"Dakika Dakika"

By Zeze1641

289K 10K 9K

Dudakları çok yakındı. Heyecanlandım. Yüzüme basan sıcağa rağmen çekilmedim. Anın büyüsüne bıraktım kendimi... More

One
Two
Three
Four
Five
Six
Seven
Eight
Nine
Ten
Eleven
Thirteen
Fourteen
Fifteen But Zarife°Harun
Sixteen
Seventeen
Eighteen
Nineteen
Twenty
Twenty One
Twenty Two °1
Twenty Two °2
Twenty Three
Twenty Four
Twenty Five
Twenty Six
Twenty Seven
Twenty Nine
Thirty
Thirty- One
Thirty-Two
Thirty-Four 🌟
Thirty-Five
Thirty-Six
Thirty-Seven
Fourty-One
Fourty-Two°1
Fourty-Two°2
Fourty-Three°Oh SHİT.
Fourty-Four
Fourty-Five
Fourty-Six
İn another universe
Fouty-Seven
Fourty-Nine
Fifty°1
Fifty°2
Fifty-One
2 Sene 2 Ay 1 Gün 16 Saat
Fifty-Two
Fifty-Three
Fifty-Five
Fifty-Six
Fifty-Seven
Fifty-Eight
Fifty-Nine
Sixty But Wedding
Sixty-two
Sixty-Three
Sixty-Four
Sixty-Five
Sixty-Six
Sixty-Seven But Miracle ✨
Sixty-Eight
Sixty-Nine
Seventy
Seventy-One
Seventy-Two
Seventy-Three
Seventy-Four But F İ N A L
Deva Dump

Thirty-Nine 🌼

3.4K 151 153
By Zeze1641

Büyük gün gelmiş gibi bir hiiissss.

Bana düşüncelerinizi yazın!

Öpmüşüüüüm. İyi okumalar <33

—————

"Asiye! Uyansana kızım!"

Üzerimin hızlıca açılmasıyla oflayarak uyandım.

"ne oluyo Aybike ya?"

"ne demek noluyo? Kızım seni istiyorlar acaba farkında mısın? Aalooooooo!"

Kulağıma eğilip bağırırken elimle kovaladım.

"ay ben böyle gelin görmedim hayatımda! Kavuşana kadar yaşamadığın dert kalmasın, ama kavuştay günü yataktan çıkma!"

Kavuştay günü... Tabii.
Yatakta doğrulurken sırıttım.

"tamam tamam kalktım valla."

Kapıdan çıkarken gözüm üzerinde hareketi yaptı.

"5 dakikaya içeri gelmezsen kadir abiyi ikna ederim ömer'den ister Doruk."

"ammaan Aybike! Evde kalırım yapma..."

Kahkahası uzaklaşırken gözlerimi ovuşturup telefonu aldım elime.

2 yeni mesaj. Doruk.

-Sensiz uyanılan bir sabah...
-Hoşuma gitmedi, hiç hoşuma gitmedi.

Onsuz geceler bana zehir oluyordu. Sabahlar da ona demek ki.

                       - bir daha hiç bensiz uyanma
                         diye zaten tüm bunlar...

                        -Bu arada günaydın sevgilim,
                         ayrıca haline şükret en
                         azından sen çıldırmış 
                         aybike'yle uyanmadın.

Pijamalarımla odadan çıkıp mutfaktan sesleri gelen kuzuların yanına gittim. Pijamalarımı bile çıkarmamıştım çünkü geç kalırsam Aybike gerçekten dediğini yapabilirdi.

Ben Aybike melisa ayşe dün gece burada kalmıştık. Evi temizlemiş, yemekler pişirmiştik ve en önemlisi kıyafetlerimizi giyip makyajların provalarını yapmıştık.

Bu işlere en az ilgi duyan insan olarak ilk benim bunları yaşamam kocaman bir ironi gibiydi çünkü hepsi bu zamana kadarki tüm heveslerini üzerimde deniyordu.

Doruk berkle kaldığı için abim bizi kız kıza bırakıp yanlarına gitmişti. Gece aradığımızda onların da hep birlikte olduğunu farkettik.
Doruk 'u yanlız bırakmamak için yaptıklarını biliyordum. Tatlılar... Çok tatlılar.

Mutfak kapısından düşüncelerimle girerken üzerime atlayan ayşeyle korktum.

"günaayydıın!!"

Kafama arkasında beyaz tülü sallanan bi taç takıverdi. Üzerinde taşlarla bride yazıyordu.
Gülerken çakma duvağımı salladım.
Kendilerinde de üstü taşlı taçlar vardı. Asla geri kalırlar mı?

Aybike telefonu çıkarıp bol bol fotoğrafımızı çekerken kiminde dil çıkarıyor kiminde birbirimize sarılıyorduk.
Üzerimde pijamalarım, kafamda tacım...
Gelen mesajlarla telefonu açtım.

34 yeni mesaj . Aybike
3 yeni mesaj. Doruk

"Aybike fotoğrafları mı attın?"

"eveet. Yakın arkadaşlara hemen bi story patlatalım isteme sabahı diye!"

Gülerek Doruk 'un mesajını açtım.

-sana da günaydın ama benimki
seni görmeden ayamıyor maalesef.

- hahaha,berk de acayip heyecanlı
ama öyle deme.

- Akşam isterken yapacağı
konuşmayı hazırlıyor ve
çok gerginim.

                       -ben güveniyorum berk' e.
                        Merak etme. Şahidime de iyi
                        davran

                     - bir fotoğraf gönderdiniz*

                     -Ninja kaplumbağalar böyle
                      uyandı.

Aybike'nin attıklarından en şirin fotoğrafı seçip atmıştım. Cevabım geç olmadan geldi.

-işte şimdi günüm aydı.

-fotoğraf iyi oldu, canlının yerini
tutmaz ama...
Kırmızı yanaklı gelinimin yüzünü
görmüş oldum.

Fotoğrafta değilsem bile artık resmen kırmızı yanaklıydım. Aybike tüm despotluğuyla başıma dikildi gene.

"kardeşim istemeye geliyo zaten. İki dakika şu texting'i sexting'i bırak!"

"ay Aybike ne sexting'i!"

"onu kızaran yanakların açıklasın."

Melisa son söylediğiyle yanağımdan makas alırken kahvaltımızı etmeye giriştik.

———–

Melisa sonunda kız evinden, kendi evi oluyor, çıkıp yanıma gelirken ne yapacağımızı konuşuyorduk.
Berkle arayıp sipariş verdiğimiz çiçeği ve çikolatayı almaya çıkacaktık. Ayşe melisa ile gelmişti. Onu da kapıda gören berk "welcome to the darkside " diyerek karşılasa da ben gelmesine sevinmiştim.

Çiçekçideyken kim daha heyecanlı karar veremiyordum. Ben her şey mükemmel olsun istiyordum ama berk de yerinde durmuyordu.
Çiçeği getiren çalışana dönerken benden önce çiçeğe atılınca güldüm.

" berko sakin ol. Bu benimki. Senin istemeni de yapıcaz zamanı gelince."

"of gülme kanka ya! Ya isteyemezsem?"

Gülerek omzunu sıkınca diyaloğumuza şaşırarak bakan gence izah ettim.

"şey, bana kız istiyoruz. Kendisi isteyecek de. Ondan gergin."

Çocuk aynı yaşta olduğum insanın isteyecek olmasına şaşırırken berk her zamanki tavrıyla elini uzattı.

" ben berk, babası oluyorum yani tatlım."

"gerizekalı ya"

Gülerek omzuna vurdum. Çocuğun beynini yakmıştı.

"hadi hadi geç kalıcaz!"

————

-çıkıyoruz güzelim?

                                        -çıkın,bekliyoruz.

"tamam hadi, kızlar hazır mısınız?"

İçeriden gelen Ayşe ve melisa'ya ıslık çalarken gülüştüler.

"aman allahım, mükemmelsiniz!"

Kardeşlerime bakarken bir gün de onları isteyeceklerini düşününce güldüm.

"şimdi kızlar şöyle ki, sevgilileriniz akşam işimi zorlaştırırsa hemen gidip kulağına fısıldayıveriyorsunuz. Ayağını denk al o da beni vermez... Sorun yapar... Seni terk ederim..işte siz bilirsiniz. Bulun bişeyler!"

