Bölüm 33 = Duvara asılı ceset

926 72 58
                                    

Max kalabalık caddeden geçerken burnuna yoğun kan kokusu doldu. "Olay yerine ne kadar uzaktayız?"

Viliam "İki sokak daha var" dediğinde Max hayretler içinde "Ve koku buraya kadar geliyor mu?" diye sordu. "Durum ne kadar ciddi?"

"Bunu sana anlatamam o yüzden görmene kadar beklemek zorundasın."

Alex "Ben koku filan almıyorum" dediğinde Viliam ona az önceki ses tonunun iki katı sertçe "Siz kurtların izciliği buraya kadarmış anlaşılan" dedi.

"Bunun aslında insanların dolu olduğu meydandaki parfüm kokularının kandan daha baskın olmasından dolayı kaynaklandığından olmasın."

"Kabul et Kurt, koku duyun düşük."

Alex tam itiraz etmek için ağzını açmıştı ki Max "Lütfen ama kesin tartışmayı" diyerek ikisini de susturdu.

Max olay yerine vardığında burnuna dolan ekşimiş kan kokusuyla yüzünü buruşturdu ve cesedi yerde ararken gökte bulacağı hiç aklına gelmemişti.

Ara sokağın yanında ki çöp konteynerinin hemen dibinde havada sanki süzülüyormuş gibiydi. Bunun doğru olmadığını biliyordu ama sadece bir an için gözleri ve zihni gördüklerine anlam kazandırmak için uğraştı.

Gözleri ile karşısında ki bedeni daha dikkatle tarayınca yoğunlukta olan kurumuş kan lekelerinin asıl yerlerini gördü. Bedeni sanki silahla defalarca vurulmuş ve vurultuğu yerlerden de duvara asılmış gibiydi. Ama onu asıl duvarda tutan şey hz.İsa gibi kendisini çarmıha gerçişmesine bedenine batılı olan oklardı.

Duvardaki kadına doğru küçük adımlarla yürümeye başladığım an Viliam "Sakın cesede dokunma" dedi. "Ander politik güçlerini kullanarak safkan devlet memurlarının bir saat sonra gelmesi için ikna etti. İlk bizler inceleyeceğiz bedeni o yüzden sakın ama sakın elleyip ardında delil bırakma."

Maria arkalarından elinde fotoğraf makinası ile geldi. "Kadrajımdan çekil."

Max onu umursamayarak biraz daha yaklaşıp kadının tam karşısında durdu. Bedeni yerden neredeyse bir buçuk metre daha yukarda gibiydi. Bu da onu oraya okla asan kişinin oldukça uzun olduğunu gösterirdi.

"Bunu yapan kişi en az iki metre olmalı."

Alex'in "Belki merdiven kullanmıştır" demesiyle "O da bir ihtimal tabi" dedi. "Ama yerde kan gölü var ve ben hiç merdiven izi görmüyorum."

Viliam "Uçabilen bir varlık olma olasılı nedir?" diye sordu.

Max başını olumsuz anlamda salladı. "Periler böyle birşeye girişmezler."

Alex "Bundan nasıl bu kadar emin olabiliyorsun" dediğinde Viliam "Onlar bu tarz işleri için elfleri kullanırlar" diye açıkladı.

Alex'in "Neden?" sorusuna Max "Perilerde para çoktur ve Elflerinde en sevdiği şey paradır" diyerek yanıtladı.

Alex merakla "O zaman elflerden mi şüpheleniyorsunuz?" diye sordu.

"Hayır elfler bu kadar pis çalışmazlar ve duvardaki izler..." diyerek Max cesetin ardında tamamen kana bulanmışta olsa bir miktar görünen yazı ve şekillere dikkatle baktı. 

Max bu yazıları tanıyor ama ne olduğunu bilmiyordu. "Bunlar eski zaman yazıları ama ne olduklarını tam bilmiyorum."

Viliam "Eski zaman yazıları olduklarını bildiğine göre o bunu bana nereden öğrendiğini de açıklayabilecek misin?" diye sordu.

Max Alex'e kaçamak bir bakış atıp Viliam'a "Mariana" dedi. "Mariana'nın büyü kitaplarında da bu yazı tipi vardı ama bu onun uzmanlık alanı, benim değil."

Git Gidebilirsen BxBWhere stories live. Discover now