Anonim: Yıldız Tozu

נכתב על ידי Blanco_S

2.8M 150K 78.2K

🌟10.06.2018'de yayınlanmaya başlanmıştır.🌟 "11/D" olan konuyu "12/D" olarak değiştirdiniz. +0545: O grubun... עוד

0.0
0.1
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2 (Ara Bölüm)
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8
2.9
3.0
3.1
3.2
3.3 (Ara Bölüm)
3.4
3.6
3.7
3.8
3.9
4.0
4.1
4.2
4.3
4.4
4.5
4.6
4.7
4.8
4.9
5.0
5.1
5.2
5.3
5.4
5.5
5.6
5.7
5.8
5.9
6.0
6.1 (Ara Bölüm)
6.2
6.3
6.4
6.5
6.6
6.7
6.8
6.9
7.0
7.1
7.2
7.3
7.4
7.5
☆ F İ N A L ☆
☆Instagram☆
↬ Özel Bölüm ↫
Duyuru

3.5

33.8K 1.6K 656
נכתב על ידי Blanco_S

Anonim: Nedeeeennn

Anonim: Neden gitttiiinn

Anonim: Mercimek çorbasını sevmediğimi söylediğim için mi?

Anonim: Nabıyım aklıma ilk mercimek çorbası geldi

Siz: Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum.

Siz: Ya da dur ya

Siz: İstiyorum

Siz: ALKIN AĞZINA SIÇAYIM SENIN

Siz: NE HAKLA MERCIMEK ÇORBASI SEVMEZSİN?

Anonim: Ya bebeğim sen istersin de yemem mi?

Siz: Yemedin?

Anonim: Aaaaaaa yemedim miiii

Anonim: Yalan o yedim ya

Siz: HER ZAMAN MERCIMEK ÇORBASI YAPACAĞIM

Siz: KUDUR

Anonim: Gelecek hakkında mı konuşuyoruz ;)

Siz: Seninle gelecek olmaz aq

Siz: Mercimek çorbası seven biri bulacağım ben

Anonim: Kalbimi çok kırıyorsun

Siz: Kalbin mercimek çorbasına düşsün Alkın

Siz: Bir de gelmiş mercimek sevmiyorum tarhana yapsana diyorsun

Siz: Yetmedi yanına da patates kızart diyorsun

Siz: Kölen miyim ben senin aq

Siz: Sinir oldum ben sana

Siz: Bir süre hayatımdan engellisin

Anonim: Ya yıldız tozum yapma

Siz: Byü pislik

Anonim adlı kişiyi engellediniz.

🌟🌟🌟

Gitmeden önceki son günümde herkes toplanmıştı. Alkın'a mercimek konusunda sinir olsam da bir sürelik son görüşüm olduğu için unutmaya çalışıyordum.

"Dila'nın gitme şeferine- pardon kanka." Bartu benden özür dileyip konuşmaya devam etti.

"Dila'nın gitmesine üzüldüğümü söyleyip bana bir sevdicek bulmasını öneriyorum. İsteyenler el kaldırsın."

Çıkarla Gökdeniz ve Berke'yi kandırmıştı az önce. İkisi elini kaldırdığında Deniz arkamdan bağırdı.

"Hadi Bartu kankama sevdicek bul." O da elini kaldırdı. Otomatikman Ayaz da kaldırdı.

"Hadi, hadi Simge kanka nolur." Simge yandan yandan Bartu'ya baktı. Gökdeniz ona gülümsediğinde Simge minik bir tebessüm ile elini kaldırdı.

"Oley be. Çoğunluk istiyor yani bana sevdicek bulacaksın."

"Of tamam Bartu bulurum da benim insan ilişkilerim de kötüdür. Nereden bulacağım?"

"Ben hariç." Alkın beni yanına çekti ve içtiği alkollu şeyi salladı. Kesinlikle depresyona girmiş bir ayıcık gibiydi.

Mercimek sevmeyen ve bana inatla mercimek yaptırıp içmeyen bir ayıcık gibi. Bak yine sinir oldum.

Bardağı kafasına dikti ve gülümsedi. Bartu dikkatimi çekmek için bana seslendiğinde içkiyi içmiş gibi sarhoş sarhoş Alkın'ı izliyordum.

Ben aslında limonata içiyorum ama içine kesin hap attılar.

Aklıma babanemin kimseden bir şey yeme, içme demesi geldi.

"Dila kanka yapacaksın değil mi?"

"Tamam kanka ya. Kızlar senin kölen olsun."

Kesinlikle hiçbir kız bulamayacaktım. Şimdiden Bartu için yakalım.

"Of Bartu için mi toplandık ya? Dila kankim gidiyor yarın. Şimdi içip ağlamamız lazım." Deniz neşeyle konuşurken onu ciddiye alamıyordum.

Alkın kulağıma eğildiğini nefesinin boynuma vurmasından fark ettim. Bakışlarımı masaya çevirdim ve hafif peltek konuşmasına odaklandım.

"Kesinlikle seni özleyeceğim. Sadece birkaç hafta sonra yanında olacağım ama dayanamayıp hemen bile gelebilirim."

Kulağımın biraz önüne eğildi ve dudağını oraya bastırıp geri çekildi. Yeni doldurduğu içkisini tekrar içerken elinden şişeyi alıp uzağa koydum.

"Fazla içme. Sarhoş insanları sevmem."

Gülümsedi.

Bakışlarımı tekrardan masaya yani bizimkilere çevirdim. Herkes kendi aleminde takılıyordu. Berke ile Bartu bir şeyler konuşuyor ve gülüyorlardı.

Simge ve yeni eniştemiz olan Gökdeniz hafif hararetli bir konuşma ortasındaydılar. Büyük ihtimal instagram yüzünden çıkmış bir tartışmaydı. Çünkü Simge telefonu gösteriyordu.

Ayaz ve Deniz ise en sakinleriydi. Deniz içkisini yudumlarken Ayaz'la gülüşüyordu.

Yarın, bu rüyadan uyanacaktım. Belki de bütün her şey rüyamdı. Olabilirdi. Şimdiye kadar hiç böyle fazla arkadaşım olmamıştı. Şimdiye kadar beni koşulsuz seven bir sevgilim hatta normal bir sevgilim bile olmamıştı.

Şimdi ise hepsine sahiptim. Garipti. On bir haneli sayı dizisinin bana bu kadar kişi getireceğini hiç düşünemezdim. Ve korkuyordum. Bir sorun olup onları kaybetmekten korkuyordum.

Çağkan abinin anlattığı şey geldi aklıma. Onunla bir ara dertleşmiştik. Bana şunu demişti: 'Ne kadar fazla seversen o kadar kaybetme şansın olur. Çünkü Tanrı çok sevilen şeyleri önce alırmış insanlardan.'

Tanrım... lütfen öyle bir şey yapma. Ben ilk defa böyle hissediyorum. İlk defa gerçekten kendim hissediyorum. İlk defa beni bu halimle seven biri var.

Beynim savrulurken aha ölüyorum sanırım diye düşündüm ama değilmiş. Dışarıda, yani sahilde oturuyorduk. Uzakta bir yerde voleybol oynayan bir tayfa vardı ve az önce şansıma kafama top gelmişti.

Öyle bir savruldum ki Alkın hemen beni tuttu. Beynim kulağımdan çıkmış olabilir şuan o derece yani.

Çok sulugöz olduğumu biliyor musunuz? Bence biliyorsunuz.

Bir anda ağlamaya başladım ama öyle böyle değil. Sanki her şey bir anda aklıma gelmiş gibiydi. Üçüncü sınıfta eve giderken çişimi tutamayıp altıma yaptığım an bile aklıma gelmişti.

"Yıldız tozum canın çok mu acıyor? Lan topunuzu keserim sizin."

Alkın bir anda bağırdığında daha çok ağlamaya başladım. Topu almaya gelen çocuk almadan tüyerken Alkın elindeki topu o çocuğun kafasına atıp intikamımı ondan almış oldu.

"Dila hastaneye gidelim mi?" Başımı ona çevirdim ve iki yana salladım. Şimdi ben bu çocuğa nasıl üçüncü sınıf hatıralarım yüzünden ağlıyorum diyebiliridim ki. Diyemezdim.

"Kalk lavaboya gidelim." Simge yanıma gelip kolumdan tuttu. Benimle beraber Alkın da kalktığında onu durdurdum.

"Sen kal ya."

"Ama-"

"Enişte sus bi." Deniz de diğer koluma girdi ve kızlar olarak hepimiz tuvalete girdik.

"Kızım iyi misin cidden? Tamam top gelince ağlarsın falan da bu kadar değil."

Simge'nin sorusu ile ruh halimin ne kadar berbat olduğunu fark ettim ve gülmeye başladım.

Neden gülüyorum ya da neden hala ağlıyorum hiç bilmiyorum sadece bunu yapmak beni hem rahatlatıyor hem de fena üzüyor. Kafayı mı yedim ne?

"Cidden iyi misin? Kızım gününde falan mısın?" Deniz yanıma geldi ve yüzümü ıslattı. Ona bakıp derin nefes aldım. Sanırım günüme yaklaştım ya da manyadım.

"Tamam tamam iyiyim. Bir kriz geldi öyle de." Elimi başımın arkasına götürüp yüzümü buruşturdum. Sert atmış ibne.

"Kızlar eve dönsek sorun olur mu? Artık yarın gitmeden vedalaşırım çocuklarla. Valizimi toplamam lazım."

"Olur tabii kuzum." Simge beni sararken Deniz de kıskanıp ikimizi birden sardı. Bir süre sarıldıktan sonra geri döndük masaya.

"Benden müsade bulanık kafalar. Yolcu yoluna gider."

"Aa gidiyor musun?" Gökdeniz şaşkınca sordu.

"Valizi toplayayım. Yarın gitmeden görürüm sizi."

Gökdeniz eliyle beni onayladı ve Simge'ye bir bakış attı. Tam onları izleyeceğim sıra Bartu koluma yapıştı ve dilenci gibi konuşmaya başladı.

"Allah rızası için bul. Allah senden razı olsun kanka. Lütfen kanka."

"Lan sal kızı." Alkın ayaklandı ve bana yapışan Bartu'yu kışkışladı. Beni sararken gülmeden edemedim. Bartu kesinlikle beni heryerden rahatsız edecekti. Gidip fake hesaptan çocuğa mı yazsam?

"Siz oturun kızlar. Ben Dila'yı götürürüm." İşime geldiği için kabul ettim. İkimizde sessizce eve gittik.

"Yarın vedalaşmak gibi bir saçmalık yapmayacaksın değil mi?" Alkın burnuma hafifçe vurdu ve beni sardı. Vedalaşmak bana her zaman kötü gelirdi. Kuzenimle ayrılırken ağlardım mesela. Gitmesin başka şehire isterdim küçükken. Hep benimle kalsın. Ama büyüyünce alışıyordu insan.

Bak ya ben kuzenimi Bartu'ya ayarlayabilirim. Kız benden bir yaş küçük olsa da olur bu iş bence.

Yine ne kadar zekiyim ya. Mükemmelim.

"Yapacağım tabii ki. Kısa çaplı veda."

Alkın omuzlarını sikli ve derin bir nefes aldı.

"Vedaları sevmem. Kime veda etsem benden tümüyle gitti. Seninle vedalaşmayacağım."

"Yani son görüşüm mü bu seni?" dedim ama o anlamda değil. Şuanlık son görüşüm mü diye sormuştum. Alkın gülümsedi ve itiraz edercesine başını iki yana salladı. O büyük ihtimal havaalanına kadar gelecek, beni zor durumda bırakacaktı.

"Sana veda etmeceğim Alkın. Şimdi benim hazırlamam gereken kocaman bir bavul var. Bu yüzden görüşürüz."

Gülümsedim ve yanağını öpüp ondan uzaklaştım.

"Görüşürüz."

O beni çekip dudağımın üstündeki yeri öptü ve hızla kaçtı. Şaşkın ve sarhoş gibi arkasından baktım.

🌟🌟🌟

Selaaamm

Şimdi hergün bölüm atma geleneğimi bırakıyorum ne yazık ki. Çünkü bölüm biriktirememeye başladım.

Bu yüzden iki günde bir bölüm atacağım. Sadece biraz bölüm biriktirene kadar.

Hadi byü 💕

המשך קריאה

You'll Also Like

201K 11.2K 62
Lolipop : Sen ruhuma katmak için beklediğim kişisin. Lolipop : Ya ruhun yatacak yüreğimde, ya da bir daha yeryüzüne çıkmamak üzere gömülecek bu duyg...
234K 4K 3
Derin Gökser, 17 yaşında babasının işleri nedeniyle doğup büyüdüğü ilçeden, evinden ve okulundan ayrılmak zorunda kalır. Duygusal sancıların içinde...
15.4K 8.2K 22
0546*** : Görüyorum, yaraların kanıyor. 0546*** : Bir ben görüyorum, bir beni görmüyorsun. 0546*** : Yaralarını sarmak istiyorum. 0546*** : İzin verm...
203K 11.3K 33
Evren: Bana aşkını itiraf et artık Motorcu: Sen bana ettin mi? Evren: Nabzım seksenle kalbim tek senle atıyor bebeyim Motorcu: Neyin neyin? Evren:...