Bölüm 11 = Dönüş Yolu

1K 90 65
                                    

"Gelmişsin..."

Max, Sandra'nın sesini duyduğu gibi kıza dönüp gülümsedi. Sanırım bu kurtcuklar arasında en çok onu sevmişti.

Max "Sandra" diyerek ona döndü.

"Az önce fenalaşan Vampir ile ilgili birşeyler duyduğum an onun sen olduğunu anladım" derken Max'e "Kalkanlarını indirmişsin" dedi hayretle.

Max Alex'e kısa bir bakış atıp "Evet, güven sizlerde önemliymiş" dediği an Alex'in boğazındaki yutkunuşu sanki ağır çekimdeymişçesine duydu.

Sandra da Alex ile Max arasındaki gerilimin bir nebzede azaldığını görüp "Birbirini öldürmeden buraya gelmenize çok sevindim" derken doktor kızın yanına gelip elini beline sardı.

Sandra adama baktığı an kalp atışları hızlandı, ardından Max'e dönüp "Bu Lukas benim nişanlım" diyerek tanıttı onu.

Max elini Lukas'a uzattı. "Tanıştığımıza memnun oldum bende Metzger."

Lukas boştaki elini doktor önlüğünün cebinden çıkartıp tokalaşmak için şüpheyle Max'e uzattı. "Bende memnun oldum."

Max Lukas'ın bakışlarında ki güvensizliği iliklerine kadar hissedebiliyordu. Ona hem güvenmiyor hemde onu küçük görüyordu. Bir Vampir'e göre fazla zayıf olduğunu düşündüğü yüzündeki ifadeden net bir şekilde anlayabiliyordu.

Max bunun üstüne kalkanlarını birden devreye soktu ve odadaki herkes'in bakışları değişti.

Alex ona neden böyle bir şey yaptığını sorarcasına bakınca Max otoriterli ses tonuyla "Bence size karşı bu kadar açık olduğum yeter" dedi ve ardından Marco'ya son bir bakış attı. "En kısa zamanda onu yine ziyarete gelirim ve benim adıma ondan çok özür dileyin."

Sandra birden nişanlısının kendisini sarıp sarmalayan kolundan çıkıp Max'in boynuna sıkı sıkıya sarıldı. "Saçmalama, sen bir tercih yapmak zorundaydın ve beni seçtin. İnan bana bunun için bu odada ki Marco dahil hepsimiz sana minnettarız."

Alex ve Lukas şaşkınlıkla kıza irileşen gözlerle baktılar. İkisininde Vampirler konusunda düşünceleri aynıydı. Vampirlere asla güven olmazdı ki bu en iyi niyetli Vampir'i bile olsa özünde onlar yürüyen ölülerdi. Kan emen, insan katleden ve faşist düşünceli tek varlıklardı. Onlara sarılmak mı? Hemde minnet duyarak? Asla!

Lukas "Sandra" dediği an kız kollarını Max'in boynundan çekip nişanlısına döndü. "Eğer o olmasaydı şuan o yatakta ben yatıyor olurdum."

Lukas kısa bir süre sevgilisi ile bakıştıktan sonra bakışlarını Max'e çevirdi. "Sandra'nın hayatını kurtardığın için teşekkür ederim Vam... Max."

Max kendisine bir kurdun kendi gönül rızasıyla sarılmasının şaşkınlığını üzerinden atamasa da "Şey sorun yok, yani keşke Marco'yu da kurtarabilseydik elbette ama..." derken Sandra "İnan bana uyanınca sana çok minnettar olacaktır. Yarın bir daha gel, uyandığında seni de görsün" diyerek bu seferde Max'in elini tuttu.

Max kızı yanlışlıkla kalkanının içine aldığı an Lukas bir adım kendilerine yaklaşmıştı ki Sandra Lukas'a durmasını işaret edip Max'in elini bırakarak "Seni gücünün tamamı ile görmeyi çok isterdim" dedi gülümseyerek.

Her iki oğlanda kıza şaşkınlıkla bakarken Max kimsenin kendisine bir soru sormasına müsaade etmeden "Umarım birgün görürsün Sandra, umarım" diyerek Alex'e döndü. "Bence burada durduğum ve başınızı ağrıttığım yeterli. Marco'yu da gördüğüme göre eve gidebilirim artık."

Alex onu başıyla onayladı ve önden çıkabileceğini göstermek için elini kapıya doğru uzattı. Max girdiği kapıdan geri çıkarken kendisine bir tehditmiş gibi bakan Lukas'a "Tanıştığımıza memnun oldum Lukas, iyi günler ve kolay gelsin" diyerek odadan çıktı.

Git Gidebilirsen BxBHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin