Bölüm 7 = Dedektifçilik

1K 90 80
                                    

Sandra duyduklarına ve gördüklerine inanamayarak şaşkınlıkla kendisinden herhangi bir yorum bekleyen ikiliye baktı.

"Siz iki sap sabaha kadar oturup Max'i mi araştırdınız?" diye sorarken sesi oldukça sorgulayıcı çıkmıştı. "Yani ne bileyim siz tüm gece fısır fısır konuşunca bende sikişiyorsunuz filan sandım" diyerek ortamın havasını değiştirmek için ikiliye takıldı.

Marco yanında sinirden şakaklarını ovuşturup içten içe küfür ettiğini bildiği Alex'e sadece birkaç saniyeliğine onun üstünde zıpladığını hayal ettikten sonra tiksintiyle baktı. "Gay olmadığımı net bir şekilde belirtmiştim ve bu iğrenç."

Alex yemekhanenin kapısına kısa bir bakış attı. Ardından sinirle Sandra'nın elinde sanki hazine haritası tutuyormuşçasına açarak ve etrafına göstererek tuttuğu kağıdı çekip aldı.

Kağıdı katlatarak cebine koyarken "Tanrı beni sizinle sınıyor" diye söylendi sessizce. "Uçkurunuzu bir kenara bırakıp şu konuya konsantre olabilirmisiniz acaba o gelmeden."

Marco "Bu konuda Alex'e katılıyorum Sandra. Max bu bilgilere göre Vampir olmalı ama.." derken Alex "Vampir olsa anlardık" diyerek onun lafını böldü düşünceli bir şekilde.

Marco az önce lafının bölünmesine aldırış etmeden konuşmasına devam ettı.  "Akıllım o zaman bizi de aydınlatsana Vampir olmayan biri nasıl senden daha hızlı oradan uzaklaşsın."

Sandra "Belki cadı veya büyücüdür" derken Alex "Büyünün kokusunu alırdım ama öyle birşey almadım" dedi.

Marco "Tılsımı vardır belki de" diye bir fikir yürüttü. "Bana bak, Max mi ilk seninle konuştu yoksa senmi onunla?"

Alex biraz düşündü, ardından "Baktım okulun giriş kapısında tansiyonu her an düşmüş veya düşecekmiş gibi durduğundan ona sadece yardımcı olmak için ilk ben konuştum" dedi.

Marco "İyi bok yedin o zaman" derken Alex ona dirsek attı.

Sandra sinirle "Tartışmayı kesin sizi salaklar" diyerek arkasını dönüp dış kapıya bakıp etrafı kolacan etti. "Belkide sadece kimlik hırsızıdır olamaz mı?"

Marco ile Alex birbirlerine şaşkınlıkla bakarken Sandra "İkinizinde aklına böyle birşey gelmedi değilmi?" diye sordu bıkkınlıkla. İkisi de buna cevap vermeyince Sandra "Sizi geri zekalılar. Adam belkide havalı olduğunu düşündüğü için filan almıştır bu ismi yani olamazmı?"

Marco Sandraya "Adam resmen ormanda ışık hızında kaçmış Alex'den sen neyi anlamıyorsun acaba. O zaten bir insan değil yani kimlik hırsızı olsa ne yazar olmasa ne yazar" dediği sırada. Alex eliyle ikisininde ağzını kapatıp "Bunu sonra konuşur ne yapacağımıza sonra karar veririz" diyerek arkadaşlarını susturdu.

Hepsi dönüp kapıdan içeri giren Max'a bakıp ardından birbirlerine bakarken Alex oturduğu yerden ayağa kalkıp Max'e doğru el salladı.

Sandra da aynı anda arkasını dönüp bakarken Marco sanki daha önce Sandra ile Alex'i ilk defa görüyormuş gibi şaşkınlıkla ne yapmaya çalıştıklarını anlamadığını belirten bir ifade ile baktı.

Max kahvaltı tepsisini alıp masalarına doğru gelirken Sandra oturduğu yerden kalkıp o geldiği gibi de ona sarılmak için hamle yaptı.

Max şaşkınlıkla kızın kendisine sarılmasına müsaade ederken bakışları masada kendisini inceleyen Alex ile kesişti.

Kız ondan ayrıldığında "Nabersin" diyerek geri yerine oturdu ve Maxde elindeki tepsiyi masaya koyup kızın yanına geçti.

"İyidir sizler nasılsınız?"

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now