GÜZEL KIZ |texting|

2.0

Cuma gününe girdiğimize göre atmamda bir sıkıntı yok. 😏❤️

***

Okula doğru attığım her adımda hissettiğim berbat duygu daha da büyüyordu. İçimdeki şeytan her ne kadar bana buradan koşarak uzaklaşmamı söylese de kendimi tutuyordum. Anonimin ve arkadşlarımın dediğini yaparak umursamadığımı onlara gösterecektim.

Sorun şu ki dedikleri şeyleri umursarken bunu nasıl yapacaktım bilmiyordum.

Okulun önüne geldiğimizde adımlarım durdu.
Diğerleri benim durduğumu fark ettiğinde onlar da durdu ve hepsi birden bana doğru döndü. Gözlerim tekrardan sulanırken derin bir iç çektim. Alperen, diğerlerine kısa bir bakış atıp yanıma geldi.

"Böyle yapma Dilay... Lütfen. Tamam, anlıyorum çekiniyorsun ama bunu onlara belli etme. Hem ben sana bu durumu hâlledeceğiz demedim mi?"

"Dedin." diye mırıldanıp gözlerinin içine baktım. Şu anki bakışları her şeyden daha samimi geliyordu.  "Gel o zaman." diye mırıldanınca dediğini yaparak okula girdik. Bahçedeki kişilerin gözleri anında bizi bulurken anlık gelen dürtüyle yanımda yürüyen Alperen'e yaklaştım. Çoktan fısıldaşmaya başlamışlardı bile.

"Güzelim, akşam boş musun?"

Arkamızdan gelen sesle hepimizin adımları durdu. Bir iki kişinin gülme sesi doldu o an kulaklarıma. Arkama dönemeyip gözlerimi sıkıca kapattım.

"Seni sikerim, piç!"

Alperen'in ettiği küfürle gözlerim korkuyla açılırken  direkt arkama döndüm. Çoktan çocuğa bir yumruk atmış gibi duruyordu. Yavuz ve Tarık, onu engellerken hemen yanlarına gittim ve ben de kolundan tuttum.
Fakat bizi umursamadan konuşmaya devam etti.

"Akşam sen bana gel. O zaman gösteririm ben sana boşla doluyu."

Tekrardan çocuğun üstüne  yürümeye çalıştığında bu sefer önüne geçerek kollarımı beline sardım. Yoksa duracak gibi değildi. Etrafımıza insanlar toplanmaya başladığında gözlerimi korkuyla Alperen'e çevirdim. Göz göze geldik. "Sakin ol, tamam mı?" İç çekerek bakışlarını kaçırdı benden.

"Sakin olmazsan bırakmam seni bak." dedim tehdit edercesine. Dudakları kıvrıldı o an. Ardından tekrardan bana döndü. "Peki." deyince tebessüm ettim.

"Siz de siktirin gidin lan! Ne toplanıyorsunuz?"

Yavuz'un bağırışıyla toplanan kalabalık dağılırken kollarımı yavaşça Alperen'den çektim ve hepsine tek tek baktım.

"Kimseyle kavga etmeyelim, tamam mı?"

"Vallahi böyle devam ederlerse o biraz zor." diyen Tarık'a çevirdim bakışlarımı. Ellerini cebine koymuş etrafına bakıyordu. "Aynen." dedi Yavuz aynı onun gibi etrafa bakarken. Sıkıntıyla ofladım. "Lütfen." dedim tekrardan her birine bakarak. "Hem siz dememiş miydiniz umursamadığını onlara göster diye. Sizden de aynı davranışı bekliyorum." Nihayet beni onayladıklarında hep beraber okula girdik. Aynı bahçedeki gibi bazı bakışlar çoktan bana dönmüştü. Başımı öne eğerek hiçbirine bakmamaya çalıştım.

Buse'nin sınıfının olduğu kata geldiğimizde durduk hepimiz. Kardeşim, hemen yanıma gelerek yanağıma bir öpücük bıraktı. Ardından da gözlerini gözlerime sabitledi.

"Eğer biri bir şey derse çak ağızlarına iki tane. Susma, tamam mı? Çünkü ben susmandan yana değilim."

"Dilay'ı kavga ederken düşünemiyorum." diyen Yavuz'a çevirdim bakışlarımı. Buse, bu dediğine güldü. "Siz onun içindeki cazgır kızı bilmiyorsunuz." dedi alayla. "Biri basarsa damarına hiç düşünmeden dalar vallahi." Susması için yavaşça vurdum koluna.