Bölüm 51 = Veda Mektubu

576 50 57
                                    

Alex banyodan çıktıktan sonra yatakta kitap okuyan Max'i görüp "Biliyor musun, ruhun harbiden dışına yansıyor bazen" diyerek saçını kuruttuğu havluyu sandalyenin arkasına astı.

Max numaradan çattığı kaşlarıyla "Ne varmış ruhumda?" diye sorarken Alex onun yanına doğru gelip "Sex sonrası yatakta kim kitap okurki" Dedi.

"Ben."

Alex yatağa oturup Max'in kendisi için uzattığı kolunun üstüne yattı. "Sen, birde rahmetli dedem gil herhalde."

Max kitabı dizine yaslayıp göbeğinin üstündeki ayracı alıp arasına koyarak kapatacakken "Hayır kitabı bırakman için söylemedim bunu, sadece gördüğümü söyledim" diyerek elini ayracın üstüne koyarak onu durdurdu.

"Eğer rahatsız oluyorsan sorun değil, başka zamanda okuyabilirim."

Alex yattığı yerden doğrulup Max'in alt dudağını dişleyerek öptü. "Aksine, okuman hoşuma gidiyor."

Max onun öpüşüne aynı şehvetle karşılık verdikten sonra Alex "Sen keyfine bak ama benim biraz kestirmem gerekiyor" diyerek elini sevgilisinin beline atıp kafasını da göğsüne gömdü.

"Sen uyu, ben nöbetteyim bu gece."

Alex'in nefesinin bir yerden sonra düzene girdiğini fark edip başını onun saçlarına yaslayıp kalp atışını dinledi. Çok uzun zamandır hayatında kimse olmadığı için Alex onu hiç olmadığı kadar heyecanlandırıyordu. İnadı, merakı ve herşeyden önce kendisine haz bir bakışı vardı.

Max, Alex'i gün doğup kapısı tıklanana kadar seyretti. Max boğazını temizlediğinde kapı açıldı ve Maria fısıldayarak "Bütün evi senin kurdunun kokusu sarmış" dedi.

Max ona sessiz olmasını işaret etse de Maria başını olumsuz anlamda sallayıp "Sandra seni defalarca aramış, şu kıza bir dön" diyerek telefonu kucağına attığında Alex yattığı yerden kıpırdanarak uyandı.

Max telefonu eline alıp geri aramalardan Sandra'nın kendisini 20 defadan fazla aradığını görünce "Mariana..." diyerek yattığı yerden fişek hızında kalktı.

Alex yatakta doğrularak "Ne oluyor?" diye sordu uyku sersemliği ile.

Maria odanın içinde ışık hızında hareket eden Max'i umursamadan "Max'in gece boyu telefonu benim odamda sarjdaydı ve Sandra onu defalarca aramış" dediğinde Alex yatağın üstündeki telefonu alıp Sandra'yı son aramalardan aradı.

Telefon ikinci çalışta açıldı fakat telefonun ardındaki Sandra değil Marcoydu.

"Max?"

"Hayır ben Alex" dediği an Max üstünü giyinmiş pür dikkat Alex ve elindeki telefona bakıyordu.

"Sen neredesin, Sandra tüm gece deli gibi seni aradı."

Alex yattığı yerden doğrulurken "Max ile beraberdim, sorun ne marco?" diye sordu. Marco'nun sesi oldukça endişeli ve sinirli geliyordu.

Marco derin bir nefes alıp verdikten sonra "Max yanındamı?" diye sordu.

"Evet."

"Beni duyuyormu?"

Alex Marco'nun konuyu bu kadar uzatmasına sinirleneldi. Kısa ve öz anlatmak yerine uzatmalardan hiç hoşlanmazdı. "Dostum, o lanet olası bir Vampir. Şuan buradan senin siktiğimin kalp sesini duyduğuna eminim o yüzden boş yapma da dökül bakalım sorun ne?"

Marco birkaç saniye durduktan sonra ardından boğazını temizleyerek "Mariana dün gece vefat etti" dedi sessizce.

Alex daha bu cümleyi sindiremeden Max Mariaya "Alex sana emanet" diyip ışık hızında odadan dışarı çıkmıştı bile.

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now