Bölüm 27- ''Domates Güzeli ''

4.2K 219 60
                                    


Mercan, pencereden ayırdığı gözlerini, arkasında sıralanmış gençlere çevirdi. Ellerini beline götürüp, birkaç adım ilerledi onlara doğru.

''Anlaşılmayan bir şey var mı? ''

Yiğit, hazır olda duran bedenini hafifçe gevşetip, sesini kontrol etmek ister gibi öksürdü.

''Bir şey sorabilir miyim? '' dedi. Onun sesine dönen Balım ve Maya hala şaşkınca Mercan'a bakıyordu.

''Sor. '' diyen Mercan, dikkatle izledi Yiğit'i.

''Biz bunları neden yapıyoruz Mercan abla ya. ''

''Oğlum bir saattir ne anlatıyorum ben? Sürpriz diyorum sürpriz. ''

''İyi de bize mi sürpriz? Biz öğrendik her şeyi. '' diyen Yiğit'e onay vermek ister gibi başını salladı Maya. Balım ise;

''Yani bizim açımızdan pek sürprizlik durum yok aslında. Dağ evi var, romantik yemek var, üç günlük tatil var. '' diye saymaya başladı.

''Arkadaşlar belli ki biz bu işin yapım kısmındayız. '' diyen Maya, Mercana sorar gibi baktı.

''Aynen öyle. Biz buradaki işleri tamamlayıp çifti sürprize doğru yönlendiricez gençler, hepsi bu. '' dedikten sonra sehpanın üzerindeki kahvesinden, keyifle bir yudum aldı Mercan.

''Babam hayatta bilmediği yere gitmez. Ben görevimi tamamlayamam valla kusura bakmayın kızlar. '' diyen Yiğit dikildiği yerden hareketlenip koltuklardan birine oturdu.

Mercan, Nefes'in sürprizi için harekete geçmişti ve her şeyi organize etmek için ailenin genç nüfusunu hizmete hazır hale getiriyordu.

''Gidecek! Deli'nin hakkından deli gelir. Hakkından gel babanın, boşa mı verdik sana o görevi. '' diyerek kaşlarını çatıp, işaret parmağını Yiğit'e doğru savurdu Mercan.

''Ya asıl zor görev benim ya. Kaleli konağı idare etmek neden hep benim problemim haline geliyor? Niye kimse bana acımıyor?'' diyerek kollarını göğsünde birleştiren Balım, içinde bulunduğu bıkkınlığı her mimiğinde hususi olarak belli ediyordu.

''Kim idare etsin Balım, ben mi? ''diyen Maya, usulca Balımın yanına yaklaştı. Teselli eder gibi omzundan tutarak sarıldı.

''Aslansın sen halledersin.'' dedi, gülerek.

Herkes görev dağılımını yaparken, elindeki kamerayla her yeri gezen Ceylan, sevinçle yanlarına geldi. Kameraya karşı konuşmaya devam ediyordu ve salondaki herkes, her an kendilerinin de dahil olacağı kadrajdan korkarak onu izliyordu.

''Veee işte benim güzel ailem de burada. Her zaman ki gibi koyu bir sohbetin içindeler. Onlara katılmam gerekiyor. Ev turlarımız devam edecek. ''

''Kız Ceylan, arka odayı çekmedin inşallah. Çamaşırlar vardı orda, dağınık orası. '' diyerek panikle odaya doğru ilerledi Mercan.

''Açamadım ki kapısını oranın. Ama şahane bi video oldu yani. '' diyerek dudaklarını büzen Ceylan, kamerayı temelli kapatıp koltuklardan birine oturdu. Mercan tamamen odadan ayrıldığında, Mayayla Balım da boşta kalan yerlere oturdular.

''Senin tatil de baya renkli geçiyor Ceylan ha? '' diyen Balım, gülerek baktı Ceylana. Ceylan enerjisine sanki her geçen gün daha da fazlasını eklemiş gibi sürekli gülüyor, neşe saçıyordu.

''Çok renkli çoook. Keşke hep burada kalabilsem. ''

''E kal madem. Bitirdin nasılsa okulu. Kal buralarda. '' derken, yan gözle de Mayayı izliyordu Balım. En son aynı ortamda durduklarında, Maya'nın kıskançlığını hemen gözlemlemişti. Ama Maya, şimdi bu konuşma esnasında sakin ve oldukça gülümserdi. Bacak bacak üstüne atmış, önüne düşen bir tutam saçla uğraşıyordu. Yiğit'in gözleri ise bir saniye olsun ayrılmamaya yemin etmiş şekilde Maya'nın üzerindeydi.

Ay ŞahitWhere stories live. Discover now