Gülüyorlardı ama ciddiyim. Belli olmaz eren erkekleri. Mükemmel arkadaşlar ama... Sert kayınçolar.

" sakin ol abi. Sorun çıkmayacak. "

" berk çıkabilirse olmayacak. BERKO! HADİ LAN! "

" geldiiim"

Gömleğinin kol düğmelerini ilikleyerek gelen berk'e baktım.

"oha berk... Benden yakışıklı olamazsın ya. Damat benim!"

"harbi mi? Olmuş mu?"

"fena olmuşsun berk!"

Melisa berk'in kolunu sıkarken iyice yüzüm düşmüştü. Ne gerek var ki bu kadar iyi olmaya?

"tamam lan dur asma yüzünü!"

Yeni iliklediği kol düğmesini çıkarıp bana takmaya başladı.

"ya naptın..."

"shh. Hediyem. Ayrıca benim bunlara ihtiyacım yok zaten yeterince karizmatik oldum."

Duygusallığını bastırmak için kullandığı egosunu fark edip sırıtarak ona sarılınca o da bana sarıldı sıkıca.

Egonun tüm kullanım alanlarını bilirim.

"arkadaşlar sarılıp ağlaşmanız bittiyse istememiz gereken bi kız var?"

Ayşe bizi ayırırken melisa da bizle dalga geçerek çıkıyordu.

"abi boşuna gidiyoruz, berk'i iste hemen ben veririm."

–––

Aybike'ye çıktılar dememle çığlık atıp dönelemeye başladı resmen. Bu kadar heyecan nerden geldi bu kıza anlamıyorum.

Sırayla abimle ömer içeriden takımları içinde gelirken şok içinde baktım onlara.

" bu ne yakışıklılık ya... "

" asıl sen kendine bak! Çiçek gibi olmuşsun benim meleğim."

İkisini de öperken beni ortalarına alıp kollarını omuzlarıma attılar.

Bodyguards...

Ömer saçımı öptükten sonra gözlerini ciddiyetle yüzüme dikti.

"asiye.. Doruk'tan daha az değerli birisi için asla seni paylaşmayı göze almazdım."

Gülümseyip sımrıkı sarılıyordum ki Aybike kolumdan çekip ayırdı bizi.

"duygusallaşanı vururum vallahi! Bu makyajı kaç saatte yaptık haberin var mı? Bozamazsınız"

Abartıyordu aslında. Onca lafa rağmen hafif şeyler yapmıştık ama Aybike queen elinden çıktığım belli oluyordu.

Ben mavı elbise giyerken Aybike siyah kalem elbise giymişti ve cidden baya iyiydi.

(asiye aşkımı bu elbiseyle peri gibi hayal edin şimdi. "

"açılın ben geliyorum!"

Oğulcan halkını selamlayan kral edasıyla odaya dalarken güldük.

"papyon ne alaka Oğulcan!"

"ne yakışmamış mı?"

Kasıla Kasıla poz veriyordu.

"sünnet çocuğuysan yakışmış."

"aay Sister aşk olsun! Berk takınca hiç demiyorsun sünnet çocuğu falan!"

"ona yakışıyor..."

Aybike aşkla birkaç saniye daldı ama çılgın nedime ruhu fazla uzaklaşmasını engelledi.
Birlikte mutfağa geçip kahve malzemelerini ve ikram tabaklarını ayarladık.

Abim içeriden herkesin nasıl oturacağını planlıyordu.
Çalan zil herkesi ayaklandırırken akşama kadar sakin kalan kalbim çılgın gibi atmaya başlamıştı.

Sakin ol asiye!
Bu grup milyon kez bir araya geldi.

Koşarak içeri geçtik. Oğulcan kapıyı açarken sıralanmıştık.
Ah tüm bu kargaşanın içinde takım elbisesiyle içeri giren adam nefesimi kesti.

Sakallı kesilmiş, saçları yapılmış, kravat takılmış...
Ceketinin yakasında çiçeği bile var.
Ve bu mucizevi yaratık beni istemeye geliyo.
İştee geliyyoooooo öözeeel hareekaaat.

Koluma geçen dirsekle inleyerek Aybike 'ye döndüm.

"ağzının suyunu sil, gelinsin sen. Azcık ağırdan sat kendini."

Dediği gibi kendimi toplayarak kapıya döndüm.
Hoşgeldiniz ve hoşbulduklar havada uçuşurken Doruk' la göz göze geldik. Karnım binlerce kelebek istilasıyla mücadele ederken gülümsedim.

"Hoşgeldin."

Gözlerini parlak bir ışığa bakar gibi kırpıştırarak beni süzdü.
Çiçeği kucağıma bırakırken yanağıma bir öpücük koydu.

"hoşbulduk sevgilim. Muhteşem olmuşsun."

Dudağımın içini ısırıp sırıtmamı engellemeye çalıştım.
Uzaklaşmadan mırıldandım.

"damat bey için..."

O da gülerken yanımdaki Aybike 'ye döndü.

"Sen nasılsın Aybike! İyisin belli ki! Al bu da senin!"

Küçük bir buketi de Aybike ye uzatırken ayyy'layarak Doruk' a sarıldı deli kız. Doruk gerçekten herkesi mest edebilme yeteneğine sahipti.
Arkadan gelen berk 'e sarıldım sonra.

"Hoşgeldin berk'cim"

"hoşbulduk tatlım! Bu ne güzellik böyle..."

"asıl kendine bak, yanımdakinin dibi düşecek!"

Sırıtarak yanımdaki Aybike 'ye döndü. Eğilip yanağını öptükten sonra uzaklaşırken sesizce mırıldandı ama ben de duydum.

"nefes kesicisin."

arkasından gözlerini kırpıştıran Aybike' ye dirsek attım onun yaptığı gibi.

"ağzının suyunu sil Aybike."

———

İçeri geçerken abimin planlamasıyla L şeklinde yan yana olan iki koltuğun birine kendi başa gelecek şekilde otururken yanına ömer ve Oğulcan oturdu. Diğerinin de başına isteyecek ünvanıyla berk'i oturttular,yanında da Doruk oturuyordu.
Dışarıdan son derece rahat ve cool dururken gözleri heyecanla etrafta geziniyor ellerini bir dizlerine koyuyor bi yana iniyordu. Heyecanlı olduğunu anlarken güldüm.

Bakışları beni bulurken içim ısındı. Onca yıl, onca zahmet boşuna çekilmemişti. İşte bu günler içindi.

Kendisinin de söylediği gibi, kendi ailemizin temellerini atmak için.

Gözleri bakmaktan ziyade ezberlemek ister gibi pür dikkat her yerimde gezerken güzel olmadım mı acaba diye düşündüm. Yandaki masadan telefonumu aldım hemen.

                                  - neden öyle bakıyorsun?

-bu anın fotoğrafını çekiyorum.
Ölsem bile unutmamak için.

Mesajını okuyup on attığım bakışları yakalayan Ayşe sonradan bu bakışı 'doğru seçimi yaptım looku' olarak adlandırdı.

"doruk! Sana diyorum!"

Bakışmamızı abimin sesi böldü. Sanki gece birlikte değillermiş gibi nasılsın napıyorsun muhabbeti sürdürürlerken neredeyse herkesinkini bilmeme rağmen Aybike 'nin ısrarıyla kahvelerin nasıl alacaklarını sordum.

Biz mutfağa geçerken köşede dikelip sürekli fotoğraf çekmeye çalışan Ayşe de mutfağa geldi. Çok geçmeden melisa da..

"ay senin ne işin var burda! Görümce mutfağa gelir mi ya!"

"Aybike saçmalama! Hadi fotoğraf çek nedimeler online!"

Fotoğraf fikrine dayanamadan telefonu eline alırken elimdeki cezveyi kaldırıp kameraya gösterdim.
Zibilyon tane fotoğraf daha çekildikten sonra kızlar içeri gönderildi ve Aybike gizli silahı çıkardı.

12li baharatlık.

" Aybike bu ne! "

" e damat kahvesi!"

"kızım çiğköfte mi yapıyoruz kahve mi? Tuz yeter."

Gözlerini devirdi.

"Bari biraz acı biber.."

"ay aybikee.."

"öf tamam be!"

Doruk 'un kahvesini ayrı bir cezvede yaparken içine tuzunu kattık.

"kimyon da mı yok?"

Kahkaha atarken pişen kahveyi küçük tepsideki fincana boşalttım.

İçeri geçerken hala söyleniyordu.

"insan bi karabiber koyar bari. Ama yok! Kıyamaz ki aşkısına!"

İçeri geçerken ben Doruk'un kahvesini verdim. Aybike de diğerlerini dağıttı.
Tepsiden fincanı alırken sırıtarak yüzüme bakıyordu.

"ellerine sağlık."

"afiyet olsun."

"şey.. Tek dikişte mi içmeliyim... Acelem yok mu?"

Kıkırdadım. En kibar soruş tarzıydı herhalde.

"tek seferde biterse daha kolay olur senin için."

"okey."

Gülerek kendi sandalyeme oturdum. Aybike de yanımdaydı. Tüm gözler doruk'tayken Ayşe bu anı da kaydetmek için kameraya sarıldı.
Doruk fincanı bana doğru ufak bi şerefe hareketiyle salladı. Sonra da dikip hepsini içti.

Kahkaha atmamak için dudaklarımı kemirirken diğerleri çoktan koyvermişti.
Keşke daha az tuz koysaydım  öyle dikilir mi be adam?

Fincanı masaya koyup doğrulana kadar tuzdan çarpılmış yüzünü düzeltti. Kibarca boğazını temizleyip bana döndü.

"ellerine sağlık güzelim. Çok güzel olmuş."

Aayy, seni yerler aşk adamı seni!

Melisa 'nın başlattıği küçük ooo' lamar artarken sırıttım.

"afiyet bal şeker olsun sevgilim!"

Abimin boğaz temizlemesiyle bir miktar utansam da sırıtmama engel olamıyordum. O kadar mutluydum ki şu an.

"eee kahveleri de içtik. Şu konuya girsek mi, he berk?"

Doruk berk 'i iteleyerek teşvik ediyordu.

"tamam başlayalım. Ama önce bu istemeyi kendimin yapacağını öğrendiğimden beri birkaç şey söylemeyi planlıyorum. Lütfen izin verin."

Boğazını temizleyip dikleşti. Gülümseyen gözleri hiç acelesiz hepimizin üzerinde gezinirken Doruk 'un endişeli bakışlarını seziyordum.
Berk'in kıracağı potlardan cidden korkuyordu.

" biz bu grup olarak ilk kez bir araya gelmiyoruz tabii. Ama ilk kez böyle önemli bir an için geliyoruz. Asiye'ciğimi istemek için"

Gözleri beni bulunca gülümsedim. Berk... En yakın arkadaşlarım listesinin taçsız kralı...

"ve hemen hemen bu grubun ilk bir araya gelişini her hatırladığımda 'vay be' diyorum. Garip bir tanışmaydı. Ve sarsıcı. Ama zaten tüm iyi hikayeler böyle başlar değil mi?"

Gülerken aybikeye döndüm. Büyülenmiş gibi dinliyordu berk'i. Gözlerinden aşklar dökülerek.

Doruk'ta rahatlamıştı artık. Pot kuracağından endişelenmiyor, gülümseyerek dinliyordu.

" bütün tokat yiyenler sırayla aşık oldu, kavgayla başlayanlar kardeşliğe dönüştü falan... Bazı ilişkiler sabırla kuruldu..."

Eliyle kadir abim ve melisa 'yı gösterdi.

"bazıları sabırla ilerledi, aşkla büyüdü..."

Kafasıyla Doruk ve beni işaret ediyordu şimdi de. Gözlerim dolmuştu. Aybike görse kızardı ama o benden de duygusaldı şu an.

"bazı ilişkiler şiddetle başladı, kafaya top atmalar falan..."

Ayşe ve ömeri gösterirken güldük. Bu hikayelerini sık sık hatırlatarak anlatırlardı.

"bazıları da şiddetle devam ediyor işte."

Aybike'ye baktığında gülen Aybike ile birbirlerine derin bakışlar attılar.

"bir de Oğulcan var kardeşini bana verecek yakında konudan bağımsız söylemek istedim."

Gülerken gözümde biriken bir damla yaşı akmadan yakaladım.

"sonuç olarak çok yol kat ettik, çok güzel ilişkiler kurduk. Mesela ben zamanında en iyi arkadaşımı elimden alır korkusuyla uzaklaştırmaya çalıştığım asiye 'yi en yakın arkadaşıma istiyorum şu an... "

Doruk Gülerek elini berk' in dizine koydu.

" neyse duygusallaşmayı sevmem bilirsiniz ama bu güne kadar hiç söylemediğim şeyleri asiye ve Doruk şerefine söylemek istedim.
Asiye geç tanıdığım ama kıymetini geç olmadan anladığım küçük kardeşim ve en iyi arkadaşım Doruk sizleri seviyorum ama şımarmak yok. Hepinizi iyi ki tanıdık ve o sarsıcı başlangıcı yaptık. Doruk ve asiye... İyi ki bu aşkı büyüttünüz. "

Kendi duygusallığım bir yana Doruk'un sıkılmış çenesinden kendini tuttuğunu, onun da çok etkilendiğini görüyordum.

Berk susunca ortamda birkaç burun çekiş duyuldu. Aybike ağlamıştı. Ben ağlamıştım. Ayşe ve melisa rüzgar yaparak göz yaşlarını gözünde tutmaya çalışıyordu ve Oğulcan ... Oğulcan ağlamıştı.

" ulan iblis... Seni tanıdığıma iyi ki diyeceğim aklıma gelmemişti."

Berk suratına sırıtma ifadesini yerleştirirken geri geldiğini kanıtladı.

"inşallah kardeşini verirken de böyle dersin oğulcan."

"lan sen.."

"tamam, gelelim istemeye..."

Abim de gülerek ona döndü. Doruk heyecanla elleriyle oynuyor, bana kaçamak bakışlar atıyordu .

"efendim şimdi sebebi ziyaretimiz belli.bizim zamanımızda böyle olmazdı bu işler ama artık devir değişti. Eee gençler tanışmış. beğenmişler, aşık olmuşlar, öpüşmüşler sevişmişler derken-"

"BERK!"

Doruk 'un bağırmasıyla berk susarken ömer elleriyle yüzünü kapatıyordu.

Ah berk! Doruk' un neden korktuğunu şimdi anladım.

Kızların gülmekle erkeklerin ayaklanmak arasında kaldığı saçma dakikayı berk toparlamaya çalıştı.

"neyse yani derken... diyordum. Derken bize de gelip istemek kalmış."

Uzayan ürkütücü gerginlikten sonra abim bakışlarını bana çevirirken utancımdan yerin dibinde olmak istedim.
Ama o gülümsedi.

"yani madem öyle damadı bi tanıyalım. Oğlum herhalde senin kalıcı bir işin vardır ?"

"kadir yani şimdi -"

"söyle dorukcum söyle."

Doruk korku dolu bir ifadeyle bana döndü. Az öndeki duydukları yüzünden vazgeçecekler sanıyordu herhalde. Şapşal.

"ben daha kalıcı işime geçmedim."

"ABOOOO"

ömer ve Oğulcan elleriyle dizlerini döverken sağa sola sallamaya başladılar. Aybikeyle şaşkınlıkla birbirimize döndük. Zaten şu ana kadar çok sakinlerdi. Bi planları olduğunu anlamalıydım.
Doruk neye uğradığını şaşırırken abim gülmemeye çalışıyordu.

"e okulun bitmiştir en azından?"

Doruk yine bana döndü. Gözlerimi kapatıp açarak güven vermeye çalıştım.

"yok daha bitmedi..."

"ABOOOO"

Oğulcan ve Ömer tekrar Dizlerini dövmeye başladı. Yaşlı teyzeler gibilerdi. Doruk 'un onlara şaşkın bakışlarına daha fazla dayanamadan gülmeye başladık.

"askerlik de yok yani?"

"kadir biliyorsun ya!"

"dorukcum!"

"yok askerlik de."

"ABOOOO"

Kendileri de gülen ömerler omuzlarını birbirine çarptıra çarptıra sallanırken Doruk yalvaran gözlerle bana baktı. Güldüğümü görünce rahatlamış gibiydi.
Resmen yerlere yatmıştık Aybikeyle.

"kenarda bir birikim, evin falan?"

Abim normalde bunları sormazdı. Bilerek üstüne gidiyordu. İstemedeydi Doruk çünkü . Deplasmandaydı.

"o işler de biraz karışık."

"ABOOO-ABO!"

ömerle oğulcan dizlerine son kez güçle vurup son noktayı koyarken elimi gülmekten ağrıyan kanıma bastırıyordum.

"neyse şaka bir yana! Bize gönlü zengin damat gerek ki,seni de tanıyoruz. Bize kardeşimizi sevip koruyacak olman yeter."

Doruk hevesle başını salladı. Beni sevmek sonunda iddialı olduğu alandı.

"istediği her halinden belli olsa da usulden kardeşime de soruyorum, asiye'm sen Doruk 'la evlenmek istiyor musun?"

Hiç utangaç kız tiplerine girmedim valla. Yıllardır abim şahitti Doruk' la yaşadıklarımıza. Bu kavuşmayı ne kadar hak ettiğimize.
Sevinçle başımı salladım.

" istiyorum abi. "

Doruk 'la göz göze geldik tekrar. Gözlerinin içi gülüyordu ta. Ben sana demiştim der gibi bir ifadesi vardı. Ben sana çok mutlu olucaz demiştim...

"bir de kardeşine soralım, ömercim? Sen ne dersin bu işe?"

Doruk dehşetli bakışlarını benden ömer' e çevirirken gülüyordum. Ne kadar endişeliydi bu mutluluk bozulacak diye.

"valla..."

Ömer kasılarak konuşmaya girince Doruk'un nefesini tuttuğunu gördüm.
Ama gülümsedi ömer. Doruk' a yeteri kadar acı çektirdiğini düşünüyordu herhalde.

"valla, kardeşimi emanet etmek için doruk'tan daha iyisini bulamayız. Benim de onayım var abi!"

Doruk ağlayacak sandım. Başını yana eğmiş ömere bakıyordu. Ayşe hızla bu anı da fotoğrafladı.

"sıla ahmet kural bakışı resmen!"

"aman sonları benzemesin."

"o zaman soruyorum!"

Berk 'e döndük hemen.

"kadircim allahın emri, peygamberin kavliyle kızımız asiye' yi, oğlumuz Doruk 'a istiyorum!"

Abim Gülerek bana döndü. Ama gözlerimi sevinçle bana bakan sevgilimden ayıramıyordum.

"bana da diyecek pek laf yok. Verdim gitti!"

Coşkuyla herkes ayaklanırken abimin yanına gittim önce.
Beni kollarının arasında sımsıkı sararken saçlarımı öptü.

"hayırlı uğurlu olsun fıstığım. Ömür boyu mutlu olun."

"teşekkür ederim abi, her şey için!"

Ben onu bırakıp ömere sarılırken abimle Doruk sarılıyordu. Bir şeyler diyordu ama duyamıyordum.
Ömer yanaklarımı sıkıyordu çocuk gibi.

"ikizim büyümüş evleniyor... Sen en değerlimsin benim asiye. Mutlu olma sırası sende artık."

Gözlerim dolarken kafamı omzuna bastırdı.

"ssh ağlama. En multu günün bugün."

Ben ondan ayrılırken Doruk sarıldı yine. Sırayla herkes herkese sarılırken ömer Doruk 'u omuzlarından tuttu.

"Doruk sen kardeşimi gerçekten hak ediyorsun. Ve benim bildiğim bundan daha iyi bir iltifat yok."

Birbirlerinden uzaklaşmadan birkaç saniyelik sessizliği paylaşırken birbirlerine gizli teşekkürler ettiklerini duyumsuyordum.

Herkese sarılıp Aybike 'ye geceye katkıları için özel teşekkürlerimi ederken ortada Doruk ile karşı karşıya kaldık.
Gözleri gözlerimi delip kalbimi sarıp sarmalarken gülümsemem büyüyordu.
Beni kollarının arasına aldı.
Ömrümün sonuna kadar benim olan kollara. Resmen evim olmuş olan kollara.
27'mde de 57'mde de huzur bulacağım kollara...
Başım her zamanki gibi göğsüne tam otururken huzurla gözlerim kapandı.
İşte oldu...o kadar hayal gerçek oldu...

"geldik yüzükleri takmayaa."

Abim önümüze dikelirken Doruk afallayıp bıraktı beni.

"yüzük? Ben yüzük almadım? Asiye yüzüğü bilmiyordum -"

Çırpınışları içeriden kutuyu getirip abime uzatan ömer ile kesildi. Doruk anlamayan gözlerle bir bana, bir abimlere bakıyordu.

Abim kutuyu açarken ben elimi uzattım. Doruk da beni taklit ediyor bir yandan sorgulayan bakışlar atıyordu.

" bu... Annemle babamın yüzüğü."

Doruk şok içinde bana döndü. Kendi aldığı, bana hediye ettiği, annemlerin yüzüğü...
Gözlerimi kırpıştırıp sulanan gözlerimi engelledim.

"ama bu..."

"biliyorum. Aşk hak edilir gençler. Sizde kardeşlerim Doruk ve asiye, bu yüzükleri hakediyorsunuz. Ömür boyu mutluluklar."

Annemin yüzüğü parmağımdan geçerken titreyen çenemi sabit tutmaya çalışıyordum.

Anne evleniyorum... Senin yüzüğünle.

Ben biliyordum. Abimlerle önceden konuşmuştuk. O zaman bir posta duygulanmıştık ama şimdi parmağımda, Doruk 'un alıp taktığı yüzüğün üstünde görmek...

Dolan gözlerimi Doruk'a çevirdim.
Abime hayranlıkla bakıyordu.
Kendisini babalarının yüzüne layık görmelerine şaşırıyordu belki de.
Abim yüzüğü parmağına geçirirken dolan gözlerle bana döndü.

Bu da benim küçük süprizim sevgilim.

Eline duyguyla bakarken düşen gözyaşını hızlıca sildi.

Baba evleniyorum... Yüzüğünü yeryüzünde en çok hak eden adamla.

"teşekkür ederim ben... Beni layık gördüğünüz için. Hem kardeşinize hem.."

Daha fazla konuşamadan elini kaldırarak gösterdi sadece.
Abim elini omzuna koydu.

"estağfurullah ne layık görmesi . Ben eminim ikisine de sonuna kadar sahip çıkacağına."

"ben de"

Ömer abime katılıp benden önce Doruk 'a sarılırken tutamadığım gözyaşlarım akmaya başladı..

Oğulcan getirdiği makas tepsisiyle yaklaşırken makas kesmiyor demeyi planlanmıştı ama anlaşılan o da bunun için fazla duygusaldı.
Burun çekişler eşliğinde yüzüklerin arasındaki kurdele kesilirken Ayşenin elindeki kameraya gülümsedim. Yıllar sonra da açıp izlemek isteyeceğim bir görüntüydü.

Doruk bana sarılırken göğsünde yaşadığım tüm acıları unutup bu insanlar çevremde oldukça sırtım yere gelmeyeceği için teşekkür ettim.

Birbirine kenetlenen herkes, canı yandığında birbirine koşan herkes tek bir bütün gibi birbirine sarılırken yine hepimizi uyandıran berkti.

"ay yeter içim şişti. Hadi! Artık kutlama vakti!"

———
Asdor'dan sonra fav karakterimin berk olduğu artık ortaya çıktı galiba

Uzun bir bölüm oldu ama kesmek istemedim. Duygusal anlarıyla eğlenceleri iç içeyken güzel geliyor bana.

Bir de yüzük olayı biraz klişeye kaçacak ama yani başka bir şey de düşünülemezdi.

Neyseeee,sevdiniz miii?

Continue Reading

You'll Also Like

143K 5.5K 41
İhanetin gölgesinde kalan kadınların intikamı ağır olur. Mecburiyet, kollarını hayatına doladığı zaman susacağını sanır, seni hislerle yanıltır. Ama...
20K 1.1K 20
Bir araba kazası her şeyi değiştirir. Tıpkı Bulut Akın'ın hayatını değiştirebileceği gibi. Araba kazasından sonra Bulut hastaneden kaçma girişimind...
4.9M 141K 119
+18 İÇERİR! "Soyun!" Şimdi ben ne yapacaktım? *** Leyla işe ihtiyacı olan bir genç kızdı ve Her şey gördüğü bir gazete ilanıyla başlamıştı. "OĞLUMA...
7.1K 593 10
Bay Vegas,eşinden boşanmış ve çocuğunun velayet davasını eşine karşı kaybetmiş 29 yaşında bir yetişkindir. Vegas, çocuğunun üvey babasının ona cinsel...