İHANET 58. BÖLÜM

59.8K 2.5K 368
                                    

Bayramınız kutlu olsun canımlar.

S e v i l i y o r s u n u z 💙

S e v i l i y o r s u n u z 💙

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çisem’ den

Büyük salon gelen evin sahipleriyle daha kalabalık ve daha canlı görünüyordu. Naz'ın yüzünden gülücükler eksik olmuyordu ki, anne ve babasının yanından ayrılmayarak onları ne kadar özlediğini ve geldiklerine ne kadar mutlu olduğunu gösteriyordu. Ateş ise dedesinin peşini bir saniye olsun bırakmıyor, sorular sorup duruyor dedesi ise hiç sıkılmadan cevap veriyordu. Asaf’ta çok mutlu görünüyordu. Araya uzun bir zaman girdiği özlem dolu gözlerden ve tebessümün eksik olmadığı  yüzlerinden belli oluyordu. Yabancı yüzleri garipseyen kızımsa oldukça sessizdi. Sadece izliyor ve gözlemliyordu.

Aralarına katılmaya çalışsam da yeni tanıdığım bu insanların arasında kendimi tuhaf ve gergin hissetmeme engel olamıyordum. Çekindiğim için, nasıl hareket edeceğim ve nasıl yaklaşmam gerektiği hakkında hiç bir fikrimin olmaması çok kötüydü. Tatlı insanlardı, samimi ve sıcak kanlılardı, kabul ediyordum ama bu yine de beni rahatlatmaya yetmiyor daha rahat hareket etmemi sağlamıyordu. Asaf'ın annesinin bakışları sürekli üzerimdeydi. Rahatsız edici değildi, kendince karakterim hakkında fikir edinmeye çalıştığı çok belliydi. Onu yadırgamıyordum aksine anladığımı söyleye bilirdim. Oğlunun evleneceği kadını gözlemleriyle tanımaya çalışıyordu, genelde benimde insanlar hakkında fikir edinmek için yaptığım gibi yapıyor gözlemliyordu, yani en azından ben öyle olduğunu düşünüyordum. Bakışların da herhangi bir tuhaflık veya hoşuma gitmeyecek türden bir ifadeye rastlamamıştım.

Asaf babasını ve amcasını alarak çalışma odasına çıkarttığında peşlerinden Naz’da, “Birazdan geliriz,” diyerek annesini bahçeye çıkartmıştı. Tülay Hanımla yalnız kaldığımız an olmuştu sohbet etmeye çalışmak dışında bize yönelik bir şey söylememiş Asaf'la aramızda geçenleri veya buna benzer herhangi  bir soru sormamıştı. Asaf'ın onlara ne anlattığını, ne kadarını anlattığını, bilmediğim için bu tarz sorularının beni sıkıştıracağı su götürmez bir gerçekti. Sormamış olması benim açımdan rahatlatıcı olmuştu. Eğer sormuş olsaydı yalan söylemeyeceğimi biliyordum. Neyse ki düşündüğüm gibi olmamış Asaf'ın ailesi gerek tavırları gerekse hareketleri ve asillikleriyle sevdiğim adamın anne ve babası olduklarını bir kere daha göstermişlerdi.

Naz’ın gülümseyerek bana doğru geldiğini gördüğüm de, Naz'ı görüp sakinliğini bozan kızımı zapt etmeye çalıştım. Ellerini ona uzatıp çırpınıyordu. Naz Yosun’un istediğini anlayıp kucağımdan alarak yanımda ki boşluğa oturdu.

“Rahat ol Çisem çok gergin görünüyorsun,” dedi.

“Çünkü gerginim ailenizle ilk defa karşı karşıya geldim, yeni tanıştım çok normal değil mi?”

“Elbette normal,”

Aklıma takılan bir sonraki sorumu yönelttim, “Beni sevdiler mi, sevmediler mi, emin değilim.” Naz beyaz dişlerini göstererek gülümsedi. Yüzünde sakin bir ifade vardı. “Sevdiler, seni tanıyan herkes sever sanki aksi mümkünmüş gibi.”

İHANET |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now