Who you? ||GDragon

By pratyayasiri

52.2K 3.3K 787

-"Hiçkimse birden intihar etmez Jiyong insanı intihara insanlar iterler... Bu aşamalı bir şey..." -"Beni kork... More

1 "Ruhlarımız değil bedenlerimiz..."
2 あ1
3 あ2
4 え1
5 え2
6 あ3
7 あ4
8 え 3
9 え4
10 あ5
12 あ 6
13あ 7
14 え 7
15 の 1
16え8
17り
18 あ8
19え9
20あ9
21の2
22あ 10
23の3
24の4
25え10
26あ11
27え12
28え13
29あ12
30び1
31 え14
32の5
33 あ13
34え15
35あ14
36え16
37 あ15
38 え17
39あ16
40 え18
41 の 6
42 あ 17
43あ18
44え19
45 あ20
46あ21
47え19
48あ22
49あ23
50あ24
51 回 51
52 回 52
53 の 7
54 え20
55 あ 25
56 え 21
57 え 22
58 け 1
59え23
60 え 24
61 え 25
62 回 62
63あ26
64 あ27
65 あ28
66
67え26
68 あ29
69 あ 30
70 あ31
71あ32
72あ33
73あ34
74あ35
75え27
76 え28
77え29
78 あ 36
79え30
80え31
81え32
82あ37
83え33
84を1
85あ38
86え34
87え35
。88 。Final

11 え5

815 54 2
By pratyayasiri




"Gitmeyi istemenin iyi bir sebebi olmalı"

"Sen de ben de hüzünlü soytarılarız yalnızca ehlileşmiş ve programlanmış"

"Öyle zor ki nefes almak"

"Ellerimi tutan kimse yok"

"Sev bir geceliğine sıkıl gün doğunca"

"Bana öyle bakma"

"Daha fazla yaklaşma"

"Gitmeni istiyorum yalnız bırak beni"

"Daha fazla etrafımda olmanı istemiyorum"

"İstemiyorum"

"İstemiyorum"

"İstemiyorum"

"İstemiyorum"

Jiyong sıçrayarak uyandığında kan ter içinde kalmıştı vücuduna yapışan çarşaflardan ayrılıp banyoya doğru yürüdü üzerindekileri yere ata ata kabinin içine girdi. Bu kez kısa sürmüştü. Hana'nın intihar etmiş olabilme ihtimalini fark ettiği günden beri her gece onun farklı şekillerde kendini öldürdüğünü görüyordu. Ya Hana gerçekten ölmüş hayaleti peşindeydi ya da cidden aklını kaçırmaya başlamıştı. Seungri'yi dinleyip destek almalıydı. Gözlerini kapatıp suyun vücudundan akışını hissederken aynı şey yine Hana küvetin içine gömülüyordu ama Jiyong onu çıkarmak için yaklaştığında aynı şeyleri duyuyordu;
"Daha fazla yaklaşma"
"Gitmeni istiyorum yalnız bırak beni"
"Daha fazla etrafımda olmanı istemiyorum"
Küvete dokunamıyordu Hana son nefesini baloncuklar halinde bırakırken Jiyong hiçbir şey yapamadan sadece izliyordu bağırsa da sesi çıkmıyor, istese de küvete dokunamıyordu... Bunun uyku ile alakası yoktu Jiyong uyumasa da kabus görüyordu bir aydır doğru düzgün uyku uyuyamıyordu gerçi ayakta uyuyordun desende Jiyong inanırdı suyu soğutarak ayılmaya çalıştı soğuk suya teslim olurken dizlerinin üzerinde yere çöktü,
-Neredesin? Artık bu kadar yetmez mi? Geri gelsen olmaz mı?

Jiyong son zamanlarda ajanstaki stajyerlere tahammül edemiyordu. Çoğu zaman selamlarını bile almıyor sadece yanlarından geçiyordu. Kayıt odasına ulaştığında nefes alıp kapıyı açtı içeride Dae ve Seungri masanın başında bir şeyler yapıyorlar, Youngbae ise koltukta uyukluyordu. Jiyong arkalarından yaklaşıp ne yaptıklarına şöyle bir baktıktan sonra kendini tekerlekli sandalyeye attı.
Seungri Jiyong'a göz ucuyla baktıktan sonra
-Yürüyen ölü
Diye mırıldanıp sandalyeyle birlikte etrafında döndü.
-Seungri haklı hyung ölü gibi gözüküyorsun.
-İyim ben. Hadi başlayalım.
-Neye başlıyoruz hyung?

Sen bu haldeyken neye başlayabiliriz?

Neden bencillik ediyorsun?

Eminim Hana seni bıraktığında bu hale geldiğini görse geri gelip "senin gibi güçsüz bir adamla mı çıkmışım?" Derdi! Aciz herif!

Seungri tüm sinirini çıkarıyor gibi hırsla sıralarken Dae onu sakinleştirmeye çalışıyordu onu odadan çıkarmaya çalışırken
Beni dinle ezik herif! Ya o siktiğim içinde neler oluyor bize söylersin ya da her gün bize bok gibi bir surat göstermeyi kesersin! Anladın mı? Bencil herif! Sadece kendini düşünüyorsun! Biz burada 4 kişi senin acını çekiyoruz! Hana gittiğinden beri neredeyse bir kez gülümsemedin! Her boku kendi içinde yaşıyorsun! Anlatman seni güçsüz göstermez, gösterse bile kimin umurun da!

Youngbae yattığı yerden çoktan kalkmış ayakta Seungri'nin söylediklerini gözlerini kırpmadan dinliyordu.

Duydun mu? Beni dinliyor musun?! Ben çok iyiyim masken düşeli çok oldu hyung! İnsanları kandırmaya çalışmayı bırak! Unutamadıysan hala özlüyorsan sadece söyle gitsin! Evet sana Hana'yı geri getiremeyiz! Sadece sen düşünmüyorsun onu! O bizim de arkadaşımızdı her yeri biz de arattık! Kore'nin her köşesini! Her deliğini arattık! Yok! Yok! Yer yarıldı içine girdi sanki yok! Hangi deliğe girdi bilmiyoruz! Bulamıyoruz! Siktiğimin HyunWoo'su da yok! Tüm dershanelere baktırdım! Bir sürü HyunWoo var hiçbiri bizim aradığımız HyunWoo değil! Japonya'da arattım orada da HyunWoo'yu bilen yok anladın mı? Belki adı HyunWoo bile değildir! Bir yıldır bizde seninle aradık biz de tükendik artık yeter hyung seni özlüyoruz...
Jiyong Seungri'yi kollarının arasına çekince Seungri devam etmek istese de edemedi. Jiyong'u her zaman çok sevmişti, sarılışını, dokunuşunu, konuşmasını, şarkı söyleyişini, rap yapışını... her şeyi ile her zaman Seungri'nin favori hyungu olmuştu ve o şimdi her geçen gün gözlerinin önünde eriyordu daha fazla kendini tutamamıştı, iyi mi yapmıştı bilmiyordu ama tutamamıştı kendini...

Jiyong şimdi kendisini dinleyen dört adama bakıyordu, ne yapacağını nereden başlayacağını bilmiyordu. Ama arkadaşları bu an için bir yıldır bekliyordu birkaç dakika daha bekleyebilirlerdi. Jiyong nefesini topladıktan sonra
-Hana, aslında... Offf... Bir şey söylemeden gitmedi... Yani gitmeden önce bir şey söyledi... Ama gideceğini bilmiyordum... Yani... Offf
Seungri elini Jiyong'un omzuna koyup
-Sakin ol hyung ilk önce ne söylediğini söyle...
Jiyong utanıyordu. Arkadaşları onun hakkında ne düşünür emin olamıyordu ama son bir cesaret ile mırıldadı;
-"Sevişen şey ruhlarımız değil bedenlerimiz, ruhunu nerede bıraktıysan vücudunu orada tatmin et"
Jiyong hariç odanın içindeki dört kişi gözlerini büyüterek birbirlerine bakıyorlardı. Her şeyi beklemişlerdi ama bu biraz fazlaydı. Kendi aralarında konuştukları zaman bile hiç bitmeyen Jiyong'un  parti hayatının, Hana'nın önemli günlerini unutmasının sebep olabileceğini düşünmüştüler... Hiçkimseden ses çıkmıyordu, herkes Jiyong'un devam etmesini bekliyordu.
Bunları söyledi ve sabah uyandığımda gitmişti.
Youngbae başta tereddüt etse de sonunda konuşmuştu;
-Bu kadar mı?
-Hayır...
Herkes merakla Jiyong'u dinliyordu. Söyleyeceği şeyler bu kadar ağır olmasa çoktan çabuk söylemesi için  mızmızlanmaya başlamıştılar
Hani, Hana'nın resim... Hana'nın resim yaptığı oda...
Jiyong nefesini zorla topluyordu, sanki söylememesi için bir şey onun boğazını sıkıyormuş gibiydi.
Oraya da bir... Birkaç not bırakm-bırakmış...
Herkes nefeslerini tutmuştu. Jiyong'un halinden bırakılan notun "Kendine iyi bak" olmadığı belliydi.
"Gitmeyi istemenin iyi bir sebebi olmalı"

"Sen de ben de hüzünlü soytarılarız yalnızca ehlileşmiş ve programlanmış"

"Öyle zor ki nefes almak"

"Ellerimi tutan kimse yok"

"Sev bir geceliğine sıkıl gün doğunca"

"Bana öyle bakma"

"Daha fazla yaklaşma"

"Gitmeni istiyorum yalnız bırak beni"

"Daha fazla etrafımda olmanı istemiyorum"

Jiyong bitirdiğinde odadaki herkesin yüzünün rengi kaçmıştı kimse konuşmuyor, konuşamıyordu.
Bunları odanın her yerini siyaha boyayıp tüm tablolarını parçaladıktan sonra elleriyle duvarlara yazmış...
Dae tuttuğu nefesini bırakarak sandalyede kafasını geri attı Seungri eğik kafasını kaldırmadan elini alnına dayadı Youngbae kıpırdamadan arkadaşına bakıyordu. TOP ise ellerini izliyordu.
Ve,
Herkes tekrar tüm dikkatini Jiyong'a vermişti
Ve ben- i-iki aydır, in- in...
Jiyong gözyaşlarını tutmayı bırakmıştı
İntihar...
Aynı an da hepsi Jiyong'a dönmüştü. Hepsinin suratından anın şoku çok rahat bir şekilde okunuyordu.
Be-ben ne yap-aca-ğımı bilmiyorum... So-son zamanlar da intihar ile ilgili çok saçma sorular sormuştu... Ve oku-okuduğu kitap-lar... Bilmiyorum iki aydır her gece rüyalarımda Hana intihar ediyor! Kendini boğuyor, ağaca asıyor, ilaç alıyor, bir yerlerden atlıyor.... Ve hepsini yaparken aynı şeyleri söylüyor!
"Gitmeyi istemenin iyi bir sebebi olmalı!
Sen de ben de hüzünlü soytarılarız yalnızca ehlileşmiş ve programlanmış!
Öyle zor ki nefes almak!
Ellerimi tutan kimse yok!
Sev bir geceliğine sıkıl gün doğunca!
Bana öyle bakma!
Daha fazla yaklaşma!
Gitmeni istiyorum yalnız bırak beni!
Daha fazla etrafımda olmanı istemiyorum!
Sadece nefes aldığını bilsem yeter ama bilmiyorum! Ve eğer benim yüzümden...
Jiyong devam etmeden Youngbae ona sarılmıştı. Hepsinin aklındaki sorular aynıydı
İlki Hana böyle bir şey yapmış mıydı? İkincisi Jiyong aylardır bunu nasıl içinde tutuyor? Seungri kafasını kaldırmadan ağlıyordu. Dae gözlerindeki yaşların akmaması için tavanı izliyordu Jiyong'un hıçkırıklarına daha fazla dayanamayan Seungri ona ihtiyacı olan şeyi söyledi
-Birkaç yıldır çıkıyordunuz ama onu tanımıyorsun hyung! Hana öyle bir şey yapmaz! Bence... Bence babasının yanına gitti! Veya babası onu zorla bir yerlerde tutuyor! Evet evet böyle olmalı...
Jiyong Seungri'ye inanmak istiyordu. Hana'nın geri gelmesine gerek yoktu artık sadece hayatta ve iyi olduğunu bilse Jiyong'a yeterdi. Hem de fazlasıyla yeterdi.








Continue Reading

You'll Also Like

12.2M 589K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
FİRUZE By Nisa

Teen Fiction

6.9K 147 11
Abisinin ekibinde olan yüzbaşıyla, kaderleri birleşecek olan bir kızın hikayesi. Bir tarafta geçmişi onu yaralarken, yaralarını yüzbaşı sarabilecek...
210K 21.8K 35
taehyung kırmızı defterini kaybeder 290423, tk ☁️
24.9K 1.4K 76
❝O benim için birkaç kelimeden daha fazla şey ifade ediyordu. Sanırım onun hakkında en çok sevdiğim şey de buydu, onu neden sevdiğimi birkaç kelime i...