Bölüm 4 = Özel Kütüphane Turu

1.3K 85 63
                                    

Not: Unutmayın Max "Mex" diye okunuyor.

Max son ders zilinin çalmasıyla kitaplarını toparlayıp sınıftan çıkarken kapının karşısında ki duvara yaslanmış elindeki telefona bakan Alex'i görüp bir anlığına afalladı. O kendisine bu kadar yaklaşmış olmasına rağmen çevredeki kurtadamların yaydığı testesteron yoğunluğundan dolayı onun varlığını fark bile edememişti.

İlerleyen dönemlerde böyle bir hata başına büyük bir iş açabilirdi o yüzden daha dikkatli olması gerektiğinin farkına vararak "Ne zamandır bekliyorsun" diyerek onun dikkatini çekmeye çalıştı.

Alexde başını telefonundan hızla kaldırıp şaşkınlıkla Max'in suratına bakarken "Geldiğini fark etmemişim" dedi.

"Ama sen kurtsun ve sabah beni koklama girişiminde bile bulunduğuna göre kokumu alman gerekmezmiydi, yanlış mı biliyorum yoksa" diyerek ona takıldı.

Alex yaslandığı yerden doğrulup telefonu da pantolonunun cebine koyarken "Yok doğru biliyorsun da, sen parfüm sıkmışsın ve senin parfümün diğer kokuların arasına karıştığı için varlığını ve yakınlığını koklamam güçleşiyor" diye cevapladı Max'in sorusunu.

Max "Ben her zaman parfüm sıkarım" dediğinde Alex "O zaman her zaman aynı parfümü sıkmaya özen göster" diye cevaplayarak kendisine bakıp gülümsedi. "Eğer işin yoksa sana okulu gezdirebilirim."

"Okulu değil de kütüphanenin nerede olduğunu göstersen yeter aslında."

Alex şaşırmış gibi "Araştırmanı kitaplardan mı yapacaksın?" diye sordu.

Max "Başka nereden yapabilirim ki" derken Alex mavi gözlerini tekrardan Max'in gözlerine kenetlemeye çalıştı. Max onun sanki içinde birşeyler görmeye çalıştığını ama göremediğini hissedermiş gibi oldu.

Alex en sonunda pes edercesine "Bana sorabilirsin mesela" dediğinde Max "Çok zorlandığım yerde sorarım" diyerek onu aslında sık boğaz etmek istemediğini gösterirmiş gibi yaptı. Oysaki araştırması büyük ihtimal tamamen onun üzerinden olacaktı.

Sandra ve Marcoda kurtadamlardılar ama bir kere bile Alex'in kendisine baktığı gibi bakmaya kalkışmamışlardı. Alex de daha farklı bir şeyler hissediyor ama bir türlü adlandıramıyordu.

Alex "Hadi gidelim o zaman" dediğinde Max de onun peşine takıldı. Alex etrafdaki odaları gösterip neyin ne olduğunu anlatırken Max çevresinden geçen doğaüstü varlıkların ne olduklarını çıkartmaya çalışıyordu. Kısacası Alex'i kendi kendisine konuşmaya bırakmış kendisi asıl hedeflediği şeyleri yapıyordu.

Okulun ana binasını terk edip kompüs alanı olan bahçeye çıktıklarında Max temiz havayı içine çekti. Kapalı alandaki doğaüstü varlıkların kokusunu bir kaç saat daha çekmek zorunda kalsa, ciddi bir baş ağrısı komasına girebilirdi. Bu denli farklı kokular beyin damarlarını sıkıştırıyormuş gibi hissediyordu.

Diğer vampirler'in buna alışma süreleri vardı, fakat kendisi Vampir olduğu andan itibaren kalkan gücüne sahip olduğundan bu alışma süresinile hiç ihtiyaç durmamıştı. Şimdi ise gücünün ana kaynağı ne kadar kendinde de olsa genelini eve koruma olarak bıraktığından şuan kendisini bir nebze de olsa savunmasız bırakıyordu.

"Kütüphane ile okul binası arasında pek bir mesafe yok aslında. Sen kütüphaneye girip çıkarken ana yoldan ve kampüsün ortasından gitmeyi sakın ihmal etme" diye uyardı onu.

Max "Neden?" Diye sorarken Alex derin bir iç çekti. "Kasabamızda şuan bazı olaylar oluyor. Sende yeni olduğun için seni korkutmakta istemiyorum ama etraf biraz tehlikeli, o yüzden buralarda tek başına dolaşma" diyerek cebindeki telefonu çıkartıp Max'e uzattı. "Numaranı buraya kaydedebilirsin her daim aramaktan çekinme."

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now