İHANET 25. BÖLÜM

75.8K 2.9K 488
                                    

S e v i l i y o r s u n u z  💙

Çisem'den

Gözüme bir gram uyku girmemiş tüm gece ölçüp tartmış noktasından virgülüne kadar her şeyi düşünmüştüm.
Zihnimi esir almış düşünceler gerçekleri bir bir önüme serdiğinde kalbim o an buz kesmiş daha mantıklı düşünmeye başladığımı farkketmiştim. Kalbim devreye girdiği zaman ben benlikten çıkıyordum duygularıma asla esir olmamam karmaşık durumumuzun içine kalbimi sokmamam gerektiğini biliyordum ve öylede yapacaktım. Dün gece kararımı vermiştim aşk yoktu duygulara esir olmak yoktu vicdan yoktu elimde sadece gururum kalmışken onuda tıpkı her şeyimi feda ettiğim gibi ona feda etmeyecektim.

Kapanmak için direnen uykusuz gözlerimi ovuşturarak omzumu duvardan ayırdım, sandalyenin üzerinde uyuyan Ceylan'ı gördüğümde  iki büklüm olmuş ve fazlasıyla rahatsız görünen hali sanki onun yerinde ben varmışım gibi beni rahatsız etmişti. Daha fazla bu şekilde yatmasını istemediğim için sessiz adımlarla yanına yaklaştım omzuna dokunarak hafifçe sarstım.

“Ceylan.” İkinci defa seslenmeme gerek kalmadan sıçrayarak gözlerini açtı, anlamsız bakışları etrafı taradı ve sonra telaşlı gözleri beni buldu. “Ne oldu bir şey mi oldu?” diye sordu uyku mahmuru sesiyle. Gözlerini bir kaç defa yumup tekrar açtı. Omzunu sıvazlayıp, “Sakin ol sadece gidelim diyecektim.” dedim  başını salladı. “Solgun görünüyorsun.” Yüzümden nasıl olduğumu anlayabilmek için dikkatle incelerken bir sonuca varamayarak en sonunda, “Sen iyi misin?” diye sordu.  Oturduğu yerden usulca kalkıp kırışan üzerini düzeltti.

“Uykusuzum. Biran önce buradan gidersek iyi olacağım.” Diken üstünde gibiydim. Asaf'ı görmek ve aynı ortamda bulunmak  bana hatırlamak istemediğim kadını hatırlatıyordu ve buda bana hiç yardımcı olmuyordu. Asaf'la ilgili hiç bir sorunum yoktu aksine onun ne kadar düşünceli ve iyi bir kişiliğe sahip olduğunu onu tam olarak tanımasam da hissedebiliyordum bana yaptığı iyilikleri unutmuş değildim. Unutacakta değildim.

“Tamam sen nasıl istersen.”

Ceylan'ın yanından geçip beşiğe yanaştım. Kızım... Melekler gibi uyuyordu dikkatli davranarak kucağıma aldım yatar pozisyona getirip göğsüme bastırdım. Mırıltılar çıkartarak gözlerini açtı ve iyice göğsüme sokularak gözlerini tekrar kapatıp uyumaya devam etti. Dudaklarımı tüy misali anlına değdirdim.

Sandalyenin yanında duran çantayı almak için eğileceğim sırada Ceylan kolumu tutarak buna engel olurken, “Ben alırım.” dedi. Yosun'un bebek çantasıyla bana ait olan kol çantası alıp omuzuna astı. Birbirine giren kumral ve sarı arasında kalmış saçlarını kaşıyarak açtığım kapıdan dışarı çıktı. Ardından odadan çıkarak kapıyı kapattım.

Ceyla'nın kapıyla mücadele ettiğini gördüğümde yardım etmek istedim buna gerek kalmadan çabaları sonuç vermiş açtığı kapıyı duvara doğru dayayarak nefes nefese, “İki kilo vermişimdir.” Kesin diyerek güldü. Ufak bir tebessüm sunup basamakları inmeye başladım. Kapısı olay merdivenleri ayrı olaydı Ceylan'a hak veriyordum. “Evde tıpkı sahibi gibi ürkütücü.”  Diye homurdandı. Ama buna katılmıyordum.

“Ceylan çok ayıp.”

“Yalan mı ama? Adamda iki metre boy var hele o gözler insanı öldürecekmiş gibi bakıyor. Onunla ters düşüne acıyorum.” Susup burun kıvırdı. “Yada acımıyorum vazgeçtim.” Neden söylediği ortadaydı. Bu sabah her zamankinden daha fazla konuşuyordu bunu neden yaptığını biliyordum aklımı dağıtmaya çalışıyordu. Soruda sormuyordu yada bunun için eve gitmemizi bekliyor da olabilirdi emin değildim. Emin olduğum tek şey bu konu hakkında artık hiç bir şey konuşmak istemiyor olduğumdu. Önüme bakmak geleceğimi planlamak istiyordum.

İHANET |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now