Bölüm 40 = Elf Saldırısı...

787 72 46
                                    

"Lanetten kastın nedir?" diye sordu Lukas herkesten önce.

Mariana uçak yolculuklarında Lukas ile konuştukları şeylerden ötürü sadece onun yüzüne bakmakla yetindi. Lukas açık ve net bir şekilde kendisine Kurt sürüsünü tehlikeye atacak herhangi bir bilgiyi verirken Vampirlerin yanında dikkatli olmasını istemişti. Verdiği en ufak bir bilginin bile Kurt sürülerine karşı savaşa neden olabileceği konusunda oldukça net bir konuşma gerçekleştirmişti.

Mariana ne kadar Metzger'i yıllardır tanıyıp sevse de Lukas'ın kendi türü hakkındaki endişesine hak verdi. Ne kadar Metzger'i bu bilgiyi kendisine saklamak için ikna etmeye kalkışsa ve bunda da başarılı olacak olsa da Maria'yı ikna edemezdi.

Lukas kendisini yolda tüm bu ihtimallere karşı uyarmıştı. Ne kadar kendisi burada tarafsız olarak bulunsada Lanet büyük ve Vampirleri tetikleyecek kadar tehlikeliydi. Ve Mariana da Doğaüstü varlıklar meclisi'ni müdahilesi gerçekleştigi an, bu işte parmağı olan herkesin katledilme emirlerini net Vampirlere verileceğini biliyordu.

Metzger bir konuda haklıydı. Vampirler diğer türlerden daha üstün ve güçlüydü. Fakat Lukas'ın bilmediği diğer birşey ise, Metzger'in isminin anlamı ve burada bulunmasının bir diğer ve asıl nedeni...

Mariana bakışlarını kaldırıp Lukas'a ardından da Maria'ya çevirerek "Sanırım ikinizinde yetkilileri ile görüşmem gerekiyor" dedi.

Max yaslandığı yerden doğrularak "Sorun ne, önce bize anlatabilirsin" dedi.

Mariana başını olumsuz anlamda sallamasıyla Maria'nın cebindeki telefonu çıkarttı. Sandra elini Maria'nın elinin üstüne koyup onu arama yapmadan durdurdu. Mariana'ya birkaç adım yaklaşarak fısıltıyla karışık "Yetkililere bildirirsen büyük ve keskin kararlar verebilirler Mariana Teyzeciğim" dedi sadece bu odadakilerin söylediklerini duyabileceği bir ses tonu ile. "Eğer bunu önce bize söylersen hem nasıl bir tehlike ile karşı karşıya olduğumuzu bilir ve ona göre önlem alabilir, hemde ilk biz gençler durumu kendi aramızda önceden tartışmış oluruz."

Mariana Sandra'nın nezaketine ve düşüncesinde ona haklılık payı verse de Vampirlerin ne kadar acımasız olduklarını ondan daha iyi biliyordu. Mariana kıza sadece gülümsedi ve Lukas'a kısa ve keskin bir bakış attı.

Lukas durumu anında anlamış olacak ki elini sevgilisi Sandra'nın omzuna koyup "Mariana eğer bu durumu bize söyleyemeyecek kadar tehlikeli olduğunu düşünüyorsa bence onun üstüne gitmemeliyiz" dedi nazikçe.

Max tam itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Alex onun koluna girip kendisini geri çekti.

Max ona 'Ne oldu?' dercesine bakarken Alex omuzlarını 'birşey yok' dermişçesine silkti ama bakışlarında değişik bir ima vardı. Max merakla kaşlarını çatsa da onu daha yüzünü okuyabilecek kadar iyi tanımadığını anlayıp geri yaslandı yerine.

Mariana kitabında birkaç sayfa daha karıştırarak deftere birşeyler daha karalarken Maria "Ben izniniz olursa Ander'i buraya çağırayım" dedi elindeki telefonu havaya kaldırıp sallayarak.

Sandra itiraz etmek için ağzını açacakken Lukas "Bu iyi bir fikir bende Frenk'e haber vereyim" diyerek kendi telefonunu alıp odadan çıktı.

Maria ve Lukas odadan çıktıkları gibi Mariana defterin arka sayfalarından boş bir yere birşeyler karalayıp sayfanın yarısını kopartarak Max'e uzattı.

Max yırtılan kağıdı eline alıp okurken, Alex'de kafasını arkadan uzatıp kağıtta ne yazdığına baktı.

Max başını kaldırıp Marianaya bakarken, kağıdı kendilerine masanın diğer tarafından merakla bakan Sandra'ya çevirdi okuyabilmesi için.

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now