Sosyetik Güzel - 3. Bölüm

Începe de la început
                                    

Bunun üstesinden geleceğimden emindim daha önce de rol yapmak zorunda kaldığım olmuştu. Zor bir şey değildi. Ben kendime güveniyordum ama bu yanımdaki kültürlü orman kaçkınına pek de güvenemiyordum. Planlarımıza göre salı günü beraber ilk görüntülerimizi verecektik. Annem ve babam bir süreliğine baş başa görüşmemiz üzere bize yalnız bıraktı. Babam bu konuda çok isteksiz olsa da annem onu zorla çıkartmıştı. Birbirimizi tanımamız gerekiyormuş. Ben de onu bir an önce kaçırtmanın yollarını denemeye başladım.

Onlar odadan çıktığında bir süre derin bir sessizlik oldu. İkimizde konuşmaktan yana değildik. "Eee kültürlü orman kaçkını memnun musun halinden?" dedim.

Hafif güler gibi oldu ama hafifte sinirlenmiş gibiydi. "Hepsi senin başının altından çıktı sosyetik cadı." dedi. Onu ayıplar gibi baktım. "Bir hanımefendiye cadı demeye utanmıyor musun? Ayrıca ben o akşamı hatırlamıyorum bile belli ki kafamın yerinde olmamasından faydalanıp beni öpmüşsün."

Bu sefer şaşkınlıkla gerildi ve işaret parmağıyla kendini işaret etti. Lacivert ceketinin önünden gözüken beyaz tişörtünün altındaki kasları da böylece gerildi. "Ben mi? Ben öyle mi? Ben! Asıl bütün gece bana asılan sendin. Ayrıca ben senin hayatını kurtardım. O serseriler size uyuşturucu vermişti." Cümlenin sonunda kapıya bakarak sesini kıstı. Dediklerinde ciddi olamazdı öyle değil mi? Resmen suçu benim üzerime yıkmaya çalışıyordu.

"Yalan söylüyorsun!"

"Sana neden yalan söyleyeyim ki? Üstelik şu anda da senin kıçını kurtaran benim bilmem farkında mısın?"

"Terbiyesiz! Ayrıca sen beni öptün!"

"Sana o mekanın kamera kayıtlarını izlettirmek vardı da neyse! Git o kokoş arkadaşlarına sor, kim kimi öpmüş, kim kimin başını belaya sokmuş. Gerçi onların da kafa bir milyondu."

Hiçbir şey hatırlamadığım için kendimi savunamıyordum ve haklı çıkmasından çok korkuyordum. "Sen şuna senin güzelliğine dayanamadım da fırsattan istifade öptüm desene kısaca."

Suratını buruşturdu. "Öyle birine mi benziyorum?"

Şöyle bir tipini baştan aşağı süzdüm. "Yani, sayılır."

Öfkeyle ayağa fırladı. "Sana neden katlanıyorum ki, sosyetik cadı. Bundan sonra aile sorunlarını kendin hallet."

"Hahhaaayt gerçekler acı mı geldi? Güle güle orman kaçkını. Hallederiz herhalde sen daha Tüker ailesini tanıyamamışsın!"

Kapıya doğru yürümesini keyifle izledim. O gözden kaybolduğunda dış kapının gürültüyle çarptığını duydum. Kapının gürültüsüyle resmen oturduğum yerde sarsılmıştım. Orman kaçkını, ormanda kapıyı nereden görsün ki? Neyse şundan da kurtulduğumuza göre yeni bir plan yapabilirdik. Gürültüyü duyan bizimkiler yanıma geldi.

"Lara neler oluyor kızım?" diye sordu annem.

"Ormanına geri kaçtı galiba." dedim bilmiyormuş gibi.

'Yine ne işler çevirdin?' der gibi bakıyordu hepsi. Ben de en masum halimi takındım zaten masum, kanatsız bir melek sayılırdım.

"Lara!"

"Efendim babacığım?"

"Ya tüm kredi kartlarını iptal ettiririm ya da şu meseleyi halledersin. Artık çocuk değilsin." Babam gerçekten kızmış gözüküyordu. "O kaçtı, ben ne yapabilirim?"

"Öyle olsun. Eğer Erkan Bey aksini söylerse kartlarını unut." Klasik tehdit nasıl olsa asla gerçekleşmez diye düşünerek omuz silktim ve odama çıktım. Kafam birkaç gün daha rahattı. Bu mesele de hem belki unutulur giderdi. Tarihin tozlu sayfalarına karışırdı. Hem dünya üzerinde öpüşürken fotoğrafı olan tek biz değildik ya. Üzerimi değiştim ve tozpembe saten geceliğimi üzerime geçirdim. Sade makyajımı temizledikten sonra gece bakım kremlerimi sürdüm. Bugün de huzurlu bir şekilde güzellik uykusu çekebilirdim. Başucumdaki komodinin çekmesinden uyku bandımı çıkarttım ve kafama taktım. O adamın söyledikleri hala kulağımda çınlasa da sinirlerimi yatıştırmak için sakin bir nefes aldım. "İptal." "İptal." "İptal." Üç kez sesli söylediğimde sinirlerim yatışmıştı. Bu, seneler önce gittiğim bir psikoloğun yapmamı söylediği sinirlerimi yatıştırma yöntemiydi. Tüm olumsuz düşüncelerden böyle arınıyordum. Aklıma babamın kartlarımı iptal ettireceğini söylediği geldi, kim kızına böyle canice bir şey yapardı ki? Amacı göz korkutmaksa bile ona inanmıyordum, o bana kıyamazdı. Kızı dururken neden o adamın sözüne inanacaktı ki?

Sosyetik GüzelUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum