🌙- ''İki Ucu Yaralı Değnek''

3.9K 237 41
                                    


Bir gece...

''Aşk ertelenebilir bir şey mi? ''

Maya yıldızlara bakarken, ısrarla sessiz kalmak isteyen Nefese döndü. Sorusuna cevap beklediğini belli eden kararlı bakışları, Nefesin yeşil gözlerinde dolandı.

''Ertelemek mi? '' diyerek fısıldadı Nefes. Gülümsedi. ''Hiçbir duygu ertelenir değildir Maya. Üzgünüm ama bir yaş, gözüne kadar gelmişse illaki akar, öfken kendini belli etmişse illaki dışa çıkar. ''

''Aşkı bunlarla aynı kefeye sokabilir miyiz peki? ''

''Aşk bunların hepsidir. Bence yani '' derken, gözlerini Mayadan kaçırdı Nefes. ''Maya, bana soracağın en son şeyler bunlar kızım. Ben hiçbir şeyi aklım başımda yaşamadım. Böyle geldi, yaşandı. Ne olduğunu anlamadan. '' diyerek bu sefer buruk gülüşünü sessizliğin içinde hür bıraktı.

''Uçuruma atlamak gibi yani. '' dedi Maya, onay bekler gibi.

Nefes gülümseyerek kafasını salladığında, Maya bir cesaretle;

''Peki anlamak ister miydiniz? Yani yaşadıklarınızı bilmek, hazırlık yapmak ister miydiniz? '' diye sordu.

''Anladıklarım canımı o kadar çok yakıyordu ki, galiba hayır, anlamak istemezdim. Hoş, yakacak olan her şekilde yakıyor o ayrı. '' dedikten sonra derin bir nefes alan Nefes, Mayaya bu kez çok gizli bir sır verirmiş gibi fısıldadı;

''Senin not defterin yanında mı? ''

Maya şaşırmıştı. Çantasının içini hayal etti. Küçük defteri iç cebinde olmalıydı. Onu oradan hiç çıkarmıyordu.

''Hı hı yanımda. '' dedi, meraklı gözlerle.

''Sen getir onu. Şu hikayeyi artık biraz ilerletelim. '' dedi gülümseyerek Nefes.

Anlatırken düşünmekten kaçınıyor, kaçındıkça anlatmaya yeltenemiyordu. Böyle böyle beklerken, zaman hızlıca geçiyor ve Maya tıpkı Sırma hikayesi gibi, yarım bir hikayeyle bi başına kalıyordu. Nefesin cesaret bulduğu bu gecede, yürüyebildiği kadar yürümesi gerekiyordu.

Maya günlerdir bu anı beklediğini belli edercesine, heyecan ve engel olamadığı gülüşüyle içeri yürüdü. O defterini elleri arasına alıcak, defteri de bu muhteşem hikayeyi satırları arasında gizleyecekti.

-

''Şimdi söyle bakalım, nerde kalmışız? '' dedi Nefes, kollarını birbirine bağlarken. Bu sırada üzerinde dumanı tüten kahveleri, masadaki yerlerini almıştı. Gece belli ki uzundu. Güneş gözlerine ne zaman değerse, o zaman susacaklardı.

Maya, heyecanlı parmaklarıyla sayfaları geçmeye başladı. Nefes, alıcı gözlerle, Mayanın hızlıca geçtiği sayfaları okumaya çalışıyordu. Ama beklediği gibi uzun uzun cümleler yerine, birkaç cümlelikti bütün sayfalar.

''Pek de bir şey anlatmadım tabi ama. '' dedi bu kez, Mayayı oyalamış olduğunu düşünerek, üzüntüyle.

''En son, uçurumdan çıktık. Sonra kabullenemeyen Sürmenelilerden bahsettik. Ve tabi en önemlisi ve deli gibi merak ettiğim söz olayı... '' dedi Maya, ışıl ışıl gözlerini Nefese değdirirken.

''Söz? ''

''İşte Saniye Hanımın gelin adayıyla, öfkeli Tahir Kalelinin sözlenişi. ''

Nefes, Maya'nın her şeyden habersiz meraklı haline gülümsedi. İşte gereğinden fazla şey bilmemek, belki de bu yüzden güzeldi. İnsan gizemli olan şeyi merak ederken tatlı bir heyecan hisseder ama mutlaka ki öğrendiğinde o yük insana minik bir acı bırakırdı. Maya şimdi isteyerek ve fazlasıyla gönüllü bir şekilde o minik acıya düşüyordu.

Ay ŞahitHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin