EZRA.....


uyan.....aç gözlerini.... dün olanlar... bir rüya değildi.... hayal değildi.... gerçekti tamamen gerçekti...

hayır kalkamıyorum... offffff her yerim ağrıyor. üzerimden tank geçmiş gibi

ahhhh o tank benim üzerimde olacaktı ki diye ciyakladı iç sesim

kapa çeneni sürtük

ben mi aa üstüme iyilik sağlık dün bütün gün adamın koynundan çıkmayan sensin ne var yok eline veren sensin ve sürtük olan ben miyim? bir düşün istersen

çeneni kapat artık sus iki dakka yaa

iyi be tamam sustum dedi ve beynimdeki sessizlik geri geldi.....


yanımda yatan adama baktığımda. ne kadar da masum görünüyordu. gerçekten de öyle olabilir miydi? onu tüm karanlığından arındırabilir miydim? 

karanlığa alışınca gözlerin... aydınlık rahatsız eder seni. çünkü bir süre sonra karanlıkta görmeye hissetmeye başlarsın  ve aydınlıktan nefret edersin. 

ama bu adam isteyerek karanlığa adım atmamıştı. benden aydınlık istiyordu ve ben ona bu aydınlığı verecektim. her ne yapmış olursa olsun ben ona güvenmeyi seçiyordum. 

''neden yanımda değilsin'' diyen o mahmur sese döndüm. dirseğinin üzerine doğrulmuş bana bakıyordu bende pencereden içeriye giren aydınlığı seyrediyordum. tek kelime etmeyince gelip arkamdan sarıldı lanet olsun çıplaktı. ve sabahları bile hem bu kadar yakışıklı hem bu kadar mükemmel hemde sert nasıl oluyordu bilmiyordum. 

bildiğim tek bir şey varsa bizim hayatımız asla sıkıcı bunaltıcı bir hayat olmayacaktı. 

''yatağa geri dönelim. seni istiyorum '' dediğinde üzerime giydiğim sabahlığımı kollarımdan sıyırdı. gün ışığında onun  karşısında çıplaktım tamam çok olmasa da birazcık utanıyordum. 

onu nefesi onun dudakları elleri parmakları tüm vücdumdayken nasıl utanmazdım ki hele bana yaptıkları. aynı anda hem  delice canımı acıtırken aynı derece zevkten öldürüyordu beni. 

o benden beter haldeydi uzun tırnaklarımı kollarına ve sırtına sapladığım da daha da sertleşiyordu 

omuzlarında diş izlerimden oluşan çentikler vardı ve ben her çığlık atıp alex dediğimde o kontrolünü tamamen kaybediyordu ve bizim için saatlerce yatakta kalmak kaçınılmaz oluyordu. 

''acıktım'' dedim hala üzerimdeydi. '' sende aç mısın?'' dediğinde omuzuma koyduğu kafasını kaldırıp en seksi sekilde gülümsedi

''açım evet açım hemde çok'' dedi ve harekete geçti. yemeğe aç olmadığını anlamıştım. 

tanrım ayrılamıyorduk. dünden beri yataktan çıkmamıştık ve ben yine bitkin bir halde uyuyunca gözlerimi açtığımda gördüklerime inanamadım. 

kahvaltı hemde baş ucumda. çayın üzerinde duman tütüyor ekmek kızartılmış. rüya mı bu derken banyonun kapısı açıldı ve o tüm heybetiyle altına bağladığı havluyla dışarı çıktı. 

ağzım açık ona bakıyordum. allahım bu adamı hangi boş gününde yarattın ki neden ona bu kadar özen gösterdin. dışardaki erkeklere haksızlık değil miydi bu?

attığı kahkahayla kendime geldiğimde bana bakıp gülümsediğini gördüm. 

''bu şaşkın hallerine bayılıyorum serçem '' dedi ve yanıma gelip ekmeğin üzerinde reçel koyup bana uzattı. 

KATİLİM vol:1 and vol:2Where stories live. Discover now