5.8

53.9K 3.6K 1.8K
                                    

Hem dizi izledim hem size bölüm yazdım wğdlsmfşwkflrgı

***

"Dilay, alt tarafı bir soru sorduk. Niye cevap vermiyorsun?"

Begüm, sızlanarak konuştuğunda boş boş ekrana bakmaya devam ettim. Yaklaşık on beş dakikadır Beyza, Begüm ve ben görüntülü bir şekilde sohbet ediyorduk. Konu nasıl olduysa aniden Alperen ve bana gelmişti. O andan beri de rahat bırakmıyorlardı.

"Evet ya." dedi Beyza Begüm'e katılarak. "Alt tarafı Alperen'i affetmek istiyor musun diye sorduk."

"Pek konuşmak istemiyorum bu konuyu."

Açıkçası onlara annesinin bana zamanında nasıl davrandığını, Tülay'ı ve de ayrıldığımız gün birbirimize dediğimiz şeyleri bile söylememiştim. Nedense bir ilişkide yaşanan şeyleri çevremdekilere anlatmayı sevmezdim. Yaşanan şeyleri sadece ailem biliyor gibi bir şeydi şu an. Gerçi onlar yine ne olduğunu az çok biliyordu çünkü Alperen belli ki bahsetmişti.

"Ya hadi Dilay, naz yapma."

"Of, tamam be!"

"Heyecanla dinliyoruz." dedi Beyza. Güldüm. Sanırım birazdan son zamanlarda hissettiğim  şeyleri ilk kez dile getirecektim. "Öncelikle..." diyerek konuya giriş yaptığımda odanın kapısı açıldı. Bakışlarım oraya kayarken Buse'nin geldiğini gördüm. Bana kısa bir bakış attıktan sonra içeri girip kapıyı kapattı ve yanıma oturdu.

"Selam!"

Kızlar ona anında selam verirken Buse de onlara samimi bir şekilde karşılık verdi. "Buse, tam zamanında geldin. Ablan da bize affetme konusuyla ilgili düşüncelerini söyleyecekti." Beyza'nın cümleleri üzerine Buse heyecanla bana döndü. "Ay, abla affedecek misin yoksa?" diye sorup ellerini çenesinin altında birleştirdi ve tekrardan konuştu.

"Lütfen affet, lütfen."

"Hayırdır Buse?" diye sordu Begüm. "Sen Furkancıydın sanki. Ne oldu birdenbire?"

Kaşlarım çatılırken Begüm'e döndüm. "Furkan ne alaka şimdi?" Sorum üzerine kısa bir an sessiz kalsa da sonrasında cevap verdi. "Çıkışa geldiğinde Furkan abiciğim falan deyince öyle sandım ben. Yoksa başka bir şey yok." Başımı anladığımı belli edercesine salladığımda Buse direkt lafa girdi.

"Doğruyu söylemek gerekirse Furkan abiyi seviyorum fakat Alperen'i sevdiğim kadar değil. Ayrıca ben onları da Alperen kudursun diye yapıyorum."

"Kuduruyor zaten." dedi Beyza sırıtarak. "Merak etme." Sıkıntıyla ofladım. Onlar her ne kadar bunu gülerek konuşsa da bu durum benim hoşuma gitmiyordu. Sonuçta Furkan ile benim aramda kıskanılacak bir durum yoktu. O yüzden Alperen'in kendince bir şeyleri kafasında kurup üzülmesini istemezdim.

"Ee abla, affedecek misin söyle bakalım."

"Bilmiyorum." dedim omuz silkerek. "İlk başlarda olsa hayır derdim ama şimdi diyemiyorum." deyip derin bir iç çektim. Diyemiyordum çünkü Alperen'i çok özlemiştim. Neredeyse üç haftadır ayrıydık birbirimizden. Nasıl özlemezdim ki?

"Çok özledim." dedim düşüncelerimi dile getirerek. "Öyle böyle değil hem de. Ayrıca pişman olduğunu da içten içe hissediyorum. Bu durum da beni biraz yumuşatıyor."

"O zaman affet." dedi Begüm hevesle. "Affet ve eskisi gibi olun." Son cümlesiyle buruk bir tebessüm oluştu yüzümde. "O, o kadar kolay değil işte." dedim mırıldanarak. Kaşları çatılırken sorarcasına baktı. Sıkıntıyla karıştırdım saçlarımı. Affetme konusunda olumlu düşünmeye başlasam da birdenbire eskisi gibi davranamazdım ona. Bunun için de zamana ihtiyaç vardı bence.

GÜZEL KIZ |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin