1.3

78.4K 4.4K 2.1K
                                    

Karşımdaki koltukta oturmuş gülümseyerek mesajlaşan kardeşime kaç dakikadır baktığımı bilmiyordum. Şu anki görünüşü tam bir aptal aşık gibiydi. Anlık bir dürtüyle oturduğum yerden kalkıp ona doğru yaklaşmaya başladım. Belki telefonu aniden elinden alıp kim olduğuna bakabilirdim. Elimi uzatmış telefonu alacakken beni fark etmesiyle telefonunu tişörtünün içerisine attı.

Evet, kendisi geri zekâlı olduğu için bunu yaptı.

"Aptal." dedim sinirle. "Aptal aşık. Kiminle konuşuyorsun sen? Söyle de bilelim artık." Telefonunu attığı yerden alıp ekranı kapattı ve sıkı sıkı tuttu. Şu an şüphelendiğim tek bir isim vardı ve o kişi de Tarıktı.

"Birisi işte abla. Sana ne?"

"Ne demek bana ne ya? Ben sana her şeyimi söylüyorum, sen de söyleyeceksin."

Hayır, söylemiyorum ama bunu sen bilmesen de olur.

Omuz silkerek oturduğu yerden kalktı. "Çok sıkıldım ben ya." dedi konuyu değiştirerek. Ardından hınzırca sırıttı. "Acaba senin elbiselerini giyip defile mi yapsam evin içinde? Annem ve babam da yok zaten." Gözlerim dehşetle aralanırken koşar adımlarla odama gitti.

Ne zaman canı sıkılsa dolabımı kurcalayıp bütün kıyafetlerimi üşenmeden giyiyor sonra fotoğraf çekiniyordu. En son da o fotoğrafları belli zaman aralıklarıyla Instagram'a atıyordu.

"Ya senin kendi kıyafetlerin yok mu? Git onları giy."

Beni umursamayıp dolabımı kurcalamaya başlamıştı bile. "Sana diyorum." dedim sinirle. Nihayet bakışlarını bana çevirdi.

"Ha senin ha benim. Ne fark eder?"

"Benim elbiselerim sana yakışmıyor."

"Demek senin elbiselerini giyince senden daha güzel oluyorum abla." dedi kırmızı elbisemi üzerine tutarken. "Bu arada sen bunu ne zaman aldın? Hiç görmedim." Tuttuğu elbiseyi yatağa fırlatıp bir ay önce aldığım elbiseye dikti gözlerini.

"Yuh ya bu gökten mi indi? Ne ara aldın kızım sen bunu?"

Elbiseyi enine boyuna inceledi. Ardından alev saçan gözlerini bana çevirdi.

"Babamın maaşı sana çalışıyor da haberimiz mi yok bizim?"

Omuz silkerek önüme döndüm. Bana diyordu ama kendisi sürekli internetten alışveriş yapıp duruyordu. Her hafta eve iki üç kere kargo gelip duruyordu. Kısacası onun da benden aşağı kalır bi yanı yoktu.

"Bırak artık kıyafetlerimi. Git kendi odana."

"Bir şartla." dedi sırıtarak. Ardından elindeki elbiseyi göğsüne bastırdı. "Bana bu elbiseni temelli verirsen bir daha kıyafetlerine sulanmam." Bir hışımla yerimden kalktım hemen.

"Olmaz, asla vermem!"

"Aldım bile."

Elindeki elbiseyle koşarak odamdan çıktığında arkasından gittim hemen. Fakat benden hızlı davranıp odasına girmiş kapısını kitlenmişti.

"Bu elbise artık benim. Hatta dolabımdan alma diye dolaba kilit vuracağım."

"Geri zekâlı!" diye bağırdım. Gülüşü doldu kulaklarıma. Sinirle olduğum yerde tepindim.

"Keşke annemle babamın seni yaptığı gece ağlayıp dursaydım ya. En azından kendime bir iyiliğim dokunurdu."

Tüm sinirimle odama geri dönüp kapıyı kapattım ve çıkardığı elbiseleri tek tek askıya astım. Ardından da yatağa yatıp komodinin üzerinde duran telefonumu elime aldım.

GÜZEL KIZ |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin