Bölüm 20 = Yolculuk

890 87 42
                                    

Bundan tam 1 ay önce bu hikayenin ilk bölümünü yayınlamışım ve 1 ayda 20 bölüm yazmışım. Heyt be nice 20 bölümlere filan diyormuşum ama artık her gün bölüm atmayacağım gençler. 2 günde bir filan atarım ama bölüm yetişirse şutlarım tabi yine de sağım solum belli olmaz benim.

Toplantı bittikten sonra Max ile Ander Alfa ile beraber kalmaya devam etmişler ve Alexde eve gidip kendisine en az bir hafta yetecek bir valiz hazırladı. Gerçi çok birşey almamıştı yanına ama Sandra eline ne geçiyorsa yatağın üstüne atıp "İngiltere soğuk olur bunu da giyinmelisin" diyordu. Elbette bunu demesinde birşey yoktu ama Sandra bazen bizim kurtadam olduğumuz ve vücut ısımızın oldukça yüksek olduğunu unuyormuş gibi davranıyordu.

Alex "Gerek yok, bir tane kot çeket neyime yetmiyor" dediği an Sandra "Of ne halin varsa gör ama bari yanına en güzel iç çamaşırlarını al" demesiyle Alex dönüp ona baktı.

Sandra iki eliyle ağzını kapatıp kendisine panikle bakarken Alex gözlerini kısıp "Kim sana ne dedi?" diye sordu.

Sandra elleriyle ağzını sıkı sıkıya kapatmaya devam ederken başını sağa sola olumsuz anlamda sallıyordu ki Alex onu köşeye sıkıştırıp "Kimden ne duydun?" diye sordu tekrardan.

Alex'in mavi gözlerine bakan Sandra usulca yutkunup ellerini aşağıya indirdi. "Şey ben Maria ile kahve içerken Maria sizin..." dediği an Alex elini alnına koyup "Hay sikeyim sizi" diyip kızdan birkaç adım uzaklaştı. "Demek o yüzden gece Max Maria'yı kovaladı."

Sandra onu onaylarken Alex "Sende dünden beri biliyordun ve o yüzden soluğu bugün burada aldın öyle değil mi?" diye kıza sordu.

Sandra "Ne yapayım Maria Daniel'in sırf zevk için Max'in kendisini dişlemek istediğini söylediğini söyledi. Ayrıca ardından çok ateşli bir şekilde öpüşmüşsünüz, yani Gay olmadığını biliyorum ama biseksüel olmadığın konusunda tek bir kelime bile etmedin şimdiye kadar. Hem eğer Max'i önemsiyor olmasaydın koşarak oraya gitmezdin" dediğinde Alex kıza bakıp sözlerinin doğruluğu karşısında sustu.

Alex yatağının üstüne oturup ellerini saçlarının arasından geçirdi. "Ona karşı duygularım yok ama..." derken sustu.

Sandra Alex'in ayak ucuna dizlerinin üstüne çöküp oturarak "Ama?" diye sordu merakla.

Alex omuzlarını silkti. "Bilmiyorum Sandra, bilmiyorum. Ölye Maria'nın dediği gibi ateşli birşey yaşamadık bu arada, Max sadece ona Daniel mevzusunu anlattığım için teşekkür etmek amaçlı sol yanağımdan öptü o kadar."

Sandra kikirderken "Sol yanağından öyle mi?" diye soruş şekli Alex'i sinir etse de tek kelime etmedi kıza. Zaten diyebileceği pekde birşey yoktu. Max onu öptüğünde heyecanlanmıştı ve bunu inkar edecekte değildi, en azından en yakın arkasına.

***

Alex telefonu'nun çaldığı sırada sırtında çantasıyla otoparka varmak üzereydi. Sandra'nın kendisinden sonra daha içine bir sürü tıktığı şeylerle oldukça ağırlaşan çantasını sol omzuna atıp sağ eliyle de cebindeki elefonu güç bela alıp açtı. "Efendim."

"Ben geldim seni bekliyorum"

Alex otoparka girdiği gibi park alanı'nın girişinde onun siyah mercedesini gördü ve "Geldim" diyerek telefonu kapattı.

Alex arabanın bağajını açtı ve çantasını arabanın rengi ile uyumlu siyah deri çantanın yanına koydu.
Max'in çantasının kendininkisinden büyük olduğunu görünce belki de Sandra'ya boş yere kızdığını düşünerek bagajın kapısını geri kapattı. Sürücü koltuğunun kapısını açtığı an Max'in şaşkın kahve gözleri telefonunun ekranından kalkıp kendininkilerle buluştu.

Git Gidebilirsen BxBحيث تعيش القصص. اكتشف الآن