İHANET 8.BÖLÜM

58.7K 2.4K 507
                                    

Çisem 'den

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çisem 'den

Aklım sürekli evde ve evimdeki yabancıdaydı. Hayatta hiç sevmediğim şey bir yabancının evimde bulunmasıyken ve Alparslan bunu çok iyi biliyorken yine de o kadını bana sormadan evime getirmiş bir kaç gün misafirimiz olacak diye emrivaki yaparak bana söz hakkı bile tanımamıştı. Hangi ara bu kadar düşünceli bir adam olduğunu sorgulamadan edemiyordum.
'Sana bu kadar anlayışlı değil ama sen hariç herkese anlayışlı' diye kulağıma fısıldayan iç sesimin söylediklerinde haklılık payı vardı.

Tamam, Ela'yı anlayabilirdim korkuyordu ve evine gitmek istemiyordu ama benim evimde de işi yoktu. Daha birbirimizi bile doğru dürüst tanımıyorken o nasıl, rastgele arada sırada karşılaştığı sadece bir defa konuştuğu bunun ötesinde hiçbir şekilde diyaloğa girmediği yabancı insanların evinde kalabiliyordu, anlayamıyordum. Ya ben çok tuhaf ve takıntılıydım ya da insanlar çok geniş ve de rahattı. Bunun başka bir açıklaması olamazdı.

"Çisem 'im canım arkadaşım yine ne düşünüyorsun?" Kafamın rahat olmasını hiçbir şey düşünmeden yaşamayı ne kadar çok isterdim fakat bunun imkansız olduğunu da görüyordum. Hayatım, yaşadıklarım ve hala da yaşamakta olduklarım bu isteğime elverişli değildi.

"Sence ne düşünüyor olabilirim Ceylan?" dedim imayla. Elinde iki fincan kahveyle gelen arkadaşıma sıkıntıyla baktım. Ceylan başını belli belirsiz sallayıp kahve fincanını önüme bırakıp karşıma geçip oturdu.

"Sen orada mısın hala? Ben yanarım, yanarım da gecenizin mahvolmasına, o kadar hazırlığın boşa gitmesine yanarım." Kahvesinden bir yudum alıp omuzunu silkti. "Neyse artık başka sefere yine tekrar ederiz."

"Konu eğer senin anlayacağın dilde konuşacak olursam yakındığın gecemin bozucusu Ela."

Tek kaşını havaya kaldırdı. "Diyorsun?" Sıkıntıyla yanaklarımı şişirip ofladım. "Evet Ceylan." Ceylan bacaklarını orta sehpaya uzatıp kahvesini yudumlarken, "Zavallı kızı kendine bu kadar sorun etmesene." Dedi yüzünü şekilden şekile sokarak. Bu konudan artık sıkıldığına işaretti ama o benim arkadaşımdı ve beni dinlemeliydi. Bunu görmezden gelmeyi tercih ederek konuşmaya devam ettim.

"Beni biliyorsun tanımadığım insanların yakınımda olmasından rahatsız oluyorum. Bu hiç hoşuma gitmiyor ne yapabilirim? Elimde değil." Kim evinde ne olduğu belirsiz yabancı bir kadını isterdi ki.

"Biliyorum ama yardıma ihtiyacı olan bir kadını sokağa atamayacağına göre birkaç gün katlanabileceğini düşünüyorum Çisem." Kaşlarım çatıldı. Ben bunu yapacak kadar cani birisi değildim zaten ama katlanmak gibi bir zorunluluğumda yoktu.

"İnsafsız değilim ben. Ama anlamıyorum oteller ne için var? Bu kızın gidebileceği eşi dostu hiç mi yok?" Başımı olumsuz anlamda salladım kafamda oturmayan şeyler vardı.

"Çisem yapma ama lütfen."

"Yok yok Ceylan, o kadından hiç hoşlanmadım ben. Çok itici bir elektriği var. Kimse için kolay kolay bunu söylemem ön yargıyla da yaklaşmam ama her ikisini de yapıyorum."

İHANET |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now