"Sahaya geç alexi" dedi eğilip selam verdiğimde sahada üst düzey dört hocanin olduğunu gördüm. Etrafta eğitim arkadaşlarım vardı ve hepside hayretle bana bakıyordu.

Hocalarıma selam verdiğim de duruş pozisyonlarını değiştirdiler.

"Saygı istenilmez kazanılır alexi şimdi eğitimin ve saygın geri gelene kadar " dedi sensey ve cümlesini tamamlamadan işaretini verdi.

Bir kac dakika sonunda dudaklarımda yarıklar vardı sol gözüm kapanmış kaşımdan akan kan yüzümü kaplamışti ve galiba bir kaç kaburgamda kırık vardi.

Bir un çuvali gibi odama atıldığımda tedavi icin hic bir girişimde bulunulmayacagini anlamışım.

"Sen delirdin mi haaa" diye bağırarak içeri girdi akia.

Galiba kulağıma sağlam bir darbe almıştım akianin sesini cok az alıyordum.

"Dostum bağırma"dedigimde kanli yakama yapıştı.

"Neden onca şey olurken kılını bile kıpırdatmadin seni aptal"

Ondan uzakta bu kadar iyi olmamin hiç bir anlami yoktu ki onu bırakmıştım ve en ağır cezayı hak ediyordum.

"Benim sevme şeklim bu dostum"

"Man kafa kendini öldürterek mi seveceksin o kızı"

"Elimden gelenin en iyisi bu dostum daha fazlasına gücüm yetmedigi icin serçe orda ben burda"

"Kendine gel be kendine gel" dedi ve beni yatağa fırlatıp çıkıp gitti.

Ağrılarimla sizmadan once düşündüğüm de adını sayikladigim sadece o vardı. Her zaman da o olacaktı....

EZRA......

"Girebilir miyim" diyen sesle yataktan kalktim. Erina benim odaya aldigim tek insan. Bu insanların hepsi benden iyi Türkçe konuşuyordu şaşırmamak elde değildi.

"Kahvaltıniz ezra hanim iyi uyudunuz mu?"

"Zaten yaptığım tek şey o"

"Bay uso çıktı belki aşağıya inmek istersiniz bay Marco sizi görmek istiyordu"

Marco Alex'in amcası. Evet o iyi bir adamdı onu görmeyi bende istiyordum.

"Tamam olur ona kahvede eşlik ederim" dediğimde erinanin yuzu gulmustu.

"Tamam harika hemen haber veriyorum" dedi.

Üç zeytin biraz kaşar bir dilim ekmek ve cay. Bu kadari beni öldürmezdi. Zorla yiyordum gırtlagimdan ancak bu kadarı geçiyordu.

Kokuyordum kac gündür banyo yapmamıştim. Duş alip giyinip aşağıya indigimde sok geçirdim. Resmen bir saray yavrusunda kalıyormusum da haberim yokmuş ama neye yarardi ki alex olmadiktan sonra.

" ezra hanim bay marco" dediginde erinanin arkasında o belirdi. Bir kez görmüştüm onu rüyamda ama hemen tanıdım yüzünde ki sevencikle bana gülümseyerek elini uzattı.

"Ezra sizi cok memnun oldum" dedi elimi öperek.

"Bende marco amca" dediğimde daha çok gülümsedi.

"Bu taraftan" dedi bnde onunla beraber yürüdüm ve kocaman bir havuzun onundeki bahçeye çıktık. Tanrım bu ev bi yapı harikasiydi. Uc katliydi içten ve dıştan merdivenlerle bağlantılı odalar kocaman havuzun önündeki bambu sandalyelerden birine oturduğumda hala etrafima bakiniyordum.

Erina kahvemi masaya bıraktığında kendime gelip marco amcaya döndüm.

"Evini Beğendin mi?" Dediginde hic beklemeden

KATİLİM vol:1 and vol:2Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon