Bölüm 16 = Max'in ilk dönüşümü

1K 87 49
                                    

Max elindeki kahvelerle salona geldiğinde Alex yemek masasının arkasındaki küçük kitaplığı düzenliyordu. Yanına gidip Alex'in üç şekerli fincanını masaya bırakıp kendisininkini yudumlayarak kitaplığın yanına gidip kitaplara ve üstünde değişik isimler yazan albümlere göz gezdirdi.

Kitapların çoğu normal okumalık romandı fakat en alt rafta "Bebek albümü" isimli mor bir fotoğraf albümü gözüne çarptı. Alex "Ben şu okul kitaplarımı odama bırakıp geliyorum hemen" diyerek salondan çıkınca Maxde elindeki kahveyi masaya bırakıp albümü raftan çıkartıp ilk sayfasını açtı.

Kundakta bir bebek vardı. Üstündeki örtü pembe olduğundan bunun ölen kız olduğunu anladı. Çok güzel ve tombik bir yüzü vardı.

İkinci sayfada ise sırtında sırt çantası ile birinci sınıfa başlayan Alex'in fotoğrafıydı bu ve gözleri kahve rengiydi. Albümün sayfalarını merakla hızla çevirip resimlerin çoğuna göz gezdirdi. Yüzünün net bir fotoğrafını aradı ama bulamadı, resimlerin çoğu uzaktan çekilmişti.

Alex birden "Koca kitaplıkta tek ilgini çeken bu mu oldu gerçektende" diyerek yanına gelip albüme sanki bakmaya korkuyormuş gibi bakınca Max albümü kapattıp ona geri vermek için uzattı.

"Özelini karıştırmak gibi bir niyetim yoktu kusuruma bakma lütfen."

Alex eliyle fotoğraf albümünü geri Max'e itti. "Sorun değil bakabilirsin." Ardından arkasındaki yemek masasının üstündeki boş yere oturup kahvesini eline aldı.

Max albümde kaldığı sayfayı açıp "Eskiden gözlerin kahverengiymiş?" dedi soruyla karışık.

"Ben Alfa'nın oğluyum ve bazıları Alfa olmak için doğar."

"ilere sürünün Alfası mı olacaksın?"

"Hayır, yani evet." Alex Max'in kendisine kafası karışmış gibi baktığını görünce "Her bebek kahve veya genetik olarak ela gözlerle doğar. Kökü Alfalığa dayanan bazı bebekler büyüdükçe gözleri maviye dönüşür. Bu da doğumdan sonra elde ettikleri güçlerin kendisini boy göstermesinden olur. Alfaların gözleri hep Mavidir çünkü onların diğer kurtlara göre ekstra bir gücü vardır" diye açıkladı.

"Seninki ne?" diye sordu Max. Aslında onun gücünü az çok tahmin edebiliyordu.

"Ben insanların içini okuyabiliyorum ama bu genel Alfalık gücüdür. Çok nadir daha farklı ve özel bir güclerde var."

"Peki Alfa olacak mısın?"

Alex başını olumsuz anlamda salladı. "Alfalık seçimlerine aday olabilirim ama şimdilik öyle bir planım yok. Alfalıkta gözüm yok, bu çok büyük bir sorumluluk."

"Kendini o sorumluluğa hazır hissetmiyor musun?"

Alex kahvesinden büyük bir yudum aldı. "Aslında hissediyorum. Ailem yok, arkadaşlarımın hepsi kendi hayatlarını yaşayıp ailelerini kuracaklar. Ben burada tek başıma ne yapacağım? Koca bir sürüyü mü yöneteceğim? Teşekkür ederim ama ben bunu almayayım."

Max "Aslında..." diyip sustu. Aslında elini ayağını bağlayan kimse yoktu, en iyi Alfa ondan olurdu ama Max bunu ona söylemek istemedi. Belki başka bir planı vardı ve onun aklını karıştırmak istemiyordu.

"Aslında ne?" diye sordu Alex.

Max ona cevap vermemek için elindeki albümden bir sayfa daha çevirdi ve karşısındaki resme şaşkınlıkla baktı. Resimde Alex 9 belki de 10 yaşlarında olmalıydı ve çırılçıplak bir şekilde göle atlıyordu. Tabi bu resmi gördüğü gibi tek kaşını kaldırıp Alex'e bakması bir oldu.

Alex "Ne?" diyerek öne doğru eğildi ve albümde onun hangi resmi gördüğüne bakmak için baktığında gördüğü şey karşısında dili tutuldu ve albümü hızla elinden çekip aldı. "Şey bunun burada olduğunu bilmiyordum."

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now