19. Bölüm

1.1K 112 406
                                    

" Senden bir şeyler duymak istiyorum. Bunca yıldır kendi içimde hiçbir şeyi susturamadım. Şimdi böyle sessiz olman can sıkıcı. Bana bir şeyler söyle ki ona göre hareket edeyim. Sen istersen seni sevdiğimi bundan sonra kimseden saklamam, ya da köşeme çekilip az önceki hiçbir şey yaşanmamış gibi davranarak senden uzak durmaya çalışırım. "

Daha da cesaretlenmiş gibi bu sefer eğmemişti başını.

Yavaşça ayağa kalkıp kucağındaki yastığı bırakarak yanıma oturdu. Hala sessizdi. Başını omzuma yaslarken kedi gibiydi. Sessiz odayı dudaklarından dökülen ufak bir mırıltı doldurdu.

" Ben de seni... "

***

O kadar kısık söylemişti ki bunu, doğru duyup duyamadığımdan emin olamamıştım. Tam ona dönüp bir şeyler söyleyeceğim sırada kapı hızla açılmış ve içeri Sehun dalıvermişti. Gerçekten şaşırtıcı bir olaydı (!).

Junmyeon onu görünce omzuma yasladığı başını hızla kaldırmış ve parmaklarıyla oynamaya başlamıştı. Sehun yanımıza kadar gelip pişkin pişkin sırıtırken ona Suho ve bana konuşma fırsatı vermediği için sinirlenmiştim.

" ŞŞŞ!!! Bırakın boş lafları öpüşün hadi! "

Junmyeon'un bileğinden kavrayıp ayağa kaldırdıktan sonra çok sevdiğim güzel yüzünün meraklı bakışları eşliğinde konuşmak üzere olan beni de kaldırdı.

" Ne saçmalıyorsun Sehun? "

İkimizi karşı karşıya getirip alaylı sırıtışını suratıma yöneltmişti. Ne planladığına akıl erdirmek zordu, bu yüzden sadece akışına bırakarak neler yapmaya çalıştığını seyirci gibi izliyorduk.

" Ne saçmalıyorum öyle mi? İkinizin de düzgün bir adım atacağı yok. Birbirinizden hoşlandığınızı herkes biliyor ama yine de gereksiz bir şekilde bu durumu çok uzatıyorsunuz. Öpüşüverin her şey raylarına otursun diyorum işte. Mutfakta gayet güzel öpüşüyordunuz, şimdi çene çalmanızın alemi yok. Hadi tekrar yapın ve her şey bir sonuca varsın. "

" Yoksa seen!?.. "

Ellerini beline yerleştirip gururlu anneler gibi poz verdi. O sırada Suho kızaran yanaklarını saklamakla meşguldü.

" Her şeyi gördüm. Hatta videoya bile aldım. Kırk yılın başı adam akıllı moment verdiniz bravo size. "

Bir şeyler söylemek için dudaklarımı araladığımda beni sırtımdan Junmyeon'a doğru sertçe itmişti. Onu da bana doğru iterken birbirimize yapışıvermiştik. Ardından enselerimizden tutup kafalarımızı birbirine yaklaştırmıştı.

" Dur! "

Dedim ona jest ve mimik yaparak. Öyle güçlü itiyordu ki karşı koymak zordu. Engellemezsem suratım Junmyeon'unkiyle yer değiştirecekti.

" Ağabeylerine karşı ne kadar terbiyesizsin sen öyle. "

Junmyeon ve benim ensemi tutan ellerini indirmesini sağladım. Ona karşı daha cesur olacağıma ve hiçbir şeyi gizlemeyeceğime dair kendime bir yeminim vardı. Bu yüzden bir şey olacaksa buna sebep olan Sehun değil, kendi içimden gelen şeyler olmalıydı.

Sehun'un çarpık gülüşüne karşılık verdikten sonra merakla bizi izleyen Suho'ya yaklaştım. Sol kolumu yavaşça beline sarıp onu kendime çektiğimde Sehun'un bizi eğlenerek izlediğine emindim. Junmyeon'un yüzünde ise 'Ne yapıyorsun?' nidalarından çok daha başka şeyler vardı, belinden tutup kendime çektiğimde solukları yeniden düzensizleşmişti. Sanırım bu sadece heyecanlandığında olan bir şeydi.

Roommate / LayHoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin