Ben azcık safım ya valla söylüyorum bak burda, az gıcık az saf az anormal ve fazlasıyla erkek vari bir kızım, okula asla etekle gitmedim, kaşlarımın ortası birleşince en yakın dostum kankam can benimle dalga geçince ki ondan başka tüm okul benimle dalga geçince kaşlarımı aldırmıştım,

Annemi ve anneannemi üzecek ve benim yüzümü kızartacak hiçbir şey yapmadım, çünkü babasız büyüdüm ben, babasız ama aynı anda hem anne hem baba hemde cadaloz bir kaynana olabilen iki kadınla büyüdüm,

Annem biraz diktatör gibidir, eve geç kalma oylanma vallha evi arıcam haa düzgün yürü, ezra yine mi kavga ettin bu gömleğin hali ne bee diye dır dır dır konuşan manyak bir kadındır, bazen bunlaıyorum onun bu çenesinden ama çokta seviyorum kadını bee, canım o benim herşeyim dört dörtlük olmasa da huzurluyuz biz,

Annem bir izmir hilton otelinde temizlik görevlisi, evimiz dedemden kalma, üç katlı eski bir apartman dairesi, anneannemin üç aylığı annemin maaşı kıt kanaat geçiniyoruz, ama huzurluyuz,

''bıktım, valla bıktım artık'' diye kükreyen ses yine kulaklarımda çınladı, bir dakika yaaa ne zaman sabah olmuştu hayır ezra çek yorganı kafana sabah olmadı, olmadı yaaa olmadı!

''ezra kalk artık her sabah bıktım bu süregelen konuşmalardan'' diye bağırdı annem,

''fındık kalk artık valla annen buzdolabına gitti'' diyen anneannemin sesiyle yataktan uçarcasına kalktım, annem uykumun en tatlı yerinde üzerime döktüğü soğuk su bardağıyla odamın kapısında durmuş piç gibi sırıtıyordu,

''günaydın fındığım'' dedi ve elinde ki bardağı içip yanında ki çalışma masama koydu,

''hadi hazırlan çocuk yine ağaç oldu '' dedi annem, penceremden dışarı baktığımda kaldırımda oturmuş telefonuyla ilgilenen can'ı gördüm,

''beklesin işi ne'' dedim ve giyinip aşağıya inmeden anneannemi öptüm,

''akşama ne yapayım sana fındığım'' dedi anneannem,

''kafana göre takıl minnoş hadi kaçtım ben'' dedim eski küf kokan boyları yer yer kazınmış ama çocukluğumun güzel şımarık anlarına tanıklık etmiş merdivenlerden koşarak inip dışarıya çıktım,

Canım izmirim yaa başka bir yerde yaşayamazdım, izmir benim şehrimdi, yine biraz pusluydu ama olsun alışmıştım artık pusuna sisine yağmuruna, ve yağmayan karını özlesem de seviyordum bu sehri,

''günaydın birader'' dedim canı dürterek

''nerdesin kızım ya'' dediğinde omzuna bir tane geçirdim, hayatta en nefret ettiğim şeyin kızım kelimesi olduğunu biliyor piç yinede her zaman aynı teraneyi söylüyordu,

''naber'' dedim yürümeye başlayınca, okulumuz çok uzak değildi, hep yürüyerek gidiyorduk,

Can filiz teyzenin oğluydu babasını bir iş kazasında kaybetmişlerdi, bundan 4 yıl önce, çocukluk arkadaşıydık ama o babasını kaybedince daha bir yakınlaştık, ortak noktamız olan babalarımızın yokluğu bizi birbirmize yaklaştırmıştı,

Can pek konuşmayı sevmezdi, eee bende susmak nedir bilmezdim, ve yine susmayınca bir baktım beni dinlemiyor mal, kulağına kulaklığını takmış çokta fifi,

Bende taktım kulaklığımı ve gece'nin gönder gelsin şarkısı yankılandı kulaklarımda

Ve sıkıcı bir okul gününü telefonuma gelen hodri meydan mesajıyla daha da zevkli hale gelmeye başladı,

Karataş erkek lisesi, atatürk anadolu lisesi kız basket takımına meydan okuyordu, karataşın takımının kaptanı, emre piçi bana meydan okumaktan ne zaman vezgeçecekti acaba, iki maç yapmıştık birini onlar kazanmıştı bir sayı farkla, birini de biz kazanmıştık, hemde sekiz sayı farkla, kazandıkları maçı bile kursaklarına dizmiştim,

KATİLİM vol:1 and vol:2Where stories live. Discover now