17. Bölüm

1.1K 103 394
                                    

" Dün gece sen odaya girdiğinde ben de kendi odama giriyordum ve Junmyeon Hyung'un sana babacık dediğini net bir şekilde duydum. "

Tam cevap verecekken arkadan onun naif sesi yankılanmıştı ve tüm bakışlar o yöne dönmüştü.

" Babacık mı?.. "

Masadaki herkes onun bulunduğu yere odaklanmışken hiçbir şey söyleyememiştim. Tam anlamıyla konuşmayı unutmuşcasına donup kalmıştım, neyseki Sehun bayılıyordu benim yerime atılmaya (!).

" Evet duydum. Junmyeon hyung Yixing'e babacık dedi. Artık evlenmek zorundasınız. Çocuğunuz olursa da ismini Sehun koyarsınız. "

Junmyeon hala donmuş bir şekilde bakakalırken gerçekten de tavşandan bir farkı yoktu, ama şu an ne kadar sevimli göründüğüne değil de durumu nasıl kurtaracağıma odaklıydım. Benlik bir durum yoktu aslında. Karşısına sarhoş bir şekilde çıkıp yakın davranarak böyle şeyler söyleyen ben değildim, yine de vücudum onun yerine kasılmaya devam ediyordu.

" Bu sabah şaka yaptığını sanmıştım. "

Dedi şaşkınlığını belli ederek. Benim için çok büyük bir şeydi ama mantıken onun için olmamalıydı. Bu kadar takılmasına rahatsız olmuştum, dün geceye dair hiçbir şeyi hatırlamamasına da.

" Neyse! "

Dedim önüme dönerek. Kahvaltı tabağıma odaklanıp göz devirdim. Junmyeon da mutfağa gitmişti. Adımları sanki kaçar gibiydi.

" Bu konuyu fazla kurcalamayın. Ve sen Sehun. Alt tarafı beraber uyuduk diye altından farklı anlamlar çıkarmayı kes. "

Ellerini yumruk yapıp masaya vurur gibi yaptı ve yalandan kaş çattı.

" Yok ben kararlıyım yapacağım sizin aranızı. Çocuğunuzu da kendi çocuğuma alacağım akraba olacağız. "

Gülmeden edememiştim.

" Güzel taktik. "

Daha yumuşak bir tona bürünüp ellerini çenesinin altında birleştirdi ve tıpkı hayran kızlar gibi kıkırtılar bıraktı.

" Ama sen onu seviyorsun dimiii? "

Yediğim lokma boğazıma kaçarken Junmyeon'un duymamış olmasını dilemiştim. Gerçi hoş duyup bana hesap sorsa da işime gelirdi. En azından ona açılma yükünü kaldırmam için yardım almış olurdum.

Hiçbir şey söylemeden yemeye devam ettiğimde çılgın maknaenin gülüşleri de artmıştı.

" Sessizliğinden koca bir aşkı dinledim sanki. "

Keşke Junmyeon'da sessizliğimin, bunca yıldır kendimi susturuşumun sebebini görmüş olsaydı. Kastettiğim bazı şeyleri hala fark etmeyişiydi. Belki o zaman biraz daha yaşıyor gibi hissedebilirdim.

Yemeğimi hızlıca yemeye devam ederken zorluyordum kendimi. Junmyeon'suz boğazımdan geçmiyordu ama bitirmeden kalkarsam Kyungsoo'muza saygısızlık olurdu.

Xiumin çattığı kaşlarıyla ellerinde bez ve temizlik malzemeleri olan Chanyeol ve Baekhyun'u kulaklarından çeke çeke getirdiğinde oldukça kızgın görünüyordu. Kulaklarını çekmeyi bırakıp gözlerinin önünde parmağını salladı.

" Bir daha bar masasında sevişip etrafı beyaza bularsanız ikinizi de tuz ruhuna batırırım!! "

Chanyeol ve Baekhyun dudak büzüp abilerinin çıkışı karşısında göz devirirken surat ifadelerine gülmeden edememiştim.

" Hyung sarhoştuk diyorum neden hala kızıyorsun? "

Chanyeol'ün küçük çocuk edasına bürünen kalın sesini duyunca Xiumin daha da sinirlenmişti.

Roommate / LayHoWhere stories live. Discover now