İHANET 52.BÖLÜM

87.3K 2.8K 361
                                    

S e v i l i y o r s u n u z 💙

Çisem'den

Göğsümde uyuyan adamı izliyordum. Dudakları kalbimin üzerinde yakın bir noktaya temas ediyor kolları belimi sıkıca kavramış bacaklarını bacaklarıma sarmış bedenlerimizi birbirine tutsak kılıyordu. Bunun hoşuma gittiğini söyleyebilirdim. En mahrem yerlerimde hala onun izi ve ruhuma tattırdığı zevkin tortuları vardı. Kasıklarımdaki ve bacak aramdaki ufak sızılar dün gecenin izleriydi. Alt dudağımı dişlerimin arasına alıp ısırdım.

Ah, dün gece...

Hayal edemeyeceğim kadar mükemmel inanamayacağım kadar güzel ve gerçek dışıydı. Kendimi kötü hissetmiyor veya yanlış bir şey yaptığımı düşünmüyordum aksine her şey fazla doğru geliyordu. Asaf, tabularımı yıkan duvarlarımı alaşağı eden adamdı... Parmaklarımı görünenin aksine yumuşacık olan saçlarının arasına daldırıp burnumu saçlarına yaklaştırıp kendine has erkesi kokusunu içime çektim, bu kokunun tarifi olamazdı ama kokusu için söyleyebileceğim bir şey olsaydı eğer şüphesiz huzur derdim. Duyumsadığım koku içimi binbir renge boyarken kalbim kuş gibi çırpınarak Asaf'ı her şeyiyle benimsemek için can atmaya başladı. Kabus gibi geçen günümün kasvetini dağıtmış beni tüm olumsuzluklardan ve negatiflikten uzaklaştırmayı başarmıştı, onun yanında ne kadar güvende olduğumu bir kere daha hissetmiş ve ne olursa olsun ne kadar kötü bir ruh halinde olursam olayım bana dokunduğu ya da baktığı an tüm her şeyin silinip anlamını yitirdiğini geriye sadece o ve hissettirdiği güven duygusunun kaldığını söyleyebilirdim.

Perdenin arasında sızan güneş ışığı sırtına vuruyor pürüzsüz teninin üzerinde parlıyordu. Saatin kaç olduğunu bilmiyordum, bizimkilerin uyanıp uyanmadığını da... Açıkcası ilgilendiğim de pek söylenemezdi. Babam ne düşünür, annem ne düşünür, abim ne der diye kafama takıp onlara göre gitmeyecektim. Bundan sonra oluruna bırakacak, gölgesinin altında huzur bulduğum adamın keyfini çıkartacak ve yeni tanıştığım hisleri adlandırmaya çalışacaktım. Kısacası Asaf'la mutlu olmaya bakacaktım, bizi kötü etkileyecek şeyleri düşünüp kafama takmayacaktım. Hayatı bana zehir etmeye yemin etmiş o adamı da düşünmeyecektim er ya da geç bulunacak ve hakettiğini bulacaktı, bu konudaki inancım tamdı. Asaf'a tüm kalbimle güveniyordum her şeyi yoluna koyacağına da adım gibi emindim.

“Uyanmışsın.”

Uyku mahmuru sesini duyduğumda bakışlarımı pencereden çekip beni farklı bir ifadeyle izleyen adama çevirip kaçamak bir bakış attım.

“Evet...” Sesim belli belirsiz fısıldar tonda çıkmıştı.

Anlına dökülen saçlarını geriye atıp, “Saat kaç?” diye sordu.

Dudağımı bilmiyorum der gibi sarkıttım. Kolunu yatağın yanındaki şifonyere uzatıp eline telefonu aldı ve ekranı açtı. Göz ucuyla ekranına baktım saatin sekiz buçuğa geldiğini gördüm, fazla da geç sayılmazdı. Telefonu yerine bırakıp bana döndü. Hareket etmesiyle üzerimizi örten çarşaf onunla hareket etmiş ve tüm çıplaklığımı gözler önüne sermişti. Dikkatli bakışlarının odağı bendim ve bu heyecan vericiydi, özellikle altında her şeyini hissedecek ve her yerimi hissedecek kadar sarmaş dolaş yatarken.

Göğüslerimi kapatmayı denemedim ve utanarak bakışlarımı kaçırdım. Dün cesareti ayyukta olan ben şimdi sinsi bir utangaçlığın pençesine takılmış tenimi yakan dikkatli bakışlarının altında kızarıyordum. Erkeksi gülüşünü duydum. Başımı hemen ona çevirdim.

Bu... Bu farklı çok farklıydı.

Yüz yüze gelecek şekilde yüzünü yüzüme yaklaştırdı soluğu yüzüme esiyordu. “İyi misin?” diye sordu.

İHANET |TAMAMLANDI|Where stories live. Discover now