Git Gidebilirsen BxB

Bölüm 44 = Elf Saldırısı

Max bir müddet daha kapıda dikilip kendi dudağından akan kanı yalayarak geçmeslnl bekledi. Kan durduğunda Alex'in ardından içeri girdi ve Alex'in tüm huzursuzluğunu ve yersiz öfkesi onu nedense gülümsetti. Onun tarafından bu şekilde merak edilmek nedense hoşuna gitmişti.

Alex Max'in varlığını görmezlikten gelerek Lili ile Mariana'nın sohbetini dinlemeye devam etti.

Max ikiliyi rahatsız etmemek adına olabildiğince sessiz bir şekilde elleri cebinde yemek masasına yaslanmış bir şekilde duran Alex'in yanına gitti.

O da aynı Alex gibi poposunu yemek masasına dayayarak ellerini masaya doğru geriye yasladı.

Lili herşeyi tüm çıplaklığı ile Mariana'ya anlatırken Max bakışlarını Alex'in yüzüne çevirdi. İfadesi son derece ciddiydi ve yüzüde az önce kapıda ettikleri tartışmadan dolayı hala gergindi. Fakat Max ona gergin yüz ifadesini yakıştırdı. Yüzünde belli belirsiz sadece gülümsediğinde ortaya çıkan kırışıklıklar o gerildiğinde de görülüyordu.

Alex daha çok genç ve toydu Max bunu onun bakışlarından bile anlayabiliyordu ama gerildiğinde yüzünde oluşan o ifade en az 5 yaş daha olgun gösteriyordu onu. Onun 10 yıl sonraki halini merak etti, nasıl görüneceğini veya tavırlarının hala bu şekilde fevri olup olmayacağını...

Max sol kolunda bir sürtünme hissettiği an bakışlarını Alex'in yüzünün yan profilinden koluna doğru indirdi. Alex hala cebinde olan sağ elinin dirseği ile usulca kendisine sürtünüyordu.

Öfkesi demek buraya kadardı...

Dudaklarında belli belirsiz bir gülümseme ile önce ona baktı ve ardından geri önüne döndü.

Mariana elini Lili'nin turuncu saçlarının arasından geçirirken "Kızışma dönemini en kolay geçirmeni sadece seni uyutarak sağlaya bilirim tatlım, bu sana uyarmı?" diye sordu.

Lili kadının bu önerisi hiç düşünmeden kabul edince Alex gergince dikleştirdiği omuzlarını geri düşürerek derin bir iç çekti.

Mariana ile Lili konu hakkında konuşmaya devam edince Alex "İzninizle diyerek" Max'i bileğinden tutup salon kapısına doğru çekiştirdi.

Alex onu koridordan geçirip az önce tartıştıkları evin dış kapısından kendisi ile beraber çıkartınca "Ne oldu?" diye sordu Max kapıyı ardından kapatarak.

Alex "Birşey olduğu yok, sadece Lili için sevindim" dedi.

Max Alex'in Lili için bu denli endişelendiğini nasıl daha önce fark edemediğini düşünüp şaşırdı. Alex her seferinde kızı tersler ve reddederken Lili onun yanında sürekli heyecanlanıyordu. Aralarındaki ilişki dışarıdan asıl olduğundan çok daha farklı görünüyordu.

Alex ansızın "Bugün Ander'in yanına gittim" dedi.

"Biliyorum, telefonda bana bas bas bağırırken bunu söylemiştin."

Alex önce sessizleşti ardından da fısıltıyla karışık "Ander beni suçladı" diye mırıldandı.

Max şaşkınlıkla "Nasıl yani?" diye sordu.

"Sen tüm gücünü bizim topraklara transfer ettikten sonra bedeninin ilk defa Vampir olmuşumundaki tepkilerini verdiğini söyledi. Yani kana susamışlık değil belki ama öfkene hakim olamamanın oldukça normal olduğunu ve fazla öfkelenmemen gerektiğini falan filan söyledi."

Max "Senin yatağında uyandığımdan beri dengesiz ruh halimin ve ani öfke patlamalarım sebebinin bu olduğunu bende içten içe biliyorum ama birşeye öfkelenince kendimi tutamıyorum bunun seninle hiç bir alakası yok ki" diyerek kendisini hızla açıkladı.