaç saatliğine tut bu bilgiyi aklında.''

''Egı ben salak mıyım Nefes? Kıt mı benum aklım? Sabah beri aynı şeyi diyısın. Ne haltlar yiyosan çabık bitir. Akşam arıycam. '' dedikten sonra kapattı telefonu Asiye.

Nefes, telefonu aceleyle çantasına atıp, hızlı adımlarıyla girdi önünde durduğu küçük dükkanın içine. Takım elbiseli bir sürü adam sıra olmuş, Nefese yol veriyorlardı. Bomboş dükkanın içinden, arka taraftaki bahçeye geçti Nefes. Güneş tam tepedeydi ve haddinden fazla sıcaktı hava. Bahçe koltuklarında oturan kadını görünce, tebessüm etti. Daha da rahatlamış bir halde yanına yürüdü kadının.

''Nihayet buluştuk. '' diyerek ayaklandı kadın. Tüm içtenliği ve özlemiyle sardı Nefesi.

Nefes de güler yüzüyle karşısına oturduğunda;

''Tahire yakalanıcam diye aklım çıktı Eyşan. Bir dahakine bu kadar başarılı olamayabilirim. '' dedi.

''Kör ettin Tahirin gözlerini kör. Yoksa biz ona çoktan yakalanmıştık. '' diyerek güldü Eyşan. ''Senin çok vaktin yoktur şimdi. ''

''Hiç yok. Başımızda bir sürü bela var zaten, biliyorsun. '' dedi ve huzursuz tavrıyla, Eyşana temelli döndürdü bedenini Nefes ''Bir tehlike olduğunu söylemişsin, gönderdiğin notta? '' diye sordu.

''Son zamanlarda sizin, Mercanların ve şu patlama olan evin önünde aynı adamlar nöbet tutuyor. Gözlüyorlar yani evi. '' dedi Eyşan, güneş gözlüklerini gözünden çıkartarak. Başlarında dikilen adama, eliyle işaret edip, bir şeyler istedi.

Adam vakit kaybetmeden mavi bir dosya getirdi.

''Gözlüyorlar mı? '' Nefes korkuyla açtı gözlerini. ''Ne demek bu? ''

''Bak işte, bu adamlar. Tanıyor musun? '' diyerek dosyayı, Nefese doğru uzattı Eyşan. ''Tanımıyorsan da endişe etme. Her zamanki gibi, tüm güvenlik, kontrolüm altında. ''

Ay ŞahitWhere stories live. Discover now