Bölüm 39- ''Evim''

3.4K 179 53
                                    

İyi akşamlar ! Uzun bir aradan sonra uzuuun bir bölümle geldim. Yarın da bir başka uzuuuun bölümle gelicem kapınızı açar, buyur ederseniz araya hasret karıştırmadan birkaç gün tamamen sizinleyim. Ve art arda atacağım bu bölümler, gerçekten benim için hissi çok kuvvetli bölümler oldu. Sabırla okumanızı ve keyif almanızı diliyorum...❤🌙

Bu bölümümüzde, yine profesyonel bir destek alarak yazılmış terapi sahnemiz var. Umarım beğenirsiniz. Kod adı: Nalan Hanıma çok teşekkür ediyorum...❤🌹

Her zaman olduğu gibi yine yazım içindeki tüm yanlışlarım için de şimdiden özürlerimi iletip, bu uzun açıklamaya da artık noktayı koyayım. Sizi çok seviyorum, yorumlarınıza bayılıyoruuuum, siz okurken gölge gibi sizinleyim. 😍

''Ben, kendi içime çok hoyrat davranan bi adamdım. Dan dun konuşurdum. Etrafımdaki insanlar da, zaten buna alışıp deli dediler bana. Doğruyu konuşuyordum ama doğrular nasıl söylenir bilmiyordum. '' diyerek sandalyede ardına yaslandı Tahir. Maya, henüz tam olarak güç sahibi olmadığından, sık ve uzun cümleler kuramıyordu. Yalnızca dinleyebilecekti. Zaten Tahir anlatmaya o kadar istekliydi ki, çoktan kendi içine dönmüştü.

''Nefesi çok yaraladım. Sözlerimle yaraladım onu. Ona destek olmakla, içimdeki hisse destek olmak arasında gidip geliyordum. İçimde tuhaf bi ''Hep yanımda kalsın. '' istediği doğmaya başlamıştı. Çok büyük bi hata yapıp, onu geçmiş hayatıyla yargıladım. Ne haddime? Ne hakla? Hiç bilmiyorum. Hala daha, kendime inanamıyorum. Bir de üstüne gittim, o öfkeyle herkesi yakacak bi karar aldım. '' dedikten sonra gülümseyerek Mayaya döndü Tahir. ''Her şeyin dengesini değiştiren bir karar. '' dedi. ''İnsan, bu kadar çok şeye sebep olabileceğini hiç düşünmüyor Maya. Ama oluyor işte. Kırdığını fark etmeden kırabiliyor, bazı yolları hiç bilmeden döndürebiliyor. Bazı sokakları çıkmaza sokabiliyor. Sonra duruyor. Ben mi yaptım bunu diyor. ''

''Siz mi yaptınız bu? '' dedi Maya, tebessümle. ''Şimdi böyle güzel olmanız da, o hatanın yaptığı bir şey mi? ''

Tahir, soruyu gülerek karşıladı. ''Bu güzellik bence zaten kaderimizdi. Ben işleri zorlaştırdım. İnat ettim. Onun elini bıraktım. Gittim, içimde filizlendiğini bildiğim o yoğun duyguya rağmen başkasıyla sözlendim. Kendime inanamıyodum. '' dedi.

Maya, hafifçe çattı kaşlarını. Nefesten dinlediği bir hikayeydi bu. Çok öfkelendiği bir hikaye. Aynı yaşanmışlığı Tahirin gözünden dinlemek nasıl hissettirecek kestiremiyordu.

''Size çok kızmıştım. '' dedi Maya zorlanarak. ''Yani dinlediğimde. ''

''Demek anlattı. '' derken hayran hayran Nefesi getirdi gözleri önüne Tahir. ''O gece, ben hayatımda ilk kez bu kadar büyük bir hayranlığı, yok saymak için direndim. ''

''Hayranlık? ''

''Ben kendime inanamaz halde söz keserken, o eline bir silah alıp karakola gitmiş. İdris aradı beni. Haber verdi. Olduğum yerde kalakaldım. Hiç beklemediğim şeyleri yapan, hiç beklemediğim kadar güçlü, hiç beklemediğim bir hayata sahipti Nefes. Nefes benim hayatıma vurgun gibiydi. Her anı, felç bırakabilirdi beni. İstese bana her şeyi yapabilirdi. Benim dayanıklı sandığım bedenim ve ruhum çok fena sarsılıyordu. '' dedi, aşkla süzüldü sesi Tahirin.

''Silahla ne yaptı? '' derken, heyecanıyla kuruyan boğazı için yutkundu Maya.

''Vedat'ı şikayet etmişti. Onu nezarethaneye atmışlardı. Ona gitmiş. Ben de koştura koştura gittim tabi. ''

''Sözü bırakıp mı gittiniz? ''

''Tüm gece boyunca aklımın kaldığı yere gittim. Sözümü ilk günden tutamamıştım zaten. Bütün sözlerimi bırakıyordum. '' diyerek gülümsedi Tahir. ''İçeri girdiğimde, elindeki silahı tereddütsüzce ona uzatıyordu. Gözlerinde korkunç bi ateş vardı. Kaskatıydı. Çok dik ve çok net. 'Tahirin yaşaması için senin ölmen gerek. ' dedi. Benim için bir kurşundan bile yaralayıcıydı bu söz. Vedat'ın beyni dağılmadı o an, ama benim beynim paramparça oldu. Onu kırmıştım, onu bencilce yarı yolda bırakmıştım, üstelik hiç sevmediğim bir kızla inat için söz kesmeyi kabul etmiştim. Ben bu hıyarlığı yaparken onu gözü yaşlı, bir pencere önünde çaresiz ve incinmiş bir halde bırakmıştım. Ama o, kendi için kimsenin canı yanmasın diye silah kuşanıp, cani bir adamın karşısına dikilmişti. Kim bilir ne kadar zordu onun için bunu yapmak. Nefret ettiği gözlere bakmak, o adama o kadar yakın durmak, katil olmayı bile göze almak... Yine de çok kararlıydı, yıkılmaz bir dağ gibiydi. O an, dizlerinin önüne çökmek istedim. Sigaranın izmarite doğru tükenişi gibiydi her şey. Tükeniyordum. Bu kızın yeşil gözleri, benim içimdeki tüm hoyratlığı bir çırpıda tüketiyordu. Onu korkutmadan silaha uzandım. Aldım elinden. Döndü gözlerime baktı. Öyle bi bakıştı ki Maya...'' derken derin bir nefes çekti içine;

Ay ŞahitWhere stories live. Discover now