İHANET 34.BÖLÜM

Magsimula sa umpisa
                                    

İma ettiği şeyle gözlerimi inanılmaz bir hızda kaçırıp, yüzümü başka bir tarafa çevirdim.

Hiçbir şey duymak istemiyordum, söyleyeceklerini de dinlemek istemiyordum ayrıca yüzünü de görmek istemiyordum. Tek istediğim buradan gitmekti. Sadece gitmek...

"Nereden başlamamı istersin?" Kapıyı bir çırpıda kilitleyip anahtarı ustalıkla cebine attı.

"Hiçbir yerden başlamanı istemiyorum! Bırak beni, sadece gitmek istiyorum!" Dişlerimin arasından öfkeyle tısladım.

"Hayır!"

Kollarını göğsünde kavuşturup karşıma geçerek insanı hipnotize eden ve ardından ayazda kalmış gibi üşümesine sebep olan soğuk yeşillerini gözlerime dikti. Bundan hiç olmadığım kadar rahatsızlık duydum.

"Hayır mı?"

"İzle o zaman." Meydan okudum.

"Kilitli."

Unuttuğumu sandığı husustan beni uyarmak istemiş olmalıydı, kendince...

Ayaklarıma hareket komutu verdim. Yanından hızla geçip kapıya ulaştım. Kilitli olması sesimi kapının diğer tarafında kalanlara, en önemlisi de abime duyuramayacağım anlamına gelmezdi. Beni izlediğini biliyordum. "Abi!"

Belimin iki kenarından geçen kollar kapıya dayanırken olanı hayal aleminden izlermiş gibi izlemekle kaldım. Beni bedeniyle kapı arasında sıkıştırmış hafif sırtıma temas eden göğsü ve saç diplerime vuran sıcak nefesiyle soluğumu kesmeyi başarmıştı. Gözlerim ardına kadar açılmış afallamışlık dört bir yanımı sarmıştı. Varla yok arası olan teması sırtıma yapışan göğsüyle kendini tamamen hissettirir olmuştu.

"Ellerini üzerimden çek. Çabuk!" Sesim titriyordu.

Bu adam ne yaptığını sanıyordu Allah aşkına?

Tenim öfkeden ve temasından alev almıştı yanıyordu.

"Kaçmadan beni dinleyeceksin..." Kapıya yaslı olan ellerinden biri yere indi.

Oluşan ufacık boşluktan kaçmak için hamle yaptığımda boşta kalan eliyle belimi kavradı. Tüm bedenim titredi.

"Elini oradan çek!"

Duymadı. "Sormadan beni dinleyeceksin..."

"Uzak dur..."

Dinlemedi.
Artık ağlama derecesine gelmiştim. Bana neden bunu yapıyordu? İstemiyordum işte, onu duymak, bilmek, öğrenmek, sevgisini aşkını hissetmek istemiyordum. Ben bu saatten sonra hiçbir şeyi bilmek istemiyordum.

"Sorgulamadan beni dinleyeceksin..."

"Asaf lütfen!"

"Beni dinlemeni istiyorum sadece. Bunu yapamaz mısın?"

"Asaf... Lütfen daha da zorlaştırma."

"Lütfen..."

Yalvarır tonda çıkan sesinin beni etkilemesine izin vermek istemesemde başımı olumlu anlamda sallarken buldum kendimi.

"Tamam... Ama sadece iki dakika." Bir yanım tüm gerçeğin en ufak detayına kadar duymak isterken diğer taraftan bunu deli gibi reddetmek istiyordum. Duyacaklarımdan yada duyduklarımı kaldıramamaktan korkuyordum.

Ellerini omuzlarıma yerleştirip beni kendine çevirdi.

Dokunuşlarından rahatsız olduğumu yüz ifademle ona belirtmek isterken uzaklaşmaya çalıştım.

İHANET |TAMAMLANDI|Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon