7.9

40.1K 2.8K 1.9K
                                    

V-Sweet Night

Bir ara bu şarkının bağımlısıydım. Tam kurtuldum derken yine sardı beni,
salmıyor. 🥺

***

3 Ay Sonra

Tarık  Ayverdi

Kafeye doğru attığım her bir adımda hissettiğim heyecan artmaya devam ederken rahat olmak adına derin bir nefes alıp verdim. Fakat zerre kadar rahatlamadım. Olmadı. Olmayınca da sıkıntıyla soludum bu sefer.

Geçen bu üç ayın son haftalarında Elçin'e karşı duygusal şeyler hissettiğimi fark ettiğim içindi üzerimdeki bu heyecan. Yani ne olmuştu da ona karşı böyle şeyler hisseder olmuştum bilmiyordum ama durum buydu. Hoşlanıyordum ondan. Hatta belki de bir iki tıktan daha fazlasıydı hissettiğim bu şeyler.

Kafenin önüme geldiğimde durdum ve bunları düşünmeyi bıraktım ve içeri girip etrafa bakmaya  başladım. Tam o esnada Elçin girdi görüş alanıma. Cam kenarında oturuyordu. Üstelik telefonuyla ilgilendiği için de beni fark etmemişti. Onu buradan izlemek güzel gelse de burada ağaç gibi dikilemezdim. Bu yüzden adımlarımı o tarafa doğru yönlendirdim.

"Selam." dedim yanına geldiğim esnada. Sesimi duyar duymaz bakışlarını telefonundan kaldırdı ve bana döndü. "Selam." dedi oturduğu yerden kalkarken. Sonrasında ise bana doğru bit iki adım attı ve sarıldı. Ellerim anında beline giderken nefesimi tuttum. Pek sakin olabildiğimi söyleyemezdim şu an.

Elçin, benden yavaşça geri çekildiğinde ben de ellerimi belinden çektim ve üzerimdeki ceketi çıkarıp karşısına oturdum. Bakışlarım anında yüzünde dolaşmaya başlarken iç çekmemek için zor tuttum kendimi. Yüzünün masum ve pürüzsüz oluşu bebekleri andırıyordu bana. Bu yüzden de baktıkça bakasın geliyordu. Üstelik boyunun benden kısa olması da oldukça hoşuma gidiyordu.

"Yüzümde bir şey varmış gibi bakıyorsun."

Konuşmasıyla başımı kendime gelmek istercesine sağa sola salladım. "Kusura bakma." dedim ardından. "Dalmışım."  Sorun değil dercesine gülümseyince oturduğum yerde arkama yaslandım var bakışlarımı kaçırdım ondan.

"Seni birazcık gergin gördüm. İyi misin?"

"İyiyim tabii." dedim bakışlarımı tekrardan ona çevirirken. Aslında şu an içimde tuttuğum her şeyi söylemeyi çok isterdim ama olmuyordu işte. Emin olmadığım şeyler olduğu için korkuyordum biraz. "Sen öyle diyorsan öyle olsun." deyince gülümsedim. O esnada garson geldi yanımıza.

"Ne alırdınız?"

Bize sorulan soru üzerine Elçin ile kısa bir bakışma yaşadık. Hemen ardından da sanki sözleşmiş gibi aynı anda konuştuk.

"Cheesecake ve sade kahve."

Elçin, sayesinde bu iki şeyin tam anlamıyla bağımlısı olduğunu söyleyebilirdim. Elbette daha önceden bu ikisini birçok kez yiyip içmiştim ama hiç sık sık tüketecek duruma gelmemiştim. Ta ki Elçin ile tanışana kadar.

Garson, siparişlerimizi alıp yanımızdan ayrıldığında önüme döndüm. O sıra cebimdeki telefon çalmaya başladı. Vakit kaybetmeden telefonu çıkarıp arayana baktığımda gördüğüm tanıdık numara kaşlarımı çatmamı sağladı.

Açelya'nın numarasıydı bu.

Son zamanlarda o kadar çok aramıştı ki ezberlemiştim artık. "Kim o?" Aramayı reddedip telefonu masaya koydum. "Boş ver." dedim ardından. Tam o esnada tekrardan çaldı telefon. Sinirle soludum. Konuşmak istememe rağmen neden zorluyordu ki?

GÜZEL KIZ |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin