tam 14 aydır hasrettim ona. hayatım daha ne kadar berbat olabilirdi ki daha ne kadar boka batabilirdim. 

''kurt, sen bile bulamadın mavimi sen bile '' dedim ve kadehimi tekrar kaldırıp şerefe dedim ve fondip. 

asalak biri olup çıkmıştım. içki şişelerinin asalağı. 

uyuşuyordum ya o yüzden içiyordum bu kadar. hatırlamıyordum ya ezeli karnındaki piçimi. ne kadar içersem içeceyim bir tek şey gitmiyor gözlerimden. mavi gözlerin. 

''nasıl gitti baba, nasıl gitti biliyor musun? benim gittiğim gibi gitti, ben onu bıraktım neden'' dedim ve zorlada olsa ayağa kalktım. 

''kurt istiyor diye o aşkımın ispatını istedi diye gittim, çünkü o kurt ya babam değil kurt o, beni gönderdin de ne oldu bak oğluna, bak kızına'' dedim ve kahkahalarla güldüm

''doğru ya kızın yok dimi o gitti'' dedim ve gülüşlerimin yerini göz yaşlarım aldı. 

''gitti baba, gitti beni bıraktı neden baba, bu hayatta her insan hata yapar dimi ben yaptım baba ezeli becerdim ama hatırlamıyorum o piç benden olmayabilir dimi baba, mavi öğrenirse beni hiç affetmez dimi baba'' diyerek ağladım. ve son hatırladığım babamın,

''kalk oğlum hadi kalk herşey düzelecek söz veriyorum'' dediğini hatırlıyordum. 

sonrası onun rüyalarıma gelmesi için uyuyacağım derin bir uyku


MAVİ......


''Ana masa üç'' diyen adamın önündeki tekila şatlarını alıp masa üçe koydum

''son bir saat'' dedim ve meteye dil çıkardım. oda bana:) 

''hey çaylak'' diyen patronum carlosa döndüm. 

''iki saat daha'' dediğinde ona orta parmağımı gösterdim. lanet herif yine yanında 18lik bir çıtırla bardan çıkıyordu. 

''ne oldu kuş kaldın bakıyorum'' dedi mete

''sorma sikik beni yine sınıyor'' dedim ve barın arkasına geçip kendime kocaman buzlu su doldurup kafama diktim. 

''yanındakini gördün mü '' dediğinde çıkışa doğru baktık. 

carlos pis sapığın önde gideniydi ama sağlam adamdı işini göreceği kızları kaldırırdı her gece. ama son bir aydır on defa söylememe rağmen hala beni mesaiye bırakıyordu. neden diye soruncada sen müşteri çekiyorsun güzelim derdi. 

''adam azgın teke gibi ama bakalım ne zaman birinin üzerinde viyagradan ölür merak ediyorum'' dedi mete. 

mete eşcinseldi ve ev arkadaşımdı. istanbula geldiğim ilk günlerde otelde tanışmıştık ve dost olup o bana en saklı sırrını anlatırken ben ailemle ilgili olanları anlatmıştım. 

sonra carlosun cadı adında ki  barında iş bulmuştuk o barmendi ben garson.

işimi seviyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

işimi seviyordum. okulumada devam ediyordum. iki takıntım vardı ama onuda ağustostaki bitirme sınıvlarında verip üçüncü sınıfa geçecektim. 

mete ve benim cihangirde bir çatı katımız var. salon mutfak birleşik  tuvalet banyo ve yatak odalarımızın olduğu şirin bir ev.  ev sahibimize nişanlı olduğumuzu söyledik ne zaman beni görse düğün ne zaman diye sorup duruyor kadın. 

işte tam da istediğim gibi kendime doğru ve siyah değil pembe küçük yalanları olan bir hayat kurmuştum. mete o benim aydam gibi olmuştu bana. onun yokluğunu aratmamıştı. 

buraya geldiğimden beri aydayla sadece üç defa konuşmuştuk ve artık konuşmuyorduk çünkü iki lafından biri annen baban rüzgar olduğu için aramıyordum onu. 

''goril biz çıkıyoruz'' diye bağırdım temizlik görevlileri barı temizlemek için giriş yapmış bizimde işimiz bitmişti bende bitmiştim ama. 

goril bizim güvenliğimizdi. bayan çalışanları evlerine bırakır ve sağ salim evde olduklarından emin olurdu. bu barımızın bir kuralıydı. asla çalışanlar arasında gönül ilişkisi olmaz gibi de kurallarımız vardı. 

barımız 200 kişilik kocaman bir bardı cihangirin tam elit mekanıydı. carlos pis bir sapık olsa da hakımızı yemiyor hatta fazlasıyla veriyordu. bu barı hep beraber açmıştık ilk çalışanları bizlerdik ve tam 12 kişi çalışıyorduk aile gibi olmuştuk. 

''mete hadi'' diye bağırdım arabanın içinden kesin o aptal sevgilisyle konuşuyordu. adama deliler gibi aşıktı ama adam evliydi ve çocuğu vardı. 

onu seviyordum ve kendini kullandırtmasına sinir oluyordum ama laf dinlemiyordu. 

cinsel tercihi zerre umurumda değildi. ben onu insan olduğu için kalbinin temizliği için seviyordum. 

''sen git ben gelmeyeceğim'' dediğinde ona yine orta parmağımı gösterdim. 

''kızın nasıl goril'' dedim. goril eski bir basketbol oyuncusuydu ve sakatlanınca barda güvenlik olarak çalışmaya başlamış. iyi bir adamdı evliydi ve daha 6 aylık bir kızı vardı. 

''çok iyi ana teşekkürler tabi ben onunla zaman geçirsem bende iyi olacağım ama ben gidince uyuyor oluyor işe gelirken yine uykuda oluyor '' 

''üzülme herşey onun için'' dedim ve diğer garson kızlara iyi sabahlar dileyip evime çıktım. 

ve kendimi bitmiş bir halde kanepeye attım. allahtan okul yaz tatilindeydi de öğlene kadar uyuyabiliyordum..

kendimi uykunun kollarına bırakmadan önce yine son düşündüğüm o olduğu için kendime bir kez daha lanet edip gözlerimi kapattım.....



KATİLİM vol:1 and vol:2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin