Git Gidebilirsen BxB

Bölüm 1 = Doğaüstü Yaratıklar Meclisi

Max mistik yaratıkların gücü nasıl kontrol ettiklerine dair yapılan araştırma metinlerini incelerken odasının kapısı birden açıldı. Maria omuzlarına düşen sarı saçlarını bir sağa bir sola savurarak neşe içinde yanına gelirken "Sen harbi delisin" diyerek masanın üstüne kısa bir göz atıp Max'e gözlerini geri yönlendirdi.

Max "Elbette bodoslama dalarak odama girebilirsin, ben zaten hiç rahatsız olmam" diyerek kendisinden yaklaşık 120 yaş daha büyük olmasına rağmen hala küçük bir kız çocuğu gibi davranan kıza baktı.

"40 yıldır ne zaman odana dalsam her seferinde seni bir şeyler okurken bulduğum için asla rahatsız olmayacağını biliyorum şekerim. Ayrıca şuan sana söyleyeceğim şeyin bu araştırmandan daha önemli ve heyecan verici olduğuna dair garanti verebilirim" derken iliklerinde dolaşan hızlı kan akışının heyecanı sesine varana kadar vurmuştu.

Max "Konu ne?" diye sordu ilgisizce. Maria her zaman saçma sapan sebeplerden dolayı odasına gelip hangi baloda ne giymesi gerektiği veya hangi parfümü sıkması gerektiği ile ilgili boş şeylere bile önemli gözüyle bakıp beynini siktiği için şuanki konunun da kesinlikle gereksiz bir şey olduğuna son derece emindi.

"Ander bizi doğaüstü yaratıklar meclis toplantısına çağıracakmış bir saat sonra ama toplantıdan önce bizimle özel olarak konuşmak istiyormuş" dediğinde Max'in sıkkın yüz ifadesi anında ciddileşti.

Bu hafta mecliste tüm Doğaüstü yaratıkların katli ile ilgili bir toplantı olduğu tüm akademinin dilinde dolanıyordu, fakat varılan sonuç hakkında kimsenin bir bilgisi yoktu.

"Meclis toplantısında bizim ne işimiz varmış peki?" diye sordu Max şüpheyle. Meclis sadece belli başlı sebeplerde toplanırlardı o da bir karar almak için. Bu kararların bir çoğu, işlenen suçlar ve uyulmayan kurallardan ötürü ne tür ceza verilip verilmeyeceği ile ilgiliydi. Genel de de bu tür cezaları alt YKMH yani Yüksek Kurul Mahkeme Heyeti verirken, Meclise ise ciddi suçlar gelirdi. Çoğunluğun da sonu idam ile biten suçlar...

Ama Maria mahkeme heyeti dememişti, Meclis demişti ve bu kaygı vericiydi.

"Bilmem, sanırım şu kurt sürüsü katli ile ilgili olabilir. Bir haftadır akademi bununla sallanıyor zaten."

"Biliyorum ama bu yine de bizi neden çağırdıklarını açıklamaz. Ayrıca biz derken sen, ben ve birde ...?" diye sordu merakla.

Maria'nın sadece bir kaç saniyeliğine ciddileşen suratı anında geri neşeyle dolarak "Viliam bebeğim de bizimle geliyor" dedi.

Max ellerini saçlarının arasından geçirerek burnunun ne kadar derin bir boka battığını düşünmeye başladı. Bu ikili tanışalı daha üç yıl ya olmuş ya olmamıştı fakat ikisi de birbirlerinden beterdiler. Viliam aşırı derece sorumsuz ve Maria da fazla rahattı. İkisinin nasıl bir belaya bulaştıklarını ve kendisini de sürüklediklerini kendisine sorgularken aklına bir sürü şey geldi fakat hiç birini dile getirmedi.

Viliam gibi ceset aşığı nasıl olmuşta Maria gibi yaşama aşkı ile yanıp tutuşan biri anlaşabilmişti hala hayretler içindeydi.

Max oturduğu sandalyesini geri iterek kalktı ve "Hadi gidelim" diyerek kapıya doğru yürüdü. Maria her zamanki gibi kolunu neşeyle onun koluna dolarken Max sadece başına gelme olasılığı olan şeyleri düşünmeden edemiyordu. En kötüsü kalbine saplanan bir meşe ağacı kazığı olabilirdi. O zaman ölümü hızlı ve keskin olurdu fakat nedense en az acı verenin o alacağını biliyordu. Eğer başları beladaysa Meclis onları bu kadar hızlı ve acısız öldürmezdi.

***

Vampir Meclis üyesi 7 baş jürilerinden biri olan Ander'in odasının kapısına vardıklarında Maria'nın yüz ifadesi de aynı kendisinin ki gibi ciddi ve endişeli bir hal almıştı.