Bölüm 2 = Yeniden Öğrenci

2K 109 86
                                    

Hatırlatma: Max 'Mex' diye okunuyor unutmayınız. :)

Di Town kasabasının yakın çevrelerinde eski fakat oldukça büyük bir eve taşındılar. Ev üç katlıydı. İlk kat salon, mutfak ve çalışma odasından ibaret iken diğer iki üst kat ise tamamen yatak odaları ile doluydu.

Max ev ahalisinin Kurt sürüsü ile görüşmelerinden geldiklerini keskin kulakları ile duyduğu an bilmem kaçıncı kez söylenmek için ağzını açtı. "Alacakaranlık serisinde ki gibi daha modern bir ev hayal etmiştim doğrusu." Evin eski İngiliz mimarisini andıran havası ürkütücüydü.

Maria dış kapıdan ışık hızında içeri girip yanında biterek Max'in elindeki kahveyi alıp yudumladı. "Sana bir Bella ayarlamamı ister misin?"

Max başını olumsuz anlamda sallarken çekmeceden boş bir kupa daha aldı. İçindeki tozun gitmesi için önce çeşmedeki sudan iyice geçirip kendisi için tekrardan kahve doldurmaya başladı. "Bir Bella isteyeceğimi sanmıyorum."

Viliam ise daha yavaş adımlarla odaya girerken "Edward'a ne dersin?" diye sordu neşeyle.

Max karşısında ki adama ima dolu bir bakış attıktan sonra gözlerini devirerek "Benim zevkim, benim tercihim, bu benden başka kimseyi ilgilendirmez" diyerek dumanı tüten kahvesinden ilk yudumunu aldı. Dün tüm gece kalkanlarını kalıcı olarak yerleştirmek için çok fazla enerji harcamış ve bu sabah oldukça yorgun düşmüştü.

Kendilerine tesis edilen alanın etrafını tamamen koruma altına almıştı. Vampirler hariç kalkanı geçen her varlığı direkt hissedebilecekti. Ander de içeriye girdiğinde "Kurtcuklarla görüşmeniz nasıl geçti?" diye sordu Max, Viliam'ın az önceki saygısızlığının yarattığı havadan sıyrılmak için.

Yaşlı adam üşümemesine rağmen üstüne girdiği çeketini çıkartıp askılığa asarken "İnatçı bir klanlarmış" diye cevapladı soruyu üstünkörü.

Max bakışlarını tezgahın hemen ardında ki taburede birbirlerine sırnaşan Maria ile Viliam'a çevirerek "Nasıl yani?" dedi.

Viliam Maria'ya arkasından sarılmış ellerini kızın göbeğine dolamıştı. "Bizleri başta hiç hoş karşılamadılar ve burada olma sebebimizin onlara yardım değil üstünlük taslamak olduğunu ima ettiler."

Max duydukları karşısında oldukça şaşırdı. "Peki bu kanıya nasıl varmışlar?"

Bu sorusuna Viliamdan önce Maria atılarak cevap verdi. "Kurtlar benmerkezcidir. Öncelik her zaman onlarda olsun isterler. En güçlü varlık her zaman kendileriymiş gibi davranırlar, sanki onlardan daha üstün bir varlık yokmuş gibi."

Ander genç vampirlerin yanına mutfak tezgahına doğru yavaş adımlarla gelirken "Kurtlar biz Vampirlerden hoşlanmazlar" diye açıkladı.

Max "Ama neden?" diye sordu tekrardan. Kurtadamları şimdiye kadar araştırmayı ertelemesinin sebeplerinden biri de buydu. Zor varlıklardı ve bu tüm doğaüstü varlıklar tarafından kabul görmüş bir gerçekti.

"Bizler mantık ve bilgelikle hareket ederken, onlar tamamen duygu ve içgüdüleri ile hareket ediyorlar."

Max Ander'a "Ve bizden hoşlanmıyorlar çünkü? ...." diye sorarken cevabı Viliam verdi. "Biz onlardan daha zeki varlıklarız."

Ander "Bu konuda sana katılıyorum fakat Kurtadamların zekalarını sakın küçümseme Viliam, bazen bizlerden daha pratik düşünce yapılarına sahip olabiliyorlar. Ayrıca yeri geldiğinde içgüdü mantıksal hareket etmekten daha faydalı olabilir" dedi bilge bir şekilde.

Max aynı akademinin içinde olmalarına rağmen Ander gibi yüksek makamda olan biri ile asla bu denli yakın olmamıştı. En yaşlı tanıdığı Vampir kütüphaneci ile Maria idi. Diğer hepsi kendi yaşıtları veya daha genç Vampirlerdi. Buraya gelme teklifini kabul etme sebeplerinden biri de Anderden birşeyler öğrene bilme arzusuydu. Onun gibi bir bilgeden Vampirlik hakkında öğrenilecek bir çok şey olurdu.

Git Gidebilirsen BxBTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon