Bölüm 19 = Toplantı

938 85 30
                                    

Sandra ve Maria mutfak tezgahında oturmuş karşılıklı kahve içerek gülüşüyorlardı.

Max zaten ikilinin karakter olarak birbirlerine ne denli benzediklerini bildiğinden onların anlaşacaklarını daha onlar hiç karşılaşmadan biliyordu.

İkili de yüksek taburelerde bacak bacak üstüne atmış Max'i gördükleri an kikirdediler. Sandra"Gel gel neredesin sen bakayım" derken Maria da "Alex seninle özel olarak ne konuştu?" diye sordu hemen. Bakışlarının ardında ki bilmişlik Max'in hoşuna gitmese de iki kıza da "Hiç sadece bu cinayetler..." derken Maria tek kaşını kaldırdığı an "Sen bizi mi dinledin?" diye sordu kıza.

Maria üst üste attığı bacaklarını indirirken "Şey ben aslında..." diyerek oturduğu yerden kalkıyordu ki Max ışık hızında kıza doğru yürümeye başladığı an Maria da aynı hızla merdivenlerden aşağıya inen Alex'in arkasına gidip saklandı.

Max Maria'nın arkasından koşarken onun Alex'in arkasına saklanmasıyla Alex ile burun buruna geldi.

Alex ona merakla "Ne oldu?" derken hemen arkasında duran Vampir'in kollarından kendisine tutunmasından rahatsız olsa da belli etmemeye çalıştı.

Max ona bakıp "Yok birşey" diyerek bakışlarını Alex'in arkasına saklanarak tamamen kendisini onunla kamufle eden Maria'ya "Çık oradan" diye uyardı.

Maria "Hayır beni ayakta sikersin" dediği an Max ona doğru bir hamle yapacakken Maria komple Alex'in bedenini de kendisi ile beraberinde döndürerek ondan kaçdı.

"Tabiki de sikicem seni başka ne yapmamı bekliyorsun seni ..." diyerek okkalı bir küfür savuracaktı ki son anda kendisini tuttu. Onun büyük ihtimal Alex'i öptüğünü duymuş ve onun kalp ritminin ne denli yükseldiğini hissettiği için onu dudaktan öptünü düşünmüştü.

Sandra merdivenleri çıkıp Max'in yanına durdu. "Maria'nın hiç bir suçu yok" derken pişmiş kelle gibi sırıtıyordu.

Max sinirle hala Alex'in arkasında saklanmakta olan kızı işaret edip "Hadi bu gerizekalı, sen buna nasıl uydun?" diye sordu diye sordu Sandraya.

Alex şaşkınlıkla Sandra ile Max'e bakarken "Neler oluyor?" diye sordu arkasında kendisinden onu korumasını bekleyen bilmem kaç yaşında ki Vampir'in kendisine olan temasına yavaş yavaş alışarak.

Sandra omuzlarını silkerek bir Max'e birde Alex'e bakıyordu ki kendisini gülümsemekten alamadı. Madem Max, Alex'in bu olanları duyduklarını bilmesini istemiyordu ki Sandra durumun tam olarak böyle olduğunu düşündüğünden "Biz sadece kahve içiyorduk ondan mı rahatsız oldun yoksa? Merak etme Maria bana hiç bir şey yapmadı çokta güzel anlaştık" dedi Max'e.

Max gözlerini kısıp ona baktı. Sandra genç bir kurtçuğa göre akıllıydı. "Evet, yani hayır için banane de..." derken Maria Alex'in arkasından ışık hızıyla kaçarak geri mutfak tezgahının arkasına sığındı.

Max de aynı ışık hızında peşinden gidip tezgahın diğer tarafında durup en ve tek samimi olduğu arkadaşına bakarken "Du verdammte verräter" dedi sert bir şekilde.

Maria onun kendisine 'Seni lanet olasıca hain' dediğini bildiğinden "Kahven sütlü mü olsun sütsüz mü?" diye sordu merdivenlerden inmiş yanlarına gelen ikiliye kısa bir bakış atıp.

Max "Sütlü" dedi sinirle ve Maxden en uzak sandalyeye oturan Alex'de "Bende sütlü alayım" diye cevapladı.

Sandra bir Max'e birde Alex'e baktıktan sonra ikilinin arasındaki tabureye oturdu ve Alex'in önünde kalan kendi kahve bardağını kendisine doğru çekti.

Maria ikiliye kahvesini yapıp önlerine koyduktan sonra iki oğlanın durgunluğunu umursamadan Sandra ile sohbete devam etti. "Demek Ander seni ormanda aylak aylak gezinirken buldu" derken gülümsüyordu.

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now