Bölüm 22- ''Kayıp Zaman''

5.9K 244 21
                                    


Gün ışıkları, odanın güneşliğine çarpıyor ve içerideki gölge kendini koruyordu. Ama kocaman yatağın içinde oturmuş, annesinin makyaj çantasını karıştıran Elizya, güneşten daha uyandırıcı bir etkiye sahipti. Nefes mırıldanarak olduğu yerden döndü. Gözleri buğulu bir şekilde açıldığında, kızının dağılmış saçlarını ve ince parmaklarını gördü.

''Bebeğim. ''

Annesinin sesine hızla dönen Elizya, ellerindeki lekeleri pamukla temizlemeye yeltendi.

''Günaydın anniş. ''

''Napıyorsun bakıyım sen onlarla? ''

''Hiiiç '' derken, panikle makyaj çantasını kapatıp, sıkı sıkı yumruk yaptığı elini cebinde gezdirdi Elizya.

Nefes açamadığı gözlerine rağmen, pür dikkat kızını takip ediyordu.

''İyi bakalım hadi öyle olsun küçük hanım. '' derken aynı zamanda odanın içinde gezdirdi gözünü Nefes ''Baban nerde peki? Çok mu geç oldu saat, gitti mi? ''

''Yoo. Aşağıda, televizyon izliyorlar. Bi yere gitmeyecekmiş bugün. Başı ağrıyormuş. Soda içip duruyor. ''

Elizya her zaman olduğu gibi, sorulan sorulara akıcı ve belleğinde olan tüm bilgilerle cevap veriyordu. Bazen şaşırıyordu Nefes, bunca şeyi nasıl kafasında tutabildiğine ve bu kadar uzun cümleleri takılmadan bir araya getirişine.

''Ağrır tabi başı. Ağrıtcam ben o başı. '' diyerek olduğu yerde doğruldu Nefes. Ayaklarını yataktan sallandırırken, muzur bir gülüş atıp kızına döndü;

''Ayrıca rujlarımdan biri eksildi o çantadan. Görmedim sanma diye söylüyorum. '' dedi.

Elizya iri gözlerini, şaşkınca annesine çevirdi. Cebine sıkıştırdığı rujun bu kadar kolay fark edilmesi canını sıkmıştı. Yanaklarını şişirip;

''Kendim için değil, gerçekten. '' dedi.

''Kim içinmiş peki? ''

''Balım ablam....'' diyen Elizyaya anlamayarak baktı Nefes.

''Balım ablamın rujuyla biraz resim deneyi yaptım da. Ucu kırıldı. Uyanınca kızmasın diye, seninkiyle değiştircektim. '' derken hiç yüzüne bakmadı annesinin, Elizya.

''Off Elizya off. Yani şu eşyaları karıştırma olayını bi halledemedik kızım. '' diyerek dolabına ilerledi Nefes. Seçtiği kıyafetleri özenle yatağa bıraktıktan sonra, Elizya'nın savunmasını dinlerken giyindi.

''Ortaya koymuştu ki ablam. Valla karıştırmadım ben onları. Ortadaydı. ''

''Tamam sen şimdi bırak benim rujumu. Ben Balım ablana yenisini alırım, daha da mutlu olur o. '' derken bir yandan da çıkardığı gecelikleri katladı. Elizya sevinçle, annesinin boynuna sarıldığında, Nefes zorla çattığı kaşlarını, tebessümüne emanet etti.

''Sen nasıl bir cimcimesin. Başımın tatlı belası. '' dediğinde, bu kez Elizya kocaman bir öpücük kondurdu annesine.

''Annelerin en bitanesi sensin. Bence bu dünyada ki en şanslı insanlar, abim ve beniz. Ya annemiz sen olmasaydın? ''

Elizya annesinin saçlarını oynuyor, bir yandan da tüm tatlılığıyla annesine övgüler yağdırıyordu. Nefes, giderek eriyen yüreğinin sıcağıyla kızını daha da sıkı sardı.

''Siz nerde olursanız olun, bulurdum ben sizi. Bulurdum. '' dedi ve derin bir nefesle birlikte kokladı kızını Nefes.

-

Ay ŞahitDär berättelser lever. Upptäck nu