Eighteen

5K 153 84
                                    

Şimdi ömer madem tıp istediği baştan belli bir karakter onu şehir dışına yollayalım.
Sevgilisi de Ayşe kalabilir bence çok baskın olmayacaksa sonuçta. Ne dersiniz bilmiyorum.
Ama herhangi bir karakteri özlerseniz haber edersiniz ziyaretimize gelir olur mu?

🔥 Alarmı

———

"Doruk! Artık uyanacak mısın?"

Cevap vermek yerine başımın altındaki yastığı kaldırıp suratıma bastırdım. Gayet net bir cevaptı bence.
Uzaklaşan ayak sesleri bir süre durdu,derin bir iç çekiş duydum. Sonra devam etti.

Tam 4 gündür salak gibi yatıyordum.

Görüşmede olanlardan sonra kendimi en kibar tabirle bok gibi hissediyorum. Bok gibi.

Asiye'yi etkilemesini istemiyordum ama ben bozuk oldukça o da üzülüyordu. Bazen şefkatle sarılıyor bazen güldürmeye çalışıyordu. Onun yanında kendimi iyi hissediyordum ama üzerime çöken işe yaramazlık hissi asiye benimle ilgilenirken iyice küçük hissetmemi sağlıyordu.

Mücadele vermekle bir sorunum yok ama babamın bilerek canımı yakmaya çalışması gerçekten beni tökezletmişti.

Tabii tüm bunların üstüne yayınevimin kızgın patronunun arayıp da madem bizi beğenmiyorsun soyadına layık Bi yere git diyerek kovasının da ufacık Bi etkisi vardı.

Aynen aynen ufacık.

Asiye aslında beni anlıyordu. Hissediyordum. Çünkü bu onun acılarıydı. Ben gururu onda tanımıştım ilk. Bir keresinde şey demişti bana.
"bence insanları hayvanlardan 2 özellik ayırır. Düşünmek ve gurur sahibi olmak. Hiç bir hayvan değerini ispatlamak ve onurlu bir yaşam sürme gayesine girmez."
O kadar anlamlıydı ki. Anca şimdi anlıyorum.

Ah be güzelim be. Keşke aynı acıları yaşadığımız için ortak paydalarda buluşmasaydık. Keşke canın yanmış olmasaydı da beni anlamasaydın.

Bir de bu hisleri zamanında ona bizzat ellerimle hissettirmiştim. Kendimden iğrenmek istedim. Asiye niye benden iğrenmek yerine beni seviyordu ki.

"Doruk!"

Kafamın üstündeki yastığı alıp kenara attı.
Oda fazla aydınlık olduğu için gözlerimi kıstım.

"hemen mutfağa gelmezsen senin için hazırladığım kahvaltı boşa gidecek."

bir süre cevap vermeyince devam etti.

"ve bu beni üzer."

Onu üzmeye dayanamayacağımı biliyordu. Sarsak sarsak yataktan kalktım.

"günaydın o zaman güzelim. Sen geç. Ben geliyorum."

Asiye için güçlü olmak istiyordum. İçimdeki anlamsız işe yaramazlık hissini atmak...

Üzerimi değiştirmedim çünkü neden değiştireyim. Gidecek Bi işim mi var sanki?
Aynada kendimi süzen gözlerimden biri hadi abartma artık,küllerinden doğ diyordu. Öteki ise hakkımla elde edeceğim işimde küçük düşürülmeyi, üstüne de kovulmayı kaldırmıyordu.

Asiye için.

Gülümseyerek mutfağa gittim.
Asiye tavayı masaya koyarken arkadaki şarkı dikkatimi çekti.

Thinking Out Loud.

mutfağımızın şarkısı. Gülümseyerek sarıldım.

"sana omlet yaptım. Hem de ekşi kremalı."

Flashback yapmaya çalışıyordu. Mutlu sabahlarımızı hatırlatmak, ondan güç almamı sağlamak.

"benimki kadar güzel olabilmiş mi bakalım"

"Dakika Dakika" Where stories live. Discover now