Güçlü, her şeyin üstesinden gelebilen, deneyimlediği kötü şeylere ve yaşadıklarına rağmen ayakta kalmayı başarmış, kızına ve kocasına tutunan ve onların varlığıyla yaşadığı zorlu günleri unutmaya çalışan iyi bir eş, fedakar bir anne... Çisem Zor.
K...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Çisem'den
Resmen odamdaki çekmecelerim karıştırılmıştı bunu anlamayacak kadar salak yada kör değildim. Ona hiçbir şeye dokunmaması gerektiğini açık bir dille söylemiş olmama rağmen beni takmadığı düzenli çekmecemin altının üstüne getirilmesinden belli oluyordu. Odama girmişti bana özel alana izinsizce girmişti ve buda yetmezmiş gibi karıştırmıştı aklıma geldikçe sinirlerim bozuluyordu.
"Terbiyesiz kadın resmen odamıza girmiş inanabiliyor musun?"
Bu nasıl bir ahlaksızlıktı aklım almıyordu. Hiç tanımadığın bir yabancının evinde misafirsin ve sen o evi karıştırma hakkını kendinde bulabiliyorsun bu nasıl bir hadsizlikti böyle. Ne sanıyordu ki anlamayacağımı mı?
"Bunu nereden bilebilirsin ki, bilmeden etmeden konuşmak böylesi çirkin bir ithamda bulunmak ayıp olmuyor mu?"
"Asıl bize ayıp. Ayrıca bilmeme gerek yok katladığım eşyalarımın katları bozulmuş onlar bana yeterince eminlik veriyor."
Sakinleşmek adına derin bir nefes aldım ama ne mümkün. "Sakın bir daha bana emrivaki yaparak eve kimseyi getirme özelliklede daha bir kez gördüğümüz hiçbir tanışıklığımız olmayan ne olduğu belirsiz birini." Önüme düşen saçları bileğimdeki lastik tokayla topladım.
"O kadından en başından beridir hoşlanmıyorum zaten sen getirdin burnumun dibine soktun."
"Kapat artık şu konuyu Çisem çok uzatıyorsun." Dedi. Sinirlendiğini belirten ses tonunu kullanmaktan çekinmedi.
"Çok mu uzatıyorum. Sana odamıza girmiş diyorum bu basit bir durum mu?"
Alparslan burnundan bıkkınlık dolu nefes alırken sertçe, "Yeter. Sana şu konuyu kapat artık dedim." Dedi.
Ağzımı açıp bir şey söyleyecekken, "Ela hakkında ürettiğin varsayımları dinlemek istemiyorum daha fazla. Hem kadından hoşlanmıyorsun hemde on lafından dokuzu o ne yaptığın belli değil senin."
Bunu istiyor gibimi görünüyordum. Ayrıca on lafımdan dokuzunun o olmasını gerektirecek kadar fazlasıyla hayatımıza karıştığını göremiyor muydu? O kadını sevmiyordum, son yaptığı hareketle ile onun hakkında vardığım tüm kanıların doğru olduğunu düşünmeye başlıyordum bu yüzden de olabilir miydi? O kadında bir şeyler olduğunu hisseden bir tek ben miydim? Sanırım evet!
En kuvvetli varsayımım ise onun Saliha hanım tarafından tutulan paralı asker olmasıydı. Alparslan'a bu düşüncemden bahsetsem yemediğim laf kalmayacaktı biliyordum ben ne kadar annesiyle anlaşamıyorsam benimle evlendiğinden beridir Alparslan'da aynı şekilde yinede annesine toz kondurmazdı ne yapmış olursa olsun bu yüzden susmakta karar kılmıştım. Nasıl olsa eninde sonunda kokusu çıkardı hiçbir şey sonsuza dek saklı kalmazdı. Bir yerden mutlaka patlak verirdi. Bende o günü bekleyecek 'Çok abartıyorsun' 'Saçmala Çisem' diyenlere haklı olduğumu gösterecektim.
