Git Gidebilirsen BxB

Bölüm 31 = İlk Öpüşme

Max, Alex'in dudaklarını kendi dududaklarının üstünde hissedince ne yapacağını veya ne tepki vereceğini bilemedi. Doğrusunu söylemek gerekirse ondan böyle bir hareket bekleme bile beklememişti. Tartışma veya itişip kakışma bile onun kendisini öpmesinden daha yüksek bir olasılıktı onun gözünde ama işte beklemediği şey başına gelmiş ve dudaklarında onun dudakları öylece kala kalmıştı.

Alex'in Daniel'e kızdığını biliyordu ve onun bunu ne kadar kıskançlıktan ötürü yapmasını arzu etmiş olsa da, aslında hep fazla takık biri olduğundan yaptığını düşünmüştü.

Oysa ki o Alex'i bilerek kışkırtsa da, onun kendisine bu kadar çabuk açılacağını düşünmemişti, hatta hiç açılmasını bile beklememişti. Aralarında ki çekimin sadece küçük tatlı kıvılcımlar olduğunu düşünmüştü o kadar. Fakat Alex'in bedeni'nin kendi bedenine çökercesine yaslanmasıyla Max düşüncelerinden kurtulup kendisine geldi.

Boylarının neredeyse aynı olmasının avantajlarından biri göğüslerinin de aynı hizaya denk gelmesi olabilirdi. Çünkü Max, Alex'in kalp atışlarını kendi göğsünün üstünde hissedince heyecanlanmamak gibi bir seçeneğinin olmadığını anladı.

Alex'in dudaklarının serinliği ve bedeninden yayılan mistik çam kokusunu istemsizce içine çekip bu kokudan deli gibi etkilendi. Hangi ara araladığının bile farkında olmadığı dudaklarının içinde seyahate çıkan dudaklara dil darbeleri de eşlik etmeye başlayınca, Max kendisine gelerek ona karşılık vermeyi akıl etti.

Alex, Max'in kendisine çekingence karşılık vermesiyle heyecandan kalp atışları da hızlanmaya başladı. Dillerinin birbirlerine sürtüşmelerinden dolayı oluşan her bir kıvılcımla beraber Max farkına bile varmadan kalçasını öne Alex'e doğru bastırdı.

Alex ellerini yasladığı kapıdan çekerek Max'in beline koyunca, Max'in tüm bedeni heyecan ve panikle ürperdi. Paniklemesinin sebebi ise Alex'in kendi belini ürkekçe değil de tamamen sahiplenici bir şekilde kavramasıydı.

Alex ise Max'in sanki ilk defa öpüşüyor veya ilk defa bir başkası kendisine dokunuyormuş gibi paniklemesine içten içe sevindi. 80 yaşında bir bunağa göre bu denli heyecanlanıp paniklenmesi onu sanki mümkünmüşçesine daha çok azdırdı.

Max kasıklarında Alex'in sertleşen erkekliğini hissettiği an öpüşmenin kontrolünü kaybetti ama Alex eğer şuan dururlarsa bir daha kendisinde böyle bir şeyi yapma cesaretini bulamayacağını bildiğinden elini usul usul Max''in giyindiği ve üstünde hala kendi kokusu olan tişörtün içine sokup onun soğuk bedenine dokundu.

Bu temas ile birlikte Max Alex'in ağzının içine küçük bir inilti bıraktı ve Alexde bu iniltiyle beraber dillerinin temasını kesip Max'in alt dudağına masumhane bir ıssırık bırakarak dudaklarıyla gezintiye çıktı.

Çenesine, oradan elmacık kemiğine ve en sonundada boynuna doğru öperek ilerleyince Max'in göğsü hızla inip kalkmaya başladı.

Alex elleri ile az önce okşadığı o bedeni sertçe kavrayıp kendisine doğru çekti. Max onun yönlendirmelerine ayak uydurarak kendisini tamamen Alex'e bıraktı. Normal şartlarda bunu ona bir başkası yapsa ışık hızında ondan kurtulup kaçardı ama söz konusu Alex olunca Max kendi kontrolünü de kaybediyordu.

Bedeninde Alex'in dudaklarının ve arada da dilinin değdiği her yer alev aldıkça Max'in düşünceleride binlerce parçalara dağıldı. Kulaklarında sadece onun kalp atışı ve bedenindeki kanın nasıl sertleşen erkekliğine doğru akışı vardı. Ses, kulak zarlarını zorlasa da katlanılmayacak gibi değildi, en azından şimdilik.

Sırtının kapıdan ayrılması ile Alex'in eli hızla boşa çıkan beline kaydı ve bir yandanda dudakları sertçe boynunu emmeye devam etti. Elleri onun soğuk bedenine dokundukça daha çok yeri keşfetmek için yanıp tutuşuyordu.