final vol:1(hoçakal)

Start from the beginning
                                    

diplomamı aldıktan sonra yine kayboldum birden teyzeme bile haber vermeden. bu kez onuda kendimi de riske atamazdım. istanbula gidip teyzemin verdiği parayı bitirmeden iş bulmalıydım derken yemek yediğim bir dönercide ki ilan gözüme çarptı. 

çocukları seven. sabırlı anaç yardımcılar arıyoruz diyen ilanı alıp adrese gittim. bakıcılık yapacağımı sanarken karşıma çıkan yer çocuk esirgeme kurumu oldu. bir yılımı onlarla geçirip hemde kpss 'ye hazırlanıp sınavlara girdim ve sonunda hem işime hemde oğluma kavuşmuş bir şekilde Balıkesir'in cunda adasındaki MUSTAFA KEMAL lisesine atandım. ve oğlumuda alıp buraya geldim. 

ve şimdi kaçarak da olsa kendime bir hayat kurmuştum. sevdiğim işim sevdiğim insanlar ve en önemlisi oğlum vardı. ve karabasan gibi hayatıma çöreklenmek için gelen adam yüzünden yine kaçmak zorundaydım. 

kendim umurumda değildi tek önemli olan oğlumdu. 

yaralarım kabuk bağlamıştı acıtmıyordu artık canımı ama geçmişin geçmemiş olması korkutuyordu beni. 

ilk zamanlar duyduğum silah sesinin onun ölümüne neden olup olmadığını çok araştırsam da öğrendim ki yaşıyordu hatta yaptıkları konuşuluyordu basında. teriani ölmüştü. ava çıktığında yılan sokması yüzünden öldüğü söyleniyordu o yılan alex'den başkası değildi bence. onu tanıyorsam beni bulmak için her yeri hallaç pamuğu gibi atardı ama bu kez bulamayacaktı. yıllar önce değiştirdiğim adımla oğlumla sevimli şirin bir kasabadaydım ve huzurumu kimse bozamazdı derken....

huzurum elimden kaymak üzereydi. bir şeyler yapmalıydım ama yine kaçmak istemiyordum işimi öğrencilerimi arkadaşlarımı  seviyordum. düşün ezra düşün...

''kızım ezgi'' diye beni omuzumdan tutan kadının sesiyle araladım gözlerimi. 

''burda uyuduğunu söyleme sakın bana'' dedi nurgül anne. 

''off boynum'' dedim elimle enseme masaj yaparak. 

''hasta olacaksın be kızım bu ne hal neden burda yattın'' dedi nurgül anne

bahçedeki sedir kanepenin üzerindeydim ve heryerim tutulmuştu. 

''ben rüzgara bakayım'' 

''baktım ben baktım dişlerini fırçalıyor hadi hazırlan sende geç kalacaksınız'' dedi. 

içeriye girdiğimde kahvaltı sofrasına oturmuş ömrüme baktım. hazırlanmıştı bile. 

''günaydın anne'' dedi sevdiğim

''günaydın oğlum'' dedim şakağına bir öpücük kondurdum. 

''seni bugün anneannen bıraksın okula benim biraz işlerim var sabahtan da dersim yok zaten''

''tamamdır görüşürüz'' deyip çantasını alıp koşarak çıktı

''anneanne hadi ama daha emreyi alıcaz evinden'' diye bağırdı yine kadının iki ayağını bir papuça sokuyordu bu çocuk. 

kendimi sıcacık bir duşun altına attım. sıcak su her zaman gevşememe neden oluyordu. arınıyordum ve arınmaya çok fazla ihtiyacım vardı. 

bornozumu giyip odama geçmek istedim ama....

koridordan geçerken salonda oturmuş elindeki resme bakan adam sayesinde kalbim bir anlığına durdu. hayır hayır hayal görüyorum. evet evet hayal dün geceden sonra kabusum karabasanım geri gelmişti ya çok fazla düşündüm ya onu hayal gördüm. 

kafamı nanosaniyede içeriye daldırıp çıkardım ve hayalle gerçeğin o ince çizgisini gözlerimle gördüm

 hayır hayır onun göremezdim görmek istemiyordum hazır değildim kendimi hazırlamamıştım buna. sırtımı duvara dayayıp nefes al nefes diye telkin ettim kendimi. 

KATİLİM vol:1 and vol:2Where stories live. Discover now