İHANET 4.BÖLÜM

73K 2.6K 363
                                    

S e v i l i y o r s u n u z  💙

Ela'dan

Gece hayatını özlemiştim. İnsana tartışmasız tattırdığı zevki, o tasasız eğlenceyi ve özgürlüğü. Eğlenceye düşkün bir kadındım. Asaf hayatıma girdiğinden bu yana neredeyse tüm bunlardan mahrum bırakılmış onsuz dışarıya çıkamaz olmuştum. Hiçbir zaman erkeğe pabuç bırakan kadın tiplemelerinden olmamıştım. Lakin söz konusu Asaf Güçlü olunca ona uymak sözünü dinlemek ve istemesem de boyun eğmek zorundaydım. Onun koruması altında ona mecburdum. Tabii ki bu uysal hallerimi hayran olası gücüne, otoriter karakterine, her kadının o açıdan isteyebileceği muhteşem yatak performansı ve maddi durumunun lükslüğüne borçluydum. Her ne kadar küçük tahrik edici oyunlarla onu baştan çıkartıp yatağıma almaya çalışsam da ki bunu benden başka kimsenin bilmesine gerek yoktu, onu elimde tutmaya çalışıyor, huyuna gidiyor, beni istediği gibi bir kadın haline getirdiğine inandırmaya çalışıyordum. Çoğu kez uzak ve soğuktu karakteri zor bir adamdı, sert aşılması güç duvarları vardı. Sert oluşunun hoşuma gittiği tek nokta yatağıydı. Şu an için hayatımda olan tek erkek ise Asaf'tı. Bir süre daha bu şekilde devam edecekti. Beni hayatına alacak kadar  önemsediğini ve değer verdiğini biliyordum ama asıl hedefim kalbiydi. Orayı ele geçirirsem zafer benimdi.

"Bu durum Asaf'ın kulağına gitmez umarım. Duyarsa sana neler yapabileceğini tahmin edebiliyor musun, ben edemiyorum da. Bizimle bile görüşmene izin vermiyor birde bizimle takıldığını duysa...”  Duyarsa evet kötü olabilirdi büyük bir kavga ederdik, şu zamana kadar çıktığım bütün basamakları düşerek iner başladığım noktaya geri dönerdim. En kötüsü aramıza öyle bir mesafe koyardı ki asla ona dokunmayı bırak yaklaşmama bile izin vermezdi.  Asaf’ı kendime asla inandıramazdım. Olabilecekleri şöyle bir düşününce hedeflerimi riske atmaya değer miydi? Cemre ve Melisa benim konuştuğum tek arkadaşlarımdı. Asaf bunu da elimden almıştı. Onlarla görüşüp konuşmam yasaktı. Diğer konuya gelince,  gençtim eğlenmek benim hakkımdı arkasından iş çevirmemi istemiyorsa beni bu kadar sıkmamalıydı. Yine de kötü düşünmek istemiyordum. Duyacağını pek sanmıyordum. Tek odak noktam şu an elime geçen fırsatın tadını çıkartmak deli gibi eğlenmek kötü düşüncelerle günümü çirkinleştirmek değildi.

"Sahi o nerede, gerçekten habersiz mi çıktın?"

Başımı olumsuz anlamda salladım. "Hayır haberi yok. Ufak bir kaçamaktan kimseye zarar gelmez.” 

“Bu çok kötü olmuş en azından bir haber verseydin izin alsaydın.” Sanki izin istesem verecekmiş gibi. Beni Asaf'a karşı bu kadar güçsüz görmeleri de çok sinir bozucuydu. Gücünün altında ezilişimi onlara gösteremezdim.

"İzin isteyecek yaşı çoktan geçtim çocuk değilim ben. Bir sorun olacağını da sanmıyorum. Hem Asaf burada değil ben rahatım sizde sakin olmayı deneyin."

"Bu rahatlığın nereden geldiği anlaşıldı şimdi. Nerede peki?"

"İş için Dubai'ye gitti. Bir haftaya anca dönebileceğini söyledi.” Cemre gülümsedi.

“Bu harika bir haber.”

Melisa, “Yani bu demek oluyor ki,” diyecek olduğun da sözlerinin devamını, “Yani önümüzdeki bir hafta özgürüm!" Diye ufak bir sevinç çığlığı atarak getirdim.  Bir an için çevremdeki yakışıklıların varlığını unutup oturduğum yerde çocuklar gibi tepinmek istedim, neyse ki bu arzuma son anda mani olabildim.

İHANET |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now