Bölüm 52 = Borçlanma

799 53 15
                                    

Max gözlerini Alex'in son ses çalan telefonunun sesiyle açtı. En son Alex ile gece beraber olduktan sonra uyuya kalmış olmalıydı.

Mariana'nın ölümünden bu yana üç gün geçmişti ve Max üç gündür Alex'in yatağından pekte uzaklaşamamıştı. Genelde geceleri salonda film izleyerek başlıyor, bir ara ışık hızında onu yatak odasına çıkartıyordu. Zaten gece hep sexle sonuçlandığı için Alex'in evinde geçirmenin çok keyifli olduğunu öğrenmişti, keyifli fakat bir o kadar da riskli. Tüm gece onun altında inlemekten Obsidiyen klanı'nın topraklarını bazen tamamen unutuyordu.

Max elleriyle gözlerini ovalayıp yorganı üstünden attıktan sonra Alex'in çalan telefonuna cevap verdiğini duydu. Onun yanına aşağıya inmek için odadan çıkıp merdivenlere doğru ilerlerken Alex'in "Yok siz takılın ben başka bir zaman aranıza katılırım."

Max sessizce aşağıya indikten sonra Alex telefonu mutfak tezgahının üstüne koyup elindeki tostdan büyük bir ıssırık aldığı gördü. Kurtlar hakkında öğrendiği en temel şeylerden birisi aşırı derece obur olmalarına rağmen asla kilo almamalarıydı. Her ırkın böyle bir şansı olmuyordu maalesef ama kurtlar bu konuda çığır açmıştı.

Alex ile beraber yaşadığı şu üç günde onun günde en az altı defa yemek yediğini fark etmişti ve yediği şeyler hiçte rafa kaldırılacak şeyler değildi. Hepsi ciddi calorili ağır yiyeceklerdi.

"Bence gitmelisin" dediği an Alex korkuyla ona döndü. "Sen ne zaman uyandın, hiç duymadım?"

"Az önce telefonunun sesine uyandım. Arkadaşın seni nereye çağırıyorsa bence oraya gitmelisin."

Alex başını olumsuz anlamda salladı. "Maça çağırıyorlar ama gerek yok seninle takılmayı yeğlerim" dediğinde, Max "Aslında okula gidebilsek benim içinde iyi olurdu. Müdüre bir görünmem gerekiyormuş da" diye yanıtladı.

Alex "Kaçta gidiceksin?" diye sordu.

"Bana fark etmiyor, senin maç saatine uyarım ben."

Alex "Emin misin?" diye sorduğu an Max gerilerek kaşlarını çattı. "Bana bakıcılık yapman için seninle kalmadığımı biliyorsun değilmi?"

Alex sevgilisine gülümseyerek göz kırptı. "Bu ilişkinin babacık rolünü alabileceğini düşünüyorsan yanılıyorsun bebeğim o rolü ben kaptım bile o yüzden evet gerekirse bakıcılıkta yaparım."

Max'in az önceki gerginliği anında yok oldu ve kahkahayı bastı. "Sende altında babacık diyerek inleyeceğimi düşünüyorsan büyük yanılıyorsun" deyip Alex'in ses tonunu taklip edercesine "Bebeğimm" diye de ekledi sonuna. "Ama arkadaşlarınla maça katıl lütfen, bende o sırada müdürün yanına uğrar işim bittiğinde de seni izlemeye gelirim."

Alex elini az önce tezgaha bıraktığı telefonuna atıp en sonki aramaya geri döndü. O sırada Max, Alex'in yanağından öpüp yatakodasına doğru çıkarken Sandra'ya atacağı mesajı düşünüyordu.

***

Max Alex'i atlatıp onun Spor sahasına gittiğine emin olduktan sonra geri otoparka döndü. Sandra kendisini onun arabasına yaslanmış bekliyordu.

Max ışık hızında ilerleyip bir kaç saniye içinde Sandra'nın yanında bitti.

Sandra onun geldiğini fark etmemişti ama saçlarının rüzgarda ters yöne uçuşmasıyla başını kaldırıp Max'e baktı.

"Selam."

"Merhaba. Gelmene ve benimle iş birliği yapacak olmandan ötürü sana ne kadar minnettar olduğumu anlatamam."

Sandra "Minnettar olmana gerek yok" dese de alsında vardı. Çocukluk arkadaşının arkasından iş çevirdiği için kendisini çok huzursuz hissediyordu. "Ama bana neden Alex'e Mariana'nın sihrinden ve onu ne için sakladığını söylemediğini açıklarsan minnet borcunu ödeye bilirsin?"

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Oct 23, 2023 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now