16. Bölüm

1.3K 109 519
                                    

Bu sabah yine hiç olmadığım kadar kocaman bir huzurla kalkanlanmış şekilde, sabahın ilk ışıklarında gözlerimi aralarken buldum kendimi.

Boştaki elimi esneyen ağzımın önüne siper ederken kapının açılmasıyla bakışlarımı o yöne doğru çevirdim. Hala yatıyordum.

Gelen Sehun'du. İçeriye pat diye dalmış ve Suho'yu benimle birlikte uyur bir vaziyette görünce gözlerini büyüterek bağırmaya başlamıştı. İşaret parmağıyla hayali insanlara bizi gösteriyor gibiydi.

" LAAAAANNN SİZ YOKSAAAA!.. "

Dudaklarında şaşkın bir tebessüm belirdiğinde bir kolumun hala melek gibi uyuyan Suho'ya sarılı olduğunu, ve ikimizin de yarı çıplak olduğunu unutmuştum. Bu anın bozulmasını hiç istemediğim için bir süre yeniden bu şekilde olduğumuzu unutmuş gibi davrandım.

" Şşştt!!! Sessiz ol uyandıracaksın onu! "

Junmyeon'u işaret edip söylediğimde sesini kısarak yanımıza yaklaştı.

" Vayyyy beeeee favori çiftim de sonunda birlikte oldu haa??! "

Konserlerimizdeki genç hayran kızlar gibi eliyle ağzını kapatıp kısık sevinç çığlıkları atarken gülmeden edememiştim. Ağabeyleri hakkında terbiyesizce şeyler düşündüğü için ona kızmam gerekirdi, ama sadece yüzümü güldürmüştü.

" O dün gece sarhoştu ve her yere kustu. Duş falan aldırdım, sonra da uyuya kaldı. Sandığın gibi bir şey değil yani. "

Rahat bir biçimde söylediğimde hayal kırıklığına uğrayarak odadan çıktı, kapının oradan bana kıs kıs gülerek son bir kez seslendi.

" İYİİ BARİİİİİ GİDEYİM DE BELKİ SEN SEVGİLİNE GÜNAYDIN ÖPÜCÜĞÜ FİLAN VERMEK İSTERSİN BERABER SABAH SPORU YAPARSINIZ FALAAAAN TER ATARSINIZ HMMM? "

Yüksek sesle ve alayla söyleyip kaçarken bir şey demeye fırsatım dahi olmamıştı. Onu söyledikleri yüzünden uyarıp böyle şeyleri bir daha yapmamasını söylemeliydim ama ben sözlerine kalp krizi geçirmekle meşguldüm. Bir an olsun bu yatakta Junmyeon ile sevgili olarak uyanmayı hayal ettiğimde içim içime sığmamıştı.

Yüksek sesi Junmyeon'u etkilemiş olacaktı ki yattığı yerde kıpırdanmaya başlamıştı. Ben ise gülümseyerek uyanışının hiçbir ayrıntısını kaçırmadan izliyordum. Dün geceye dair neler hatırlayacağını deli gibi merak ediyordum. Benim hayatımda unutulmaz bir yeri olan o anı onun unutmasını istemiyordum.

Başını hareket ettirdiğinde gıdıklanan göğsümle birlikte kalp atışlarıma da can geliyordu sanki. Yüzünü iyice buruşturup ekşittikten sonra gözlerini zar zor araladı.

Çekik gözlerini kırpıştırırken iyice ayılmaya çalışıyordu ama yüzü hala aynı keyifsizlikteydi. Ben ise her hareketini gülümseyerek pür dikkat izliyordum. Şu an bana sarılarak yatıyordu ama büyük ihtimal farkında değildi.

" Günaydın meleğim. "

Dedim içten sesimle. Yüzünü bana çevirdiğinde demin zar zor araladığı gözleri şimdi kocaman olmuştu. Tospembe dudakları kocaman bir 'O' şeklini alırken birkez daha irkilerek ayrıldı benden.

Doğrulup gözlerini eliyle ovduktan sonra tekrar beni süzdü. Yüzündeki keyifsizlik devam ediyordu ve ayrıca aşırı derece de şaşkınlık içeriyordu.

" Ben nasıl geldim buraya? Neden birlikteyiz? Neler oldu? Kıyafetlerim nerede? Ahh Başımm!.. "

Tekrar yüzünü ekşitip şakaklarını ovarken hiçbir şey hatırlamaması beni biraz üzmüştü ama Sehun gibi o da olanları yanlış anlıyordu. Bence şu anki şaşkınlığından biraz faydalansam hiçbir şey olmazdı.

Roommate / LayHoWhere stories live. Discover now