4.9

67.4K 3.6K 3.6K
                                    


***

"Alperen, lütfen sana makyaj yapayım ya lütfen!"

Makyaj çantamı çıkardıktan sonra içinden aldığım ruju Alperen'e gösterdim. "Lütfen." dedim tekrardan. "Emin ol çok güzel olacaksın." Bir bana bir de elimdeki ruja dehşetle baktıktan sonra başını olumsuzca sağa sola salladı.

"Güzel olmak istemiyorum."

"Ya ama bu rujun rengi çok güzel. Sana da çok yakışır."

"Hayır, diyorum."

Onu umursamadan makyaj çantasını koltuğa bırakıp elimde tuttuğum rujla ona doğru yaklaştım. Bunu fark edince oturduğu yerden kalktı. "Eğleneceğiz ama." dedim dudak büzerek. "Niye mızıkçılık yapıyorsun?" Sabır dilercesine bir nefes alıp verdiğinde sinsice sırıtıp ona doğru yürümeye başladım. O da geri geri gitmeye başladı.

"Of, aşırı mızıkçısın!"

"Ya nereden çıktı şimdi bu makyaj işi? Git kendine yap sen."

Onunla hem atışıyor hem de salonda küçük bir kovalamaca oynuyorduk şu an. Kısa bir an durup elimdeki rujun kapağını açtım. "Rengine baksana." dedim ona doğru yürürken. "Aynısı benim dudağımda da var. Çok güzel dimi?" Geri geri gitmeyi bırakıp elimdeki ruja dikkatlice baktı.

"Bok gibi ruj."

Onun yürümeyi bırakmasından faydalanıp ona doğru iki üç büyük adım attım. Alperen de kendine gelir gelmez geriye doğru bir adım attı fakat arkasındaki koltuğu görmediği için oraya oturmak zorunda kaldı.

"Hay ben bu koltuğa!"

Kalkmak için bir hamle yaptığında önüne geçtim direkt. Bakışları bana döndüğünde sinsice sırıtarak kollarımı koltuğa yasladım. Böylelikle Alperen'i koltukla kendi arama almış oldum. Tabii bir yandan da elimdeki ruju koltuğa değdirmemek için uğraşıyordum.

"Dilay, lütfen çekilir misin?"

"Hayır, çekilmem."

Tekrardan kalkmak için bir hamle yaptığında bacağımı kıvırıp dizinin üzerine koydum. Ardından da elimdeki ruju göz hizasına getirdim.

"Kaçmasaydın çoktan sürmüştüm."

Ruju ona doğru yaklaştırdığımda titrek bir nefes kaçtı dudaklarının arasından. Bakışlarımız kesişti o an. Ruju tutan elim anlık titrese de gözlerimi zar zor ondan çekip dudaklarına baktım. "Kıpırdama tamam mı?" diye sordum kısık çıkan sesimle. Her ne kadar şu an vücudumu ateş basmış gibi hissetsem de bu ruju sürmeden rahat bırakmayacaktım onu.

Alperen'den bir cevap gelmediğinde ruju dudaklarına değdirdim. Yüzüme sinsi bir sırıtmış hakim olurken kendimi oldukça keyifli hissediyordum. Ruju dudaklarında gezdirmek için bir hamle yaptığımda Alperen, hiç beklemediğim bir anda elimi tutup yavaşça geri çekti. Yüzümdeki sırıtış silinirken göz göze geldik.

Yoğun bakışları kendimi garip hissetmemi sağladığında rahatlamak amacıyla derin bir nefes alıp verdim. O sıra bakışları dudaklarıma kaydı. Ardından da bir elini belime koyup beni yavaşça kendine çekti. Hissettiğim heyecan beni adeta boğarken öylece baktım ona. O da hiçbir şey demeden beni birazcık daha kendine çekti ve bacağının üzerine oturttu.

"Tamam." dedi kısık çıkan sesiyle. "Ne sürmek istiyorsan sür. İzin veriyorum."

"Gerçekten mi?" diye sordum hissettiğim heyacanı görmezden gelerek. Başını onaylarcasına salladığında gülümseyerek ona doğru yaklaştım. Fakat tek bacağının üzerinde oturduğum için kendimi rahat hissedememiştim. Bu yüzden de kalkarak olduğum yerde ona doğru döndüm ve bu sefer de iki bacağına birden oturdum. Böyle oturmamla benim de dizlerim koltuğa değdi.

GÜZEL KIZ |texting|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin