Üvey Abim (Tamamlandı)

_Valerian_

19.1M 604K 119K

Adam güçlü esen bir Poyrazdı.Kız ise kendi sularında boğulan mavi bir Denizdi.Adam çok acımasız ve kendini dü... Еще

ÜA-TANITIM
ÜA1-
ÜA2-
ÜA3-
ÜA4-
ÜA5-
ÜA6-
ÜA7-
ÜA8
ÜA9-
ÜA10-
ÜA11-
ÜA12-
ÜA13-
ÜA-14
ÜA15-
ÜA16-
ÜA17-
ÜA-18
ÜA-19
ÜA20-
ÜA21-
ÜA22-
ÜA23-
ÜA24-
ÜA26-
ÜA27-
ÜA28-
ÜA29-
ÜA30-
ÜA31-
ÜA32-
ÜA33-
ÜA34-
ÜA35-
ÜA36-
ÜA37-
ÜA38-
ÜA39-
ÜA40-
ÜA41-
ÜA42-
ÜA43-
ÜA44-
ÜA45-
ÜA46-
ÜA47-
ÜA48-
ÜA49-
ÜA50-
ÜA51-
ÜA52 +18
ÜA53-
ÜA54-
ÜA55-
ÜA56-
ÜA57-
ÜA58-
ÜA59-
ÜA60-
ÜA61-
ÜA62-
ÜA63-
ÜA64-
ÜA65-
ÜA66-
ÜA67-
ÜA68-
ÜA69-
ÜA70-
Şirinelerim Bi bakın Önemli!!
ÜA71-
ÜA72-
FİNAL.
1.
2
3.
4.
Kesit.
5
6
Son

ÜA25-

259K 8.6K 1.1K
_Valerian_

Medyada Deniz'in düğünde giydikleri...

Poyraz'dan..

Tanıdık çilek kokusuyla açtım gözlerimi.O anda iki çift kapalı göz ile karşılaştığımda ister istemez bir gülümseme belirivermişti suratımda.Ona giydirdiğim her şey yakışıyordu.Özelliklede üstündeki beyaz gömleğim..

Nasıl bu kadar muhteşem olabiliyordu ?? Düğmelerinin ardından hafif gözüken siyah sütyenine kaydı gözüm..

Siyahtı...

Dikkatimi yerle bir eden bembeyaz göğüsleri ve siyah sütyeni...Neden heyecanlanıyorum  neden kalbimde bi sıkılaşma oluyor? Denizden her ne kadar uzak durmaya calissam da bir türlü olmuyordu.Yine onun yanında buluyordum kendimi.

Şikayetçi değildim tabiki..Ona yakın olmayı seviyordum.. Çilek kokan kokusunu saçlarının dalgalığını..fiziğini görmeyi seviyordum.Kolumun altında hafifçe kıpırdanıp elini göğsüme,ardından bacağını da üzerime attığında onun gibi nefesimi tuttum.

Bu kız ne kadar da deli yatıyor böyle!!

Elimi,üzerime doğru attığı çıplak bacağına götürdüm.Dizinin iç tarafına koydum elimi.O anda içimde bi takım kıpırtılar olsa da aldırış etmedim.Yumuşacık narin teni kavuruyordu bedenimi.

İlk defa böylesine saf ve temiz bir kızı yanımda tutuyordum..Beni öyle bir kendi ekseninde tutuyordu ki..Onum ekseninden çıkmak mümkün değil gibiydi.Benim için en zoru ise Rüzgardı.Deniz'i seviyormuş sözde.Dün akşam hakettiğini vermiştim ona zaten.Sıkıyorsa bir daha yaklaşsın bakalım kızıma.

"Poyraz!?" Deniz'in sesiyle kafamı ona çevirdim.Akmış olan makyajı bile yüzünün güzelliğini bozmuyordu.Bacağını yavaşça üzerimden çekince mavi gözlerine büyülenmiş bir şekilde bakakaldım.Aniden üzerimden kalkınca telaşlı bir şekilde "Bu gün düğün var.Kesinlikle onun yanında olamam lazım.Ayy eve gidince ne açıklayacağım ben anneme ya!! Kesin yine bana kızıcak gidince ..of ne yapıcam ben Poyraz!!...." kolundan tuttuğum gibi yine koluma yatırdım onu."Sabah sabah çok fazla konuşuyorsun şirine.Saat daha erken."gerçekten neden bu kadar korkuyordu anlamıyordum."Yine hayatını kurtaracağım merak etme." deyince elimi saçlarına doğru götürdüm.Alnına dudaklarımı bastırdığım anda "Beni sen mi soydun?" diye sordu.Birden yüzümde yeniden bir gülümseme beliriverince "Evet" diye cevap verdim.Yüzünü elleriyle kapattıktan sonra yüzünü boynuma gömdü..

Neden bu kadar utanıyordu..

Ah Deniz ah!! Ne diye diğer kızlar gibi olmuyorsun..Neden korkuyorsun  neden bu kadar utangaçsın? Her zaman soruyorum bu soruları kendime."Lütfen ayıp şeyler yaptığımızı söyleme" başını biraz daha boynuma gömdükten sonra ona dönüp bedenine sıkıca sarıldım."Bardan çıkarken seni arabanın kapısına dayayıp öpmem dışında ayıp kelimesinin 'a'harfi bile geçmedi." yüzünü boynumdan çıkardıktan sonra bana baktı."Hatırlıyorum sanırım." diyerek yüzünü buruşturdu.

Daha da mı tatlı oldu ne? Daha da keyiflenerek burnuna dişlerimi geçirdim."Ah!!" diye inleyip başını geriye doğru attığında açıkta kalan boynuna götürdüm dudaklarımı.Ellerimi başının altından geçirip dudaklarıma bastırırken,o dudaklarından bir kere daha inlediğini duydum..Bu beni daha hırslandırıyordu  sanki...

Ama ona bundan sonra sert davranacağımı söylemiştim.Bunlara bir yönden alışması gerekiyordu."Ah hadi Poyraz yoksa yine o izlerinden birini mi yapmaya çalışıyorsun?!" deyince gülümsedim."Hayır. O zaman dişlerimi geçirmiştim.Dua et ki bu gün düğün var.Yoksa seni daha da Çirkinleştirirdim." alayla başını iki yana salladıktan sonra ellerini göğüslerime koyup ittirdi.Direk yan tarafına geçerken o da doğrulup saçını gevşek bir topuz yaptı. "Bana telefon borcunun olduğunu unutmadın herhalde dimi?" diyerek bana döndü.Bilmemiş bir şekilde "Ne telefonu" dediğimde yumruğunu sert bir şekilde sıktı."Gerçekten unutmuş olamazsın Poyraz!!" sinirlenince ne kadar da sexy oluyordu bu böyle??Hic durmadan koluma vurunca "Elinde çok ağırmış!!" demeden de geçmedim.

Erkek gücü vardı mübarek.

"Tamam ya unutmadım.Alacağım söz veriyorum." dedim.Bu benim için saniyelerimi bile almazdı.Hatta istesem bile şimdi alıp da gelebilirdim."Of ben bu elbiseyi mi giyeceğim şimdi?"

"Sorun değil.Benim gömleğimle de durabilirsin."Piç bir şekilde gülümserken başını iki yana sallayıp ayaklandı. Kalkarken siyah alt iç çamaşırı gözüktüğünde onun görmeyeceği bir şekilde var gücümle sıktım altımdaki  çarşafı.

Dokunmayacagım...Ona dokunmayacağım...

Birden aklıma geçen bende kaldığı gün burada  unuttuğu pantolonu geldi aklıma.Ardından bende kalkıp " Belki senin için bir şeyler vardır.." diyerek dolabıma yöneldim..Pür dikkat bana bakarken dolabımdan çıkardığım dar kot pantolonunu çıkartıp burnuma götürdüm.

Ah yine mi çilek!!Tanrım neden bu kokuyu içime çektiğim her an kendimi ölecekmiş gibi hissediyordum??

Ona doğru yaklaşırken eliyle pantolonunu işaret edip "Ama bu benim...Bunun sende ne işi var??!" diyerek aldı elimden."Sakin ol ya.Geçen bende kaldığın zaman bavuluna koymayı unutmuşsun.Verecek fırsatım olmadı" diyerek omuzlarımı silktim.Ardından siyah kısa kollu bluzlerimden birini ona verdim..Gömleğimi çıkartmadan pantolonunu geçirdi altına.Ardından üstünü çıkartıp benim bluzumu aldığında bir kaç saniye bluzume baktı.Ardından omuzlarını silkip üstüne geçirdiğinde uzun olan eteklerini içine sokup kollarını kıvırdı.

Kendisine neyin yakışacağını biliyordu.

Topuklu ayakkabılarını da ayağına geçirdikten sonra akmış makyajını eliyle bir kaç kere düzeltti.

Hala daha onu izliyordum..

Saçlarını da düzelttikten sonra kendisini süzdü ve "Fena olmadı aslında" diyerek dudaklarını yukarıya doğru kıvrıldı.Tam bir şey söylemek için aralamıştım dudaklarımı ki telefonumun zil sesini duydum.Eşofmanımın cebinden çıkardığım gibi kulağıma götürürken "Efendim" diye konuştum."Oğlum Denizle neredesiniz siz? Sana ihtiyacım var nereye kayboldun?" oflayıp başımı geriye doğru attım.Deniz karşımda dikilmiş ne oldu der gibisinden bakınca elimi beline sardığım gibi kendime çekip burnumu boynuna sürttüm hemen."Endere söyleme sakın.Biz baya bi alkollüydük ondan benim evde ağırladım onu.Geliyoruz hemen.Hadi güle güle " deyip kapattım telefonu.Benim kitabımda yalan söylemek geçmezdi.Neyse doğruları bir bir söyledim Herkeze."Oha yani Poyraz!! Hic utanmadan sıkılmadan anlattın herşeyi babana.." hiç durmadan dudaklarımı dudaklarına bastırdım."Çok konuşmada aşağı da bekle beni gidiyoruz"ellerimi üzerinden çekip dolabıma yöneldim.Üzerime bir kaç bir şey geçirdikten sonra saçlarımı arkaya elimle atıp aşağı indim.Gözlerini tavana dikmiş Deniz'i gördüğümde elini avuçlayıp dışarı çıkarttım onu."Ya bu kadar hızlı yürümek zorunda mıyız Poyraz? Ayağımda topuklular var farkındaysan!?" başımın etini niye yiyip duruyordu bu şirine?? "Hızlı yürümek zorundayız güzelim.Çünkü acelemiz var." umarım bu açıklama yeterlidir.Fazla kişilerin konuşmasına tahammülüm yoktur.Beynim de fazla kaldıramazdı böyle şeylere..

Denizden devam;

Annemi ilk defa böyle içtenlikle mutlu ve heyecanlı görüyordum.Elimi kalbine koyduğum anda nasıl attığını bir tek ben bilir oldum. Onu ne olursa seviyordum ve mutlu olması için elimden ne geliyorsa yapardım. "Ah Deniz...Bu gün sana ihtiyacım var lütfen yanımdan ayrılma olur mu bitanem?" elimi tutarken masum bir şekilde gülümseyip başımla onayladım."Bırakmam anne." Annemle birlikte keyifli bir öğlen yemeği geçirdikten sonra doğruca kuaföre gitmiştik.Simge ve Simge'nin annesi Efsun teyzeyle birlikte tabiki.Annemle neredeyse  kanka  gibiydiler ve bu zamana kadar hic bir tartışma gerçekleşmemişti aralarında.Simgeyle kol kola gezerken bi yandan da saçlarımızın da bozulmamasına dikkat ediyorduk.Balık sırtı Tarzında örülüydü ön tarafım.Arkası ise düzleştirilmiş bir şekilde salıktı.Bu sıcak hava da ne kadar bu saç stilini istemesemde Beyaz elbiseme de en uygun sac bu olmuştu yani.

Annem çoktan düğün yerine gitmişken ben Simgeyle kendi evimde bulunmaktaydım.Beyaz straplez mini elbiseyi üzerime geçirdikten sonra beyaz stiletto ayakkabılarımı da ayağımla buluşturdum.(Multi) ona uygun beyaz el çantamı da aldıktan sonra aynaya bakıp gülümsedim..

Fena değildim işte..

Tacı unuttum..Tabi ya...Kutunun içindeki maket papatya tacını
saçıma yerleştirdim.Ardından Simgeye dönüp "Sence nasıl görünüyorum?" diye sordum Kollarımı açarak."Tek kelimeyle muhteşemsin Deniz.Kuğ gibi bembeyaz olmuşsun.Dikkat etde kirletme üstünü.."beyaz giymenin de bi ayrıcalığı vardı tabi.

Düğün yerine gelince Poyraz'ı aradı gözlerim.Ama ortalıklarda yoktu."Ben annemin yanina gidiyorum.Sende yalnız bırakma anneciğini."yanağımı öptükten sonra yanımdan ayrılırken gerçekten Yekta amcanın zevkine hayran kalmıştım.Kır düğünü dediği bu olsa gerek.Ger geniş çim halıda bir sürü zengin kişler özenerek giyinmislerdi.Oldukça kibar bir şekile yürüdükten sonra gelin odasına girip Karşımda beyazlar içinde karşımda duran Anneme baktım.

Ne kadar da güzel olmuştu...

Gerçekten gelinliğe ayak uydurabilcek harika bir fiziği vardı ve mükemmel gözüküyordu.Kollarını bana doğru açtığında hiç beklemeden sıkıca sarıldım. "Anne melekler gibi olmuşsun harikasın.." yanağımı öptükten sonra "Sende öylesin....her zaman..." burukça bir gülümseme yerleştirdim suratıma.Annemi ilk defa gelinlikler içinde görüyordum..

Aniden kapı açılınca içeri Yekta amca girdi.O muhteşem görünüyordu. Beni baştan aşağı süzdükten sonra gülümsedi. "Vakit geldi!" deyince dışarı çıktım hemen.Birlikte kol kola çıkmalarını izleyecektik  herhalde.Poyraz'ı bulduğum da..daha doğrusu gördüğümde Gökhan'da dahil diğer meteorlarıyla birlikte sohbet halindeydi. Poyraz'ın üstünde yine ceketi yoktur ve çok cool davranıyordu.Ama Allahı var yakışıklı olmuştu...

Her zaman öyleydi.

Kolundaki saate bakıp etrafa göz gezdirdiğinde yine beni göremenişti.Galiba onun yanına gitmeli-

"Kızım nerdesin sen ya? Seni arıyorum her yerde!" gözlerimi devirerek Simgeye döndüm."Annemin yanındaydım Simge! nerede olacağım başka?" Simge'nin gözleri birden karşıyı bulunca "Poyraz abi sana bakıyor." dediği anda Poyraz'a çevirdim başımı.

Ah nasıl bakıyorsun  sen öyle??

Beni baştan aşağı süzdükten sonra çapraz bir gülüşle içeceğinden bir yudum aldı..Hadi ama..bu kadar yakışıklı olmak zorunda değilsin.."Resmen eridim şu an!" dedi Simge..Gözlerimi pörtletip "Ne!!??" diye bi soru çıktı ağzımdan. Poyraz'a diyordu bunu öylemi..!!! "Kime eriyosun kızım sen!! Bak kanka  manka demem yolarım saçını başını!!"

"Oha Deniz!! Poyraz'a demiyorum tabikide.." yumuşamış bir şekilde gözleri yine karşıyı bulunca "Gökhandan bahsediyorum ben.." saçının bir kenarıyla oyalanmaya başladı cilveli bir şekilde.Bende bakışlarımı Gökhan'a çevirdiğimde o pahalı saat takılı koluyla birlikte Simgeye bakıp ensesini  kaşıyordu."Yoksa siz..." Simge aniden bana dönüp ağzımı kapatınca "Öyle bir şey yok Deniz!!!" birden Rüzgâr'ın da sesini duyunca Simge'nin elinden kurtulduğum gibi Rüzgâra döndüm."Selam Deniz?"

"Selam Rüzgar" gözlerim bi anda dudaklarını bulunca alt tarafının şişik ve yara olduğunu anladım."Hey kim yaptı sana bunu?" elimi dudağının kenarına koyup daha dikkatli baktım.Rüzgar dayak mı yemişti?

Dudağının üstündeki elimi tuttup  "Önemli bir şey değil.Sen dokundun ya geçti şimdi." bunu der demez yüzüm asılırken hemen çektim elimi.Yine utancımdan önüme bakıp yutkundum.Nasıl hissetmeliyim sizce?

Annem ve babam sonunda kol kola hafif ruhu dinlendirici müzik ile birlikte girince her kez -bende dahil- alkışlamaya başladık.Daha önceden nikah kıydıkları için sadece piste gelip dans etmeye başladılar.Rüzgar bi anda yanımdan yok olunca ellerim hava da kalmış bir şekilde etrafıma bakındım.Ayrı zaman da yanımda olan Simge'den de eser yoktu.

Tanrım nerede bunlar??

"Ne o sevgilini mi arıyorsun?" tanıdık sesle arkamı döndüm.

Poyraz.

"Aman allah Korusun.Ne sevgilisi be!"

Yere bakıp gülümsedikten sonra gözlerimi korkuyla kıstım.Bu gülüşün altında başka bir şey yattığı için bir adım geriledim.Hadi ama Poyraz insanların arasında böyle bir şey olmayacağını sende iyi biliyorsun.Kolumdan tuttuğu gibi kendisine çekerken etrafa çaktırmamaya çalışıyordu.Dişlerinin arasından "Sen ilk önce bu elbisenin hesabını,sonra ise o ellerinin nasıl yıkanacağını en son olarak da bu saflılığın tam bir başa bela olduğunu hepsini sana anlatacağım.Şu geceyi bi atlatalım.!" bedenimi yine korku kaplarken gözlerimi birkaç kere kırpıştırdım.Bu gece yine bana rahat yoktu anlaşılan...

*********

"Hayır Simge dans etmeyeceğim bırak!" kolumu çekiştirmeye devam ederken Oturduğum yerden kalkmayacağıma dair Poyraz'a söz vermiştim.Hele bu elbiseyle bi de kıvırta kıvırta oynarsam Poyraz'ın elinden zor kurtulurdum."Of ama Deniz!" omuzlarımı silktim.Oynamayacağımın bir sebebi daha vardı.Ben burada baba hasreti çekerken,annemin de başka adamla eğlenip oynaması....gruruma dokunuyordu bir yönden.

Poyraz bir kaç aile ile görüştükten sonra yanıma gelip oturdu.Kolunu bana doğru daha yakından bana bakınca gözlerimi kaçırdım.

Her zaman olduğu gibi.

"Papatya.." daha yeni mi fark ettin? Başımı iki yana sallayıp güldüm.Kalbim yine zangır zangır atmaya başlayınca oyalanmak için bir şeyler aradım kendime. "Of bakıp bakıp durma bana ya şöyle..!" elimle yüzümü kapatmaya çalışırken erkeksi kahkahasını duydum."Poyraz!!" diye uyardım yine onu."Tamam." deyince elimi yüzümden çektiğim gibi ona baktım.Koyu kahve gözler...Fazlasıyla ilham vericiydi.. "Mavi gözler...fazlasıyla ilham verici!" deyince ağzım resmen 'O' sekli almıştı. Aynı şeyleri mi düşünüyoruz yoksa ben sesli bir şekilde mi dile getirmiştim.? "Böyle yakın durma bana dikkat çekiyoruz!!" ittirmeye falan çalıştım onu ama...biliyorsunuz.. Dana gücü... "BEN ONLARI Bİ ÇEKERİM!..." baş parmağımı dudaklarıma götürüp sus işareti yaptığımda derin bir nefes alıp "Akılları durar.." diye devam etti.Sahiden ilk cümlesinde neden bu kadar bağırmıştı ki? O dudaklarım sonradan gülümseyince başını iki yana salladı."Sanırım ilk defa seni güldürdüm."

"Hayır.Beni çoğu kez güldürdün" yine dişlerimi gösterince iç geçirdi. "Bu gecenin hemen bitmesi lazım. Hatta dur...Biz gidelim ha ne dersin? Hadi kalk!" bileğimden tutunca gözlerimi pörtletip "Manyak mısın sen ya otur şuraya! Hic bir yere gitmiyoruz!" dedim.

Aceleci Dana bir Poyraz.

Etrafa bakındı bir süre.Ardından yerine tekrar oturup "Haklısın. Fevri davrandım." dedi.'Sonunda' diye bir bakış attıktan sonra dans eden hanımlara çevirdim başımı. Simge deli gibi dans ediyor, annem elinden geldiğince ayak uyduruyor arkadaşları ise hem sohbet edip hemde yavaştan dans ediyorlardı.

Gecenin sonunda artık uykum gelince durmadan başımı Poyraz'ın omzuna dayadım."Hadi uykun geldi kalk!" deyince başımı kaldırdım.Dur bi iki dakika yatsaydım ya..."Tamam." diyerek elinden destek alıp kalktım.Tamam şu an beni bi tavuğa benzetebilirsiniz  ama ne yapayım? Uykum bir türlü geliyor işte.

******

"Of ama ya!! Poyraz çok Yoruldum ben..arabanında serviste olacağı çıktı şimdi!!" sızlayarak yürümeye devam ederken ayak topuklarımdaki acı katlanılır gibi değildi."Dua etki bu sokaklarda yalnız başına yürümüyorsun!" evet.Yanımda öküz kafalı bi Poyraz olunca sırtım yere gelmezdi benim. Gözlerimi devirip yarım yamalak yürümeye devam edince şu anki pozisyon çok... Soğuktu... O ayrı yerde ben ayrı yerde yürüyordum. Eh bi el atsada tutsa elimi daha güzel olmaz mıydı?

Ne diyorum ben ya!!

Yürüdükçe gerizekalılaşıyorsun sen Deniz!

Haklısın iç ses...sende haklısın..

Tam topuklu ayakkabılarımı çıkartmayı planlıyordum ki zaten Ayaklarım havalanmıştı.Kollarım direk boynuna giderken dudağıma hafif bir öpücük bıraktı. "Nedense sen rahat yürüyemeyince bende yürüyemiyorum.Bence en iyisi bu." hafifçe kıkırdadıktan sonra "Bencede" diye karşılık verdim."Sence hava fazla sıcak değil mi?" aklıma gelen saçma soruyla Poyraz'ın boynuna gömdüm kafamı.İç geçirdikten sonra "Evet.Ama ben bilirim bizi serinletecek şeyi." dedi.

Umarım dondurmadır."Neymiş o?" diye sorduğumda omuzlarını silkti.Gerçekten ne yapacağını merak etmiştim.Poyraz bir şey söylüyorsa mutlaka vardır bi bildiği. "Yüzme biliyordun dimi sen?" diye yine bi soru yöneltince hafifçe kaşlarımı çatıp "evet." dedim.Beni daha da meraklandırırken,yine bir şey diyeceğim ve kizacagindan korkuyordum..Anlarsınız ya...bazen öküzlüğü tutuyo falan...

Aniden soğuk su bütün bedenimle buluşunca sersemleşsem de toparladım kendimi. Hey!! Bizi resmen havuza atmıştı bu hayvan! Suyun altında gözlerimi açıp Poyraz'ınkilerle buluşturdum..Hafifçe gulumsedikten sonra belimi kavrayıp kendine çekti ıslak bedenimi.Suda dalgalanan saçlarıma kaymıştı gözü...

Biz niye yüzeye çıkmıyoz ya!!

Beline kollarımı sarıp bütün soğuk suyu bedenimde hissetmeye devam ettim.Tam istediğim gibi...Yüzeye çıkınca aynı anda bıraktık nefeslerimizi.Kollarım bu sefer boynuna giderken  kusursuz kahverenginin en güzel tonundaki ıslak saçlarına kaydı gözlerim.Ne kadar da mükemmel yaratmıştı allah onu...Bir kez daha nefes alıp verdim.

"Seninle ıslanmakta varmış ha??" dedi elini yanağıma koyarak.Boşta kalan eli ise belimi sıkıca kavrıyordu.Sanki boğulacağımdan korkuyormuş gibi...32 dişimi de gösterip güldüm.Onunla ıslanmakta varmış... Kıyıya doğru yüzdü beni arkasından sürükleyerek.En sonunda tam köşe tarafına  geldiğimizde beni dayayıp ellerini iki yanıma koydu.Durmadan alt dudağımı emmeye başladığında bende üst dudağına götürdüm dudaklarımı.Miğdemde oluşan kelebekler uçmaya hazır bir şekilde kanatlarını çırpıyordu adeta..

"Bana seni seviyorum de Poyraz!"

"Diyemem..."

"Neden?"

"Çünkü eğer o iki kelimeyi kullanırsam annem gibi seni kaybederim..." yine öptüm o dudaklarını.. Annesine düşkün olduğu besbelliydi işte.Sanki küçük bir çocukmuş gibiydi...O masumluğunu çocukluğunu hayal edince yine öptüm..yine ve yine...

"Ama ben seni seviyorum.."

"Bir ömür boyu dinlerim belki o iki kelimeyi ağzından.."

"Sana söylettireceğim..."

"Hodrimeydan. O zaman..!"

***************

Sık yayınlamaya çalışıyorum.Tatillerde özelliklede.Haftanın beş günü yeni bolum yazamıyorum o yüzden elimden geldiğince hızlı yazmaya gayret ediyorum...

Emeğe saygı olarak sizden birazcık vote ve yorum istiyorum arkadaşlar...

Hodrimeydan bakalım!!😘😘😙

Продолжить чтение

Вам также понравится

812 166 21
Gözlerimizin önünde bulunan binlerce belkide daha fazla madde var. Gökyüzü, yeryüzü, güneş, ay, yıldızlar, canlılar, cansızlar, gözümüzün gördüğü, k...
Criminal | M.🦋

Любовные романы

882 104 6
"Sence bana aşık olman ve mantığını çiğnemen ne kadar doğru bir karar, Beste? Bizden asla biz olmaz ki... Belki birbirimize uygun değildik, belki ma...
DENGESİZ! Tuğba Danışmaz

Подростковая литература

1M 5.5K 5
Dengesiz bir şahsiyete katlanmak...
VElİAHT MAFYA (Tamamlandı) nznblbl

Подростковая литература

4.1M 137K 54
Çarptığım beden yere düşecekken refleks olarak onu tuttum . Kimi tuttuğuma baktığımda bir kız olduğunu gördüm. Onun dengesini sağlayıp hemen ellerimi...