Eleven

4.7K 149 47
                                    

Doruk'un sabahtan dersi olduğunu biliyordum. Bu yüzden yataktan aheste aheste kalkarken abimi arayıp işi yoksa kahvaltıya çağırdım. Gelmez miyim güzelim lafları eşliğinde neşelenirken abimle yapacağımız konuşmaya hazırlanıyordum.
------
Abime yapabileceğim en iyi kahvaltıyı hazırlayıp masaya göz atmak için uzaklaşırken gözüme tezgahtaki vazoda duran çiçekler takıldı.
Doruk okuldan dönerken almıştı. Yüreğim cıvıl cıvıl olarak çiçeğim kokladım ve masanın ortasına yerleştirdim.
---------
Abim sonunda işini kurmuş, büyümesi yeterince olmasa da kendi başarılarını coşkuyla anlatıyordu.

"helal olsun abicim. Gurur duyuyorum seninle valla."

Yanağımdan makas aldı.

"asıl ben seninle gurur duyuyorum fıstığım. Hele okulunu bitir o zaman göreceğiz seni de"

Laflarken sürekli bakış attığı çiçeğe karşı daha fazla kayıtsız kalamadı galiba.

"çiçeklerin de.... Güzelmiş."

"sağol abi. Doruk almıştı."

Gülümseyerek karşılık verdi.

"vay be... Sarı lalelerden buralara he."

"abi ben de seninle bunu konuşacaktım."

"laleri mi?"

"hayır ya.. Doruk'u"

Tamamen bana dönerek dikkatini verdi.

"hayırdır abicim. Sıkmadı inşallah canını?"

"yok öyle değil de... Doruk bir süredir burada kalıyo abi. Hanii biraz şey olmuş oldu."

Kaşlarını kaldırıp suratıma baktı.

"şey olduk. Yani. Beraber yaşıyo gibi olduk"

Abim gözlerini çiçeklere dikip susmaya başladı. Ağzından bir şey çıkana kadar tüm kötü senaryoları zihnimde çevirdim.

"sonunda söylemene sevindim."

"ney? Nasıl yani?"

"hani geldiğimde... Banyoda şey görmüştüm... Saç spreyi. Sana ait olmadığını anlamıştım zaten."

Onca zaman anlamış mı yani?
Banyodan gelip de kıpkırmızı Doruk 'a ne bu haller dediğini hatırladım. Salak gibi evden çıkıp gitmişti Bi de. Belki döndüğünü bile anlamıştı hatta.

" yani o zamandan beri biliyor muydun? "

" hı hı. Bi de neymiş ters yöne gidecekmiş. Kem küm edip duruyordu. Depar ata ata koşuşunu gördük tabi sonra."

Allah kahretsin.
Rahatlamam gerekirken kıpkırmızı olmuş konuşamıyordum.

"ya abi aslında o zamandan beri evet ama... Yeni resmileşti valla."

o söylediklerimden ne anlıyor bilmiyordum ama ben konuştukça fena oluyordum.
Ne demiştim şimdi. Abi başta sadece kendimizi tutamayıp sevişeceğimiz zaman kalıyordu. Sonra resmileşti. Allah kahretsin ya.

Ama abim işin bu boyutunu ya anlamıyor ya anlamıyor gibi davranıyordu. Yandan yandan güldü.

"abicim bak. Doğru olana sen karar verebilirsin. Eğer bundan eminsen... Yani doruk'tan eminsen onca zamandır birliktesiniz zaten bana laf düşmez. Her ne kadar kardeşimin evine yuva yapmış karafatma gibi çökmesi hoşuma gitmese de...mutlu olman daha önemli"

Sonunda rahatlayıp gülebilmiştim. Masadaki elini sıktım. Bana her zaman güveniyor olması dünyanın en güzel hissiydi.
Derken kapı çalınca abim imalı imalı baktı.

"Dakika Dakika" Where stories live. Discover